Antalya Kadın Müzesi

Gündemin ağır havası olanca griliği ile üzerime çökmüş durumda. Öğrenmenin sonu yok bu griliklerden neler tecrübe ediyorum, neler. Bunların başında da “Hayat devam ediyor” söyleminin gerçek hayattaki karşılığını bulmam geliyor.

Hayat devam ediyor söylemi, ağır gri ile betimlediğim sorunlu zamanlarda çok kullanılıyor. Sorunlu gerçeklikten,  pratik hayatın işleyişine kapı açıyor.  Her iki gerçeklik birbirini hayal ettiriyor. Rutin yaşantın,  griden etkilenecek ve süreçler değişecek, sen her ne kadar eskisi gibi rutindeyim zannetsen de.

 Hayat devam ediyor… Söyleminin işlevi “tarihi konumunun bilincinde olmak” sorumluluğunu kişiye yüklüyor.

Söylemi “kadın” olan bendenizin, kadına dair maddi ya da entelektüel pratiği “kadını düşünerek” gerçekleştirdiğim sorgulamalar, benzer söylemler, eleştirilerin başat olduğu bir pratiktir. Elbette kadını-düşünmek insani bir merakın rastlantısal sonucu değildi. Tarihi süreç beni kadını-düşünme ortamlarına taşıdı. Bu ortamların yerel, ulusal, küresel karşılıklı konjonktürleri, formasyonları, oluşmuş bilgi ve denetim nesneleri olması doğaldı. İşte gerçek ortamın oluşturduğu söylem ile gerçeklik arasındaki “ayırım” burada da yanı başımdaymış.  “Hayat devam ediyor” iyi ki fark ettim işlevini; gerçeklikten kopmadan pratiğin kendisiyle daha içli dışlı olmanın sihirli anahtarını buldum.

TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulunun kadını-düşündüğü ortam da pratik yapmak için bu açıdan eşsiz fırsatlar sunuyor o ayırımı yakalayan bizlere. Bu pratiğin bugünlerdeki karşılığı; Antalya Kadın Müzesi Kuruluş çalışmalarına öncülük ediyor olmak.

Zira öznesi kadın olan her söylem, her eylem ideolojik olarak ele alınır ve eleştirilir. Ve eleştiriler cinsiyetler arasında taraflardan birinin üstünlüğünü de ifade etmez. Kadın da erkek de eleştiren olur çoğu kez. Ama eleştirinin öyle bir gücü vardır ki; eleştirilen konu ile mükemmel bir birleşme, uyum, inanç sağlar. “Kadın Müzesi” dediğimiz pek çok ortamda ki; kadını-düşünen ortamlarda dahil buna “neden kadını ayrıştırıyoruz bütünden” eleştirel sorusunun muhatabı oluyoruz.

Türkiye’deki kadın gerçeğinin bir metaforu olarak eleştiri, kadının kendini gerçekleştirebileceği koşullarını düşünmekteki yetersizliğini anlatıyor aslında ve bu yetersizliği bir bilgi görünümü altında yeniden nasıl ürettiğini gösteriyor.

Antalya Kadın Müzesi  üzerine her bir görüş, ona yakından sahip olma aracına dönüşerek bir karşılıklı takviyeler sarmalında, kadını özne olarak doğallaştırmaya hizmet etmesinin yolunu açıyor.

Hafta sonu Antalya Ticaret Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak şahsında yönetiminin samimiyetle desteklediği, ANTALYA KADIN MÜZESİ için Prof.Dr. Nevzat Çevik’in moderatörlüğünü yaptığı interaktif, bilgi, fikir ve hayal gücü buluşturma çalıştayı yapıldı.

Tüm dünyada 60 a yakın kadın müzesi var. Fikri konuşmaya başladığımız 2013 son ayından bu güne içinde bulunduğum her çalışma kadın müzelerinin toplumu dönüştüren fikrin, bilginin üretildiği, strateji üssü olduğu yönünde beni ikna ediyor. Kadın müzeleri,kadını özne olarak doğallaştırma gücüyle ve kadından aldığı vekaletle kendi hünerini doğallaştırarak KADINI var edecektir.

Haftaya çalıştayda kayıt altına alınanları paylaşmak üzere… iyi haftalar.

Yayın Tarihi
25.05.2014
Bu makale 6646 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!