Zor karar

Turistleri, katalogların piyasaya sürülüp, tanıtım kampanyalarının hızlandığı şu günlerde, dünyayı sarsan ekonomik kriz ve terör olaylarının gölgesinde tatil planı konusunda çok önemli bir karar bekliyor.

NASIL BİR TATİL?

Yaz sezonunun bitmesi ile birlikte Turizmciler gelecek sezonun planlamasına ve tanıtımına başladılar. Geçtiğimiz günlerde hemen hemen bütün önemli tur operatörleri uzun ve zahmetli bir çalışma sonrası ortaya çıkardıkları katalogları ile Türkiye’yi tatilcilerin beğenisine sundular. Türkiye’ye yapılan rezervasyonlar için en önemli referans olarak tüketicinin başvurduğu kataloglar şu sıralar didik didik incelenirken, bir yandan da tatil planlamasında önemli değişikliklerin meydana gelmesi söz konusu. Ülkemize gelen turistlerin yüzde 60’lık bir kısmını oluşturan Rusya ve Almanya’da farklılıklar var. Genelde Doğu Avrupalı turist tatil konusunda karar vermek için son dakikaya kadar beklerken bir öngörünün ortaya konması zor gibi görünmekle birlikte, geçmiş yıllardan yararlanarak bu yıl için de Türkiye’nin en önemli turist potansiyellerinden birinin BDT olacağını söylemek çok iyimserlik olarak algılanmamalıdır.

Bunun yanında Batı Avrupalı turistin önümüzdeki yıl için öncelikle nasıl bir tatilin yapılacağını araştırdığımızda tercih edilen tatil alternatifleri önem sırasına göre aşağıdaki şekilde karşımıza çıkıyor.

1) İki haftalık yaz tatili 2) 9-10 günlük yaz tatili 3) 1 haftalık kış tatili 4) 3-4 günlük uzatılmış hafta sonu tatili.

Bir yıl içinde bunların hepsini gerçekleştiren olduğu gibi, aralarından bazılarını veya sadece bir tanesini tercih edenler de oluyor. 3 ve 4. maddedeki tatiller genellikle araba veya otobüs ile gerçekleştiriliyor. Ekonomik durgunluk ve tasarruf düşüncesi ile yapılacak olan tatil tercihinde elemeye en son alternatiften yukarı doğru çıkılarak başlanıyor. Batı Avrupalı için en vazgeçilmez tatil yılda bir kere gerçekleştireceği denizi ve güneşi doya doya yaşayacağı 14 günlük yaz tatili olarak karşımıza çıkıyor ve bu tatili yapabilmek için fedakârlık önce diğer tatil alternatiflerinden vazgeçmek, ardından günlük yaşamından kısacağı ilave giderler ile oluyor. Aynı zamanda Avrupalı çok daha önemli hale gelen cebindeki Avro’nun nerede daha değerli olduğunu araştırıyor.

HUZURLU BİR TATİL

Nasıl bir tatil yapacağını belirleyen tüketici hemen ardından nereye gideceğini kurgulamaya başlıyor. Bu sene alışılmış kriterlerinin yanına ‘ekonomik durum’ ve ‘güvenli ve huzurlu bir tatil’ faktörlerini de ekleyerek karıştırıyor, topladığı onlarca katalogun sayfalarını. Gideceği ülkenin kendisine en az para ile en uzun konaklama, yiyip içip, gezme imkânını sunmasını tercih ediyor. 4 kişilik bir ailede ortaya çıkan fiyat farkını alt alta yazıp toplayınca kararının önemli bir kısmı ortaya çıkmış oluyor.

Gündemin etkisi ile bu yıl huzurlu ve sakin bir ortam konusunda ısrarcı olması kuvvetle muhtemel. Bir yandan 20 tane eşkıyanın Mumbai’de 20 milyon kişiye hayatı dar etmesi, diğer yanda Tayland’da hükümet karşıtlarınca ele geçirilen havaalanlarında mahsur kalan 3 bin turist, tatilcinin kafasına ‘güvenli ve huzurlu bir tatil’ kavramını yerleştiriyor. Tatilcinin başka bir ülkede iken başına gelmesinden çekindiği 8 konu öncelik taşıyor. Sıklık derecesine göre:

1) Hırsızlık 2) Kaza 3) Hastalık 4) Doğal afet 5) Saldırı 6) İç huzursuzluk 7) Kaçırılma 8) Terör.

Tatilci bunları da alt alta koyup hesabını yapıyor. Ve şunu görüyor ki tatil yapabileceği ülkelerin hepsinde yukarıdaki olaylarla karşı karşıya gelebilecek. İspanya’da otoyollarda ve tatil bölgelerindeki hırsızlık olayları ve ETA terörü ve kırmızı karanfilli kadınlar. Yunanistan’da Atina’yı kan gölüne çeviren bombalama eylemleri ve deprem rizikosu. Hırvatistan’da Balkan savaşından kalan ve temizlenemeyen mayınlar. Meksika’da her gün meydana gelen yüzlerce hırsızlık ve kaçırma eylemi. Güney Afrika’da Johannesburg, Kap ve Durban şehirlerinde sonu gelmeyen ayaklanmaların yanı sıra yüzde 20 civarına yaklaşan HIV taşıyıcı oranı. İsrail’de özellikle sınır bölgelerinde akut haline gelen savaş. Mısır’da terör ve hastalık rizikosu. Denizaşırı ülkelerde doğal afetler…

VE TÜRKİYE…

Türkiye, zaman zaman meydana gelen terör eylemleri dışında kalan konularda, diğer ülkelere göre büyük avantajlara sahip. 70 milyonluk Türkiye’de güvenlik güçlerinin yanı sıra turizmci de bu konulara büyük duyarlılık gösteriyor. Tatilci de bunun bilincinde. Türkiye’de kendisine sahip çıkılacağını biliyor. Bu durumda Türkiye, hem güvenli, hem ekonomik bir tatil konusunda diğer ülkelerin önüne geçiyor.  2009 yılında turizmde ekmek aslanın ağzında. Ekonomik krizin gelecek sezonda tüm dünyada hissedileceğini yadsımak, aşırı iyimserlik olur. Ama sunduğumuz alternatiflerle gelecek yılın en önemli tatil ülkesi olacağımız konusunda inancım her geçen gün daha da pekişiyor. Önümüzdeki günler sancılı ve sıkıntılı geçse de hep birlikte ufuktaki ışığı yakalayacağız. Denizleri seviyorsak, dalgaları da seveceğiz…  

Sevgiyle kalın.... 

Yayın Tarihi
30.11.2008
Bu makale 545 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!