Genel müdürler

Sahil bölgelerinde binlerce metrekarelik alanlara yayılmış tatil köyleri ve resort oteller bünyelerinde bulundurdukları bütün olanaklarla aynı küçük bir şehir gibi restoranlarıyla, barlarıyla, diskosuyla, marketiyle, havuzlarıyla, sahiliyle, hamamıyla ve daha nice servisleriyle misafirlerine hizmet vermekte.

Bu alanlardan ve verilen hizmetlerden o tesisin yöneticisi sorumludur. Tesiste musluklardan akacak olan suyun derecesi, havuzların klor oranı, klimaların çalışması veya çalışmaması, otelde sunulacak yiyeceklerin çeşitliliği, o tesiste uygulanacak eğlence programı tesisin genel müdürünün vereceği kararlar arasındadır.

Bir mülki amir yani bir kaymakam sorumlu olduğu beldenin sınırları içerisinde bir havuzda bir çocuk -Allah göstermesin- boğulsa asla sorumlu tutulamazken, bir tesisin genel müdürü bu boğulma olayından direk sorumlu kişi olarak tutuklanmaktadır. Ve davası süren bir çok genel müdür arkadaşımız mevcuttur.

Kısacası gelmek istediğim nokta tesisleri yöneten genel müdürler olabilecek her sevimsiz olayda yasalar karşısında birebir sorumlu tutulurken ve bu sorumluluğu taşıyan kişilerin hak ettikleri saygınlığın kendilerine layık görülmemesidir.

Ne yazık ki bu kadar büyük sorumluluğu taşıyan bu kesim ülkemizde yasal otorite tarafından korunmamakta ve yalnız bırakılmaktadır.

Genel Müdür, kanunlar önünde birinci dereceden sorumlu olan kişi durumundadır. Bir olay olduğu zaman günah keçisi arandığında direk olarak ön plana çıkan kişi konumundadırlar.

Bir gemiyi denizde ehliyetsiz bir kaptan yönetemiyorsa bence tesislerin başına gelecek kişilerde yasal otorite bazı vasıfları aramalıdır. Ve bu vasıfları yerine getiren bu ülkenin turizmine ve otelciliğine gönül vermiş bir çok yöneticisine kol kanat germeli ve ülkemizin turizmindeki gelişimine ön ayak olmuş nicelerini de onore etmelidir.

Bu konu Türk turizminin ve Türk otelciliğinin kanayan yarasıdır. Ağabeylerimizle konuştuğum zaman bu konuda çok uğraştıklarını ve bir yere varamadıklarını dile getiriyorlar ve umutsuzlar.

Ben bu sorunun gündemde tutulması ve güçlü bir kamuoyu oluşturularak çözüm üzerinde çalışma yolunun açılması düşüncesindeyim.

Bu yolda destek veren bütün dostlara şimdiden teşekkürlerimi sunuyor, yorumlarınızı bekliyorum.

Sevgiyle kalın…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR