Turizm’de Genç Kariyer

Geçen Cuma Genç Turizmciler Derneği’nin Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlediği panele konuşmacı olarak davet etmişlerdi, büyük bir zevkle katıldım.

Genç Turizmciler Derneği Boğaziçi Üniversitesi’nde turizm okuyan gençler tarafından kurulan ve Başkanlığını Bulut Bağcı’nın yaptığı adları gibi genç ve dinamik bir dernek.

İstanbul’daki faaliyetlerine Antalya’yı da eklemişler ve yoğun katılımın olduğu bu panelin hakkını vermişlerdi. Konuşmacılar arasında akademisyenler olduğu gibi sektörden de önemli konuşmacılar, gençlerle geleceği ve turizmdeki kariyer olanaklarını konuştu. Hepimiz için çok verimli geçtiğini düşündüğüm organizasyonda özellikle Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın İlknur Selçuk yaptığı istatistik verilere dayanan sunumuyla Türk turizminin nereden geldiği ve daha ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunu açıkça ortaya koyarak sanıyorum katılımcı gençlerin geleceğe daha büyük bir umutla bakmasına yardımcı oldu.

İlknur Hanım’ın sunumundan bazı verileri sizlerle paylaşmak istedim. 1983 yılında Antalya ili sınırları içerisindeki toplam tesis sayısı 107 ve toplam yatak sayısı 15 bin iken 2008 yılına geldiğimizde 900’ün üzerinde tesis ve 400 binin üzerinde yatak kapasitesinden bahsediyoruz. Yine aynı yıllarda Antalya’ya gelen turist sayısı 4 bin iken 2008 yılında sayı 9 milyonu aşmıştır ve 2009 hedefi 10 milyon turisttir.

Rakamlar açıkça Antalya’nın ve Türk turizminin gelişimini gözler önüne seriyor.

Ülkemizin sahip olduğu potansiyelinin daha büyük kısmının kullanılmadığını düşünmekteyim. Ülkemiz, turizm potansiyeli konusunda daha yeni bir uyanışı yaşıyor. Anadolu’dan yeni cazibe merkezlerinin adlarını daha yeni duymaya başladık, kaplıca turizminde bir hareket var. Bu faaliyetlerin başarıyla sürdürülebilmesi için genç ve potansiyel sahibi turizmcilere ülkemizin çok ihtiyacı var. Genç turizmcilerin sektöre kazandırılmaları ve gençlerin turizmle ilgilerinin arttırılması için gençlerin turizmde gelecek görmelerinin sağlanması gerekiyor. Bu bağlamda üniversite eğitimlerinin yanında yaptıkları staj sürelerinde onlara kucak açmalı, sektörden soğutmak yerine bu gençleri sektöre kazandırmalıyız.

Yaptıkları işlerde anlam bulmalarını sağlamak ve gençleri geleceğe hazırlamak en önemli görevlerimiz arasında olmalı. Bu nedenle üniversite ile işbirliklerinin artması daha yoğun bir ortak çalışma ortamının oluşması ve gençlerin geleceği daha net görmelerinin sağlanması için de ortak çalışmalarımız artarak sürmekte.

Ülkemizin turizmde gelecek gören ve kendisini bu ülkenin turizmine adamış yüksek motivasyonlu, kendine güvenen bir kuşağa ihtiyacı var ve bu kuşak bizlerin de eseri olacak.

Türk turizmi, adını büyük harflerle dünyada duyurmuştur, bununla beraber Türk turizmcisinin ve otelcisinin de adı uluslararası piyasalarda artık konuşulmaya ve krize dayanıklı Türk turizmcisi dünya turizm borsasında aranan adamlar konumuna gelmektedirler. Bu trendin önümüzdeki dönem artarak devam edeceğinden eminim, çünkü daha yıldızımız yeni parlıyor. Dünya turizmindeki yerimizi de daha üst noktalara taşıyacak ve ülkemizin bizlere sunduğu olanakları daha iyi kullanmayı ve ürünümüzü daha iyi satabilmeyi öğreneceğiz.

Geleceğin sektörü turizmdir. Ülkemizin en güçlü olduğu sektör turizmdir ve bu gerçeği çok yakında herkes kabul edecek ve hem turizmcinin hem de turizmin değeri hak ettiği noktaya kendiliğinden gelecektir.

Turizmin ve turizmciliğin geleceği parlaktır, yeter ki biz gözlerimizi hedeften ayırmayalım.

Sevgiyle kalın…      

Yayın Tarihi
05.03.2009
Bu makale 456 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!