Bölgesel tanıtım

Bazen, bir konunun içinden aklımızı kullanıp çıkamazsak, bir günah keçisi bulup, ona vurmak bir çoğumuzun işine gelir. Ona kızar, bağırır, çağırırız. Bu şekilde bir parça rahatlarız. Sonra da çevremize dönüp, “Bak gördün mü? Nasıl da bu musibeti yakaladım, bir güzel de aşağıladım”, der rahatlarız. Sanki ondan başka sebepler olmazmış gibi, ver yansın ederiz ortalığı.

Oysa ülkemiz turizmine daha ayrıntılı ve profesyonelce bir yaklaşımla bakarsak, durumun hiç de böyle olmadığını görürüz. Belki tipik doğu toplumu olduğumuz için, hemen bir suçlu arayışı içine girip, rahatlıyoruz. Ama sektörün değişik iş kollarındaki bazı kişileri anlamak hiç mümkün değil. Turizme ilişkin işlerde çalışıp da turizmde ön saflarda olan, tur operatörlerini, seyahat acentelerini, rehberleri, konaklama işletmelerini suçlamak çok kolay. Turizmde son yılların günah keçisi, “Her Şey Dahil” sistemi. Birçoğumuz, bilerek ya da bazı gerçekleri araştırmadan, incelemeden, bu sisteme vurup duruyoruz.

Oysa durumu eski deyimle “tahlil” etmekte yarar var. Turizm sektörünün içinde yer alan profesyonel kadrolar çok iyi biliyor ki ülkemize gelen yabancı turistin, satın alma düzeyi sürekli düşüş gösteriyor. Pazarımız olan ülkelerdeki kültür düzeyinin ne olduğunu ne yazık ki çoğumuz araştırmıyor, bu önemli gerçeği dikkate almıyoruz.

Yabancı turist dünyadaki ekonomik krizin de etkisiyle, önce kendi cebindeki parayı hesaplıyor. Nerede uygun fiyat bulursa, oraya gidip, bir hafta tatilini yapıp evine dönmek istiyor. Tatilinden vazgeçmiyor belki ama, konforundan ödün vermek zorunda kalıyor. Daha uygun fiyat arayışına giriyor. Yanında çok az nakit bir para ile geliyor, bunu bile harcamak istemiyor. Yani oteline, tatil köyüne giriyor, tatilinde cebinden para çıkmadan yiyip-içiyor, olabildiğince eğleniyor ve oradan da çıkıp evine dönüyor. Kendisi için en önemli şey, ailesi ile birlikte, asgari otelcilik hizmetlerini alabileceği, yemeklerini yiyebileceği, temiz, düzenli, spor olanakları bulunan, çocuklarının da sunulan hizmetlerden memnun kalacağı bir tatil yeri. Konaklama tesisinin yeri onu pek etkilemiyor. Çünkü o da çok iyi biliyor ki amacı ailecek sorunsuz bir tatil yapıp, aile fertlerini memnun etmek. Kısacası, Türkiye’ye  az parayla daha kapsamlı tatil almak isteyen kişiler geliyor. Hepimiz bu tespiti yapıp, doğru bir şekilde ortaya koymalıyız.

 Her şey dahil sistemi onun için ve tabii ailesi için biçilmiş kaftan! Kendine göre de haklı. Durum böyle deyip, elimizi kolumuzu bağlayıp, oturalım mı? Hayır! Bu koşullarda gelenleri bilgilendirecek, onu otelinden çıkarabilecek ne tür etkinliklere sahibiz? Onları araştırmamız lazım. Ülkemizin kültürel değerleri onun ilgisini çekmez mi? Ya da doğal güzelliklere sahip, başka yörelere de gitmek istemez mi? Pazarımız olan ülkelerden gelenler için, nasıl cazip olanaklarımız var?  Bunların ne kadarını her aşamada gelen yabancı turiste tanıtabiliyoruz? Her fırsatta onun gözüne hitap edip, çocuklarının ve kendisinin ilgisini çekebilecek etkinliklerimiz var da bunları yeteri kadar tanıtamıyor muyuz? Ailecek hoşlanabilecekleri neler var? Kendi ülkesinde hangi etkinliklere aile fertleri ile birlikte gidiyor? 

Tercihleri, merakları nelerdir? Uçakta, otellerine transfer sırasında bazı tanıtım malzemelerini kullanarak, neleri tanıtıp, ilgilerini çekebiliriz. Belki de bunları ayrıntılı bir şekilde inceleyip, bu sorunumuza doğru çözümler aramalıyız. Bu söylediğim de öyle, şipşak yapılacak iş değil. Belli bir araştırma ve parasal kaynak gerektiriyor. Ama her halde, öncelikle otel dışı bazı etkinlikler planlamalı ve her şey dahil sistemine peşin para ödeyip de gelen kişileri, planlı bir bölgesel tanıtımla otel dışına çekmeliyiz.

Onun önüne, ilgisini çekecek güzel örnekler koymalı, bunlar için de belli bir ödeme yapacağını vurgulamalıyız. Üç dilde bilgilendirme kanalı oluşturmalı, kendilerine yöresel etkinlikler ve kültürel, tarihsel, doğal değerlerimizle ilgili güncel bilgileri aktarmalıyız. Bu değerlerimizi çok iyi tanıtmalıyız. Sadece suçlu her şey dahil sistemi imiş gibi aynı noktaya vurmak, yetmez! Becerikli bir sporcu gibi, sahanın her tarafında da bize puan kazandıracak yolları da araştırmalı, denemeli ve elimizdeki olanakları çok iyi kullanmalıyız. Önce yabancı misafirlerimiz için ilginç ve çekici olabilecek projeleri üretip, sonra da onları çok iyi tanıtmalıyız.

Sevgiyle kalın.

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
27.08.2009
Bu makale 2529 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!