Ukrayna Fuarı’nın ardından

Türk turizmi için büyük önem taşıyan büyük fuarların dördüncüsü ve sonuncusu Ukrayna Kiev’de geçen hafta içerisinde yapıldı. Ülkemize yıllık 700 binin üstünde turistin geldiği Ukrayna bizler için çok önemli bir pazar konumuna geldi. 2009 dünya ekonomik krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri olan Ukrayna 2009 turizm sezonunda ciddi bir düşüş yaşadı. Bu seneki fuarda görüştüğümüz acenteciler ve tur operatörü yetkilileri ekonominin normal seyrine dönmesinden dolayı 2010 yaz sezonuna ilişkin rezervasyonların ciddi artış içinde olduğunu ve yaza yönelik Türkiye’ye planladıkları uçak sayılarını arttırabileceklerini dile getirdi.

Kasım ayında bomba gibi bir Londra Fuar’ı deneyimimiz oldu. Şu anda İngilizler kontenjanlarının büyük bölümünü kullanmış durumdalar. İngilizlerin yoğun çalıştığı bölgelerde yatak sıkıntıları başladığı gibi bazı oteller belli dönemlerde İngiliz pazarında satışlarını durdurmaya başladılar.

Almanya’da edindiğimiz Avrupa pazarındaki önümüzdeki yaz sezonuna ilişkin pozitif görüntü, Moskova’dan sonra Kiev’de de devam etti. Bütün turizmcilerin morallerinin yüksek olduğu gözlerden kaçmıyordu. Sezonun iyi geçeceği öngörüsü ve umudu hepimize ihtiyacımız olan morali verdi. Ne kadar kriz yönetiminde başarılı da olsak artık sanıyorum hepimiz iyi birkaç sezonu hak ettik.

Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi rakibimiz durumundaki Mısır konusunda devlet ve özel sektör olarak bir şeyler yapmamız gerektiği kaçınılmaz. Mısır hükümetinin konuya yaklaşımı, zor dönemlerde risk alan tur operatörlerine vermiş olduğu destekleri sanıyorum hepimiz biliyoruz. Önceki dönemlerde servis kalitesinde büyük problemleri olan Mısır otelleri ülkemizden transfer ettikleri profesyonel otel yöneticileri sayesinde bu problemleri büyük ölçüde çözmüş görünüyorlar. Ülkemizden giden Türk genel müdürlerin yanına birer Mısırlı yardımcı atayarak otelciliğin bütün inceliklerini kapmayı da ihmal etmemişler.

Bir taraftan bilgi beceri satar duruma gelirken aynı zamanda rakiplerimizi güçlendiriyoruz. Biz de zamanında bu işi Avrupalı ve Amerikalı otelcilerden öğrenmiştik. Şimdi bir çok konuda onlarla boy ölçüşecek hale geldik. Mısır da gelmiş olduğu nokta itibarı ile konumunu her geçen gün daha iyi noktalara taşıyor.

Bu arada geçen Moskova’da da duyduğum ve aynı zamanda Kiev’de de uygulanan ve bir çok turistin parasını kaptırdığı bir yöntemi sizlerle paylaşmak istedim. Düşünün yolda yürüyorsunuz önünüzden giden biri bir tomar para düşürüyor. Siz de insanlık edip adamın peşinden düşen parayı kendisine vermeye çalışıyorsunuz. İşte o anda üçkağıt başlıyor. Adam size “İkinci tomarım nerede” diye soruyor. :-) Sizin, “Hangi ikinci tomar” demenize fırsat vermeden, polis kimlikli birisi birden yanınıza gelerek olaya müdahil oluyor. Sonra sizin pasaportunuz isteniyor. Pasaport başka birilerine gösteriliyor. Sonra size adamın parasını vermeniz konusunda uyarı geliyor. Siz direnseniz de bir süre sonra üzerinizdekileri görmek istiyorlar. Paranızı sayıyorlar. Siz bu arada daha fazla pasaportunuzun akibeti ile ilgilendiğiniz için paralara ne oluyor diye bakmıyorsunuz. Daha sonra nasıl oluyorsa sorun çözülüyor. Pasaportunuz ve arasında sizden aldıkları paraları pasaportla birlikte size geri veriyorlar. Siz de o heyecanla ve kurtulmuş olmanın sevinciyle, hemen uzaklaşıyorsunuz. Sonra pasaportun arasına baktığınızda ise gerçekle yüz yüze geliyorsunuz. Moskova’da duyduğum öyküde 100 dolarların yerine 1 dolarlar konmuştu ve kaptırılan para 2 bin dolar civarındaydı. Kiev’deki olayda kaptırılan para 400 dolar oldu.

Siz siz olun bu ülkelerde yere düşen hiçbir şeyi sahibine vermeye çalışmayın. Buralarda iyilikler ödüllendirileceği yere cezalandırılıyor.

Çok iyi geçeceğini düşündüğüm yaz sezonu ile ilgili fuar izlenimlerim moral verici, yapmamız gereken kendimizi birkaç gün sonra açacağımız sezona konsantre etmek, çalışanlarımızı sezona iyi hazırlamak.

Gelen misafirlerimizi unutulmaz anılarla ülkelerine dönmelerini sağlamak olmalı.

Sevgiyle kalın.

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR