20 Ekim 2006
Bir zaman
Bugün son Ramazan
Arife…
Eski zamanlardan
“Akıp gelen gelenekle
Tatlılar sarıburmalar”
Yapıldı Dere evinde.
Hanım erken kalktı.
Komşu kadınla yapıldı tatlılar
Ben ve kızım
Balkonda kahvaltı yaptık
Hanım oruç…
Üç yıldır tutmuyorum oruç
Kanım şekerli !
Fakat hiç geçirmedim
Bayram namazlarını ömrümce…
Çarşıda pazarda arkadaş ortamlarında
Hiç oruçlu gibi gözükmedim
Bu konuda iki yüzlü olmadım.
Soranlara şakayla karışık diyorum ki,
Ben 7 yaşında başladım oruca
Halbuki 12 yaşında farzmış…
Beş yıl alacağım var
Dengelensin mizan
Bakarız o zaman diyorum.
Niye oruç
Tutmadığımı soranlara!..
Götürdü beni bu düşünce eskilere
Çocukluğuma;
Tanrıya yakın dağların çocuğuyum
BEN
Dağların çocuğu ,
Dağda öğrendi okuma yazma
Eline geçirdi bir mızraklı ilmihal
İlmihalde tarif edilmiş,
Cennet ve cehennem.
Cenneti sevdim.
Cehennemden korktum.
Anlatılan Tanrıdan korktum…
Cehennem yaratmış yedi kat.
Ondan önce
Bin yıl iniş
Bin yıl yokuş
Bin yılda düz,
Köprüyü görmen
Orda mücadele vermen
Lâzım…
Eğer dünyada zenginsen
Hacca gidip
Tövbe ettiysen ,
Kestiğin kurbanlarla
Bineğini hazırladıysan
İş kolay,
Uçuverirsin
Cennete…
Yoksa;
Fakirsen
Ulu kişilerin dediği gibi
Etmediysen
Tanrıya ibadet!
Yerin CEHENNEM
Cehennemin enderin yeri
“Kayya kuyusu”
Kuyuda,
Katranlar kaynıyor
Fakur ,fukur
Günahkar insanların
Çığlıkları sarmış afâkı
“Yandım” diyorlar.
“Su” diyorlar…
Yandım dedikçe ateş hızlanıyor,
Su dedikçe
Kaynamış zakkum suyu veriliyor!
Cehennemliklere…
Ben neden olayım cehennemlik
Ne işim var “kayya kuyusunda?
Olurum cennetlik !.
Tuba ağacı altında
Altın köşklerde otururum
Tuba ağacı,
Dünyadaki misali ay ve güneş
Kökleri yukarda dal ve budakları
Aşağıda olan muhteşem ağaç.
Ağacın dallarında yeryüzündeki
Bütün meyvelere , ilave olarak
Cennet meyveleri de cabası…
Altın köşklerde oturuyor insanlar
Gözünü oynatsan ihtiyaçların geliyor
Bedavadan!
Köşkün altından dört temiz ırmak akıyor
Su , şarap , bal ve zemzem ırmakları…
Huriler birer kelebek gibi etrafta
Bakıyorlar bekliyorlar teklif…
Mahrur cennet ehl-i erkekler
Vermiyorlar güzel hurilere yüz…
Hurilere yüz verilmez mi ?
İncitilir mi nâzenin varlıklar…
Gitmeliyim cennete BEN…
Şartlarını getirmeliyim yerine…
Başladım ilkokul çağında oruca
İlkokula uzundu mesafe
On ,onbeş kilometre…
Zaman zaman kalıyordum
Dayım gilde.
Onlarla kalkardım oruca
Bulgur , erik , elma hoşafı olurdu
Sahurda…
Birde el yapımı erişte…
“Ekmek yedim kuruca
Su içtim duruca
Niyet ettim oruca”
Diye niyet ederdik
Sabah olur yönelirdim
İniş aşağı giden yoldan okula.
Gün geçerdi dolardı zaman
İftar özlemiyle yönelirdim
Yokuş yukarı yoldan eve…
Eve yaklaştığım sert kayalarda
Dermansız kalırdı dizlerim.
Dizlerim iki adımlık yere
Taşıyamazlardı beni…
Hatırlarım
Bir hıdırellez günü
Oruç ağzımla yıkılıp kalmıştım
Kayalıklarda…
Neden sonra kendime gelip
Yaklaştım eve…
İçimdeki Tanrıdan korkuyordum.
Halsizliğime rağmen orucu bozamıyordum.
Şırıl şırıl akan
Sular önünden geçiyordum.
Bugün orucun son günü
Bunları düşündüm derinden
Sonra öğrendim ki
Tanrıya korkudan değil
Sevgiden tapılmalı…
Tanrı kendi sevgisinden
Yarattı alemi…
Görünen herşey, Tanrının sevgi zerrecikleri
Tanrıya, en yakın mutekamil varlık insan.
İnsan insan olmalı
Gönlünde benliğinde
Hep sevgi olmalı
Sevgiyi her varlığa yansıtmalı…
Varlığa sinmiş sevgidir
TANRI.
Tarım,
Seni korku unsuru değil
Sevgi bütünü olarak
Algıladıktan sonra
Hep sevgiyle yöneldim yaratıklarına
Biliyorum ki yaratıklarına
Sevgiyle yaklaşım
Sana yaklaşımdır.
Yaratılmışları aşkla sevmek
Seni sevmektir.
Bütün ibadet unsurları
Sana ulaşmak için araçtır.
Sevgiyi bulma unsurlarıdır.
Yedi yaşından beri
Korkuyla sevgiyle
Hep sana yönelik gönlüm
Gönlümü ferah kıl
Sevgini esirgeme
Kulundan , kullarından…
Seni yanlış anlayanların
Yarattıklarına vereceği zarardan
Yarattıklarını koru…
Seni yanlış algılayanların
Milletimize verecekleri zarardan
Milletimizi koru…
Cumhuriyetimizi sana muhalif
Bilip,
Cumhuriyetimizi yıkmaya çalışan
Gafillerin gayretini engelle.
Fırsat verme onlara…
TÜRK ırkının bütün fertleri
Seni gökte belledi
Onun için ellerini
Hep göğe açtı.
SEN göklerin Tanrısı
Yerlerin Tanrısı olarak
Türk ırkını ve insanlığı koru…
İnsanlık senin eserin,
Eserine akıl izân ver
Kalplerine sevgi ver…
Birbirlerini öldürmesinler.
Sevgin hakim olsun yüreklerinde
Dünya diye yarattığın
Mekanı cennet etsinler.
Cenneti başka mekanlarda
Belleyip ,
Dünyayı tahrip etmesinler.
AMİN
Sabah
Saat 9.30
Dere Evi
Bu yazı 20 ekim 2006 günü
Bir Arife günü kaleme alındı.