Kriz ve Türk turizmi

İçinde bulunduğumuz şu günlerde sanıyorum tek konuşulan konu dünyada ve ülkemizde sürmekte olan ekonomik kriz. Krizle yatıp, krizle kalkıyoruz, hayatımız kriz oldu. Bu durum hayatımızı zorlaştırdığı gibi hepimizi karamsarlığa doğru sürüklemeye başladı.

Turizm sezonunun son günlerinde global krizle karşılaştık. Aslına bakarsanız turizmci ve otelci açısından baktığınızda dövizdeki artış sezon ortasında olsaydı sektör dövizden sağlayacağı getiriyle kışa biraz daha soluklu girebilecekti. Ne yazık ki döviz girdisinin azaldığı sezonun son günlerinde dövizdeki artış sektörü desteklemedi.

Kış ayları turizm sektöründe karanlık bir dönemdir. Ülkemiz turizmi 12 aya yayma konusunda zaten büyük bir sıkıntı içerisindedir. Geçen yıllara da bakıldığında kış ayları ülkemizde özellikle kıyı kesiminde tesislerin büyük bir kısmının kapandığı ve beldelerin terk edilmiş görüntüsüne büründüğü aylardır.

Burada büyük sorun kış aylarını kullandıkları kredilerle geçiren turizm camiasının kredi bulma konusunda yaşadığı güçlüklerdir. Turizm sektörüne kredi sağlayan bankalar kredileri yenilememekte ve eğer verirlerse de yüksek faiz talebinde bulunmaktadırlar. Bu durumda turizm camiası kış günlerinde ciddi bir finansman sıkıntısına girmiş ve ödemelerini yapma konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Bu konunun acil şekilde ele alınması ve sektörün kış aylarındaki finansman probleminin devlet desteğiyle çözülmesi gerekmektedir.

Sorun çözülmezse bu durum turizm sektörünün belini iyice kıracak ve belki birçok firmanın 2009 sezonunu görememesine neden olacaktır.

Ülkemiz ve 2009 yılı ile ilgili yapılan araştırmalar önümüzdeki yaz sezonun Türkiye için iyi geçeceği, Avrupalı turistin Euro kullanılmayan ülkelere doğru kayacağı ve ülkemizin sunmakta olduğu ödenilen fiyata karşı alınan hizmet karşılaştırılmasındaki üstünlüğü rakiplerine göre ülkemize ciddi bir talep artışı olacağını şimdiden göstermektedir.

Bunun yanında ekonomik krizde insanların bir çok başka harcamadan kısıtlamaya gideceklerini ama yıllık tatillerinden fedakarlık etmeyeceklerini göstermektedir. Arabasını değiştirmemeyi, yeni giysiler almamayı göze alan potansiyel ziyaretçiler tatile çıkmamayı düşünmemektedirler.

Özellikle Avrupalı tur operatörleri ülkemizin 2009 yılında yüzünün güleceği ve ziyaretçi sayısında artışlar olacağı konusunda hem fikirdirler.

Bu şartlar altında kışı mümkün olduğu kadar dikkatli geçirmek ve gelecek yazla ilgili Avrupa’da en önemli satışların geleceği Ocak ayına yönelik tanıtım çalışmalarının arttırılması gerekmektedir.

Dünyada yaşanan kriz potansiyel misafirin tatil planı yaparken daha fazla tatilin fiyatına bakmasına neden olacaktır. Bu konumda ülkemiz sunduğu geniş ürün yelpazesi, her bütçeye uygun tatil imkanları ve ulaşılabilirliği ile ön plana çıkacak ve kriz bizler için bir anlamda fırsata dönüşecektir.

Eğer 2008 kışını atlatır ve 2009 yazına ayakta kalabilirsek!!!

Hepinize şimdiden iyi bayramlar.

Sevgiyle kalın…