AİDA

Bir tatil köyü düşünün mevsimlerden etkilenmeyen ve güneş neredeyse oraya gidebilen, işte bu temel düşünceyle 1990’lı yılların başlarında eski Robinson Club yöneticilerinden oluşan bir beyin takımı Aida konseptinin ilk adımlarını attılar. Konsepte göre iyi organize olmuş, animasyonun, yiyecek içecek olanakları maksimum düzeye çıkarılmış ve club atmosferinin deniz üzerine taşınmasıyla dünyada bir ilk olacak deniz üzerindeki tatil köyü Aida kuruluş çalışmalarına başladı.

1994 yılında ilk gemilerinin inşaası Finlandiya’nın Turku şehrinde başladı. İki sene süren yapım aşaması sırasında çok büyük reklam kampanyaları ve tanıtımlarla büyük ilgi topladılar ve ilk yolculuklarına 7 Haziran 1996’da çıktılar.

O günden beri yükselen grafikle bu günlere gelindiğinde Aida grubu şu anda dünya üzerinde neredeyse bütün denizlerde faaliyet veren 7 gemisi ve toplamda 12000’den fazla yatağıyla dünya turizminin ayrılmaz bir parçası olmuş durumda. 1100’e yakın kabini olan iki geminin inşası sürmekte ve bu gemilerden biri 2011 diğeri de 2012 yılında hizmet vermeye başlayacak.

Ekonomik açıdan örnek vermek gerekirse Aida grubunun 2009 yılı cirosu 725 milyon euroyu bulmaktadır ve 2009 yılında 414.000 yolcuya ev sahipliği yapmıştır.

Aida filosundan Aida Diva 2007 yılında Hamburg’tan ilk seferine çıktı. Bu sene Cuma günleri Antalya Limanı’nda görebileceğiniz dev gemi 252 metre boyunda, toplamda 1025 kabini olan gemide 2500 misafire 650 çalışan ev sahipliği yapıyorlar. Aida Diva bu kadar yakınımıza gelmişken olanağı olan herkesin gidip bir ziyaret etmesini isterim. Çok yaratıcı ve değişik böyle bir konseptle bir dünya markası oldular.

Bu fikirden yola çıkıp yeni denizlere açılmalı ve iyilerden yararlanmalı, kendimizi geliştirmeliyiz.

Animasyon Aida’da nerdeyse en önemli departman durumunda, müzikallerde çalışmış sanatçılarla canlı performanslarla muhteşem şovlar gecelere renk katlıyor. Geniş fitness ve spor olanaklarıyla aktif olarak zamanınızı geçirecek bir çok faaliyet sizleri bekliyor. Bunun yanında her gün başka bir güzellikle karşı karşıya kalıyorsunuz, bir sabah Antalya’da uyanırken, diğer sabah bir de bakmışsınız İstanbul’dasınız. Hem geziyorsunuz, hem de yiyip içip eğleniyorsunuz. Ne güzel tatil değil mi?

İyi örneklerden ders almalı ve bu konseptleri iyi kullanmalıyız. Geriye dönüp baktığımızda ülkemizde klüp otelciliğini hepimiz Almanlardan öğrendik. Özellikle Robinson’ların, Aldiana’ların, ülkemize katkısı büyüktür. Bence önemli olan iyi olanlardan örnek almak ve onlardan öğrendiklerimizi daha üst seviyelere taşımaktır.

Şu anda Aida daha fazla Alman pazarına hizmet vermektedir. Bu veya benzeri bir konsept bence diğer pazarlar içinde hayata geçirilebilir. Örneğin dünya turizminde önemli rol oynayan BDT topluluğuna hitap eden benzeri konsepte sahip bir gemi bu pazarlardaki talebin karşılanmasını sağlayacaktır.

Yaz boyunca Antalya limanına gelecek olan Aida Diva’yı kaçırmayın, mutlaka bir görün.

Sevgiyle kalın…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR