Yeni sezon heyecanı

Nisan ayının ilk günleri ülkemiz turizminde baharın geldiği ve tesislerin kış uykusundan uyandıkları ve birbiri ardına kır çiçekleri gibi kapılarını misafirlerine açtıkları günlerdir.

Kış kara bulutları yavaş yavaş dağılır ve bütün turizm bölgelerine hayat gelmeye başlar. Dükkanlar, kafeler, restoranlar yeni sezonun heyecanı ve bol kazanç ümitleriyle ticarethanelerini hazırlamaya başlarlar. El değiştiren mekanlar komşularıyla tanış olur ve umutlarını paylaşır, şu ilk günler yoğun ama keyifli bir koşturmayla turizm sezonunu karşılar.

Kış aylarını memleketlerinde yada kahve köşelerinde geçiren bir çok turizm emekçisi için de nisan ayı yeniden iş sahibi olmak ve ekmek parası kazanmak açısından çok önemli bir rol oynar. Akdeniz bölgesinde kışı işsiz geçiren bir çok turizmci nisan ayının gelmesini sabırsızlıkla bekler.

Otellerde yeniden beraber olmanın sevinci yaşanırken kış günlerinde yapılanların muhabbeti konuşulan konular arasında en önemli gündemi oluşturur. Bazı şanslılar kışın daha iyi bir iş bulmuşlar ve geri gelmemişlerdir. Düşünün yedi ayı çalışarak geçirip beş ay oturmak yerine olanaklar dahilinde bulunan yıllık bir iş kapısı her zaman daha çekicidir.

Yeni sezonun heyecanı bütün tesislerde yaşanır, yiyecek ve içecek konseptlerinin oluşturulması, animasyon programlarının yeniden düzenlenmesi, tesisin a’dan z’ye misafir için hazır edilmesi çok keyifli ve eğlenceli bir dönemdir. Ekibe yeni katılanlar ile eskilerin bir araya getirilmesi, bir takım ruhu oluşturulabilmesi için gerekli ortamların hazırlanması, yemeklerin beraber yenilmesi, daha sonrası beraberce eğlenilmesi tesislerde ekip ruhunun oluşumunu hızlandırmakta ve ekip üyelerinin birbirlerine sosyal ortamlarda yakınlaşmasını sağlar. Daha önce hiç beraber çalışmamış departman müdürlerinin birbiriyle uyuşmasının sağlanması, tesisin genel müdürünün asil görevleri arasındadır. Departman müdürleriyle yemekler düzenlenmeli, sosyal ortamlar yaratılmalı ve bir departmanı yönetebilme yetisine sahip bireylerin birbirlerini anlamaları sağlanmalıdır.

İşte bu gibi ince ayarların yapıldığı sezon hazırlık dönemi gerçekten çok keyiflidir.

Bir de sektörde bu sene estiği gibi umut rüzgarları esiyor ve uzaklardan gelen haberler, gelen rezervasyonlar sezonun iyi geçeceğinin haberlerini getiriyorlarsa, sezon hazırlığı çok daha keyifli bir hal alır.

Turizm sektörü, özellikle otelcilik çok detayı olan bir iştir, dışarıdan bakanlar ne kadar çok ayrıntıyla uğraşmak zorunda olduğumuzun farkında değildir. Şöyle düşünün; her tesis bir şehir gibidir ve her ayrıntı önceden düşünülmezse çok büyük problemlere yol açabilir. Bütün bunların hazırlanması kontrol edilmesi, ekibin eğitilmesi ve kapıları açıp da misafire iç huzuru ile hoş geldiniz diyebilmenin zevkini anlatmak gerçekten çok zordur, yaşanılması ve birebir içinde olunması gerekir.

2010, ülkemiz turizmi için çıtanın daha da yukarı çıkarılabileceği bir yıl olarak gözüküyor. Bizler bu heyecanımızı korumalı ve ev sahipliği yaptığımız misafirlerimizi unutulmaz anılarla ve tekrar gelmek üzere evlerine uğurlamalıyız.

Tek dileğim krizlerden ve sorunlardan yorulmuş ama heyecanını kaybetmemiş olan tüm turizm camiasına krizsiz, sorunsuz birkaç sezon.

Artık sanıyorum hepimizin biraz olsun nefes almaya ve eski günlerdeki gibi problemlerle uğraşmaktansa konsantrasyonumuzu misafirlerimize çevirmeye ihtiyacımız var.

Hepimize bol kazançlı ve muhteşem bir 2010 yaz sezonu diliyorum.

Sevgiyle kalın…

 

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
06.04.2010
Bu makale 2599 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!