Turizmde insan faktörü

Bacasız endüstri de denilen turizmin en önemli girdisi insan gücüdür. Tesislerin bakımı, yiyecek içecek servisi, oda temizlik hizmetleri, karşılama, uğurlama, eğlence faaliyetleri insan faktörü olmaksızın mümkün değildir. Bu hizmetlerin üstün kalitede yerine getirilebilmesinin en önemli unsuru bu hizmetleri verecek insanların eğitim seviyeleri, bilgi ve becerilerinden geçmektedir.

Turizm sektöründe ülkemizde çok büyük bir kalifiye eleman sıkıntısı söz konusudur.

Bu sıkıntının giderilebilmesi için çalışmalar sürdürülse de yetersiz kalmaktadır. Aralıksız artan yatak sayısı ve plansız büyüme yine hiçbir vasfı olmayan insanların binlerce kilometre aşarak ülkemize gelmiş ve bizden iyi hizmet bekleyen turistlerin karşısına vasıfsız bir kelime İngilizce bilmeyen servis personelinin konmasına neden olmaktadır. Bu aslında hizmet seviyesi olarak iyi durumdaki imajımızın yavaş yavaş yok olmasına neden olmaktadır.

Turizm sektöründe bir otelin veya bir tesisin başarısı, sürekli misafir yanında, sürekli çalışan sayısıyla da doğru orantılıdır. Bu gün birçok tesis çalışanların tazminat yükleri oluşmasın diye sürekli sezonluk personel çalıştırmakta ve kendilerini akıllı saymaktadırlar. Ama bilmedikleri, gelip geçici olduklarını bilen çalışanların ne şirkete ne de şirketin malına saygıları vardır ve farkında olunmadan hem tesisin imajına zarar verirler ne de misafirler hak ettikleri hizmeti alabilirler.

İnsana yatırımda cömert olmak gerekmektedir. Kurumlarda liderler, bilirler ki işlerin olması ve yürümesi insanlar tarafından sağlanır. Ordu olmadan bir general hiçbir şeydir. Eğer şirketinizdeki insanlar size güvenir, sizi destekler ve size saygı duyarlarsa sizi en tepeye kadar iterler. Ama unutmayın ki insanlar siz onlara ne kadar verirseniz onlar da size o kadar verirler. Yani sizin aynanızdırlar. Siz onlara güvenirseniz onlar da size güvenirler. Siz onlara saygı duyarsanız saygı görürsünüz.

Birçok yöneticinin başarısızlığının ardında diğer çalışanların onun samimiyetinden ve dürüstlüğünden şüphe duymaları yatmaktadır. İnsanlara değer verin, içlerindeki potansiyeli bulup çıkarmalarında onlara yardım edin, yapamam deyip havlu atmayı düşündüklerinde onları yüreklendirin, güven gösterin, hata yapsalar bile yeniden denemeleri için önlerini açın. Göreceksiniz sizin de önünüz açılacak. Unutmayın siz onlara nasıl davranırsanız onlar da öyle cevap vereceklerdir.

İnsan yönetiminde en önemli konulardan biri de çalışanın hak ettiğini aldığını bilmesidir. Sektörde bilgi alış verişi mükemmel hızlı çalışmaktadır. Tekirova’daki garsonun ne kadar maaş aldığını Alanya’dakiler anında öğrenmektedirler. Kanımca bir çalışan 800 TL alması gerekiyorsa bunu kesinlikle biliyordur. Eğer ona 750 TL vermeye kalkarsanız bu fark bir yerden çıkacaktır. Çalışan kendini kandırılmış hissedecek, motivasyonu düşecek daha az üretken olacaktır. Kendisine verilen zararı kesin bir yerden çıkaracaktır. Bunun yerine vasatın çok üzerinde kaliteli personelle çalışmak ve onlara iyi para vermek ve karşılığında yüksek performans beklemek sanıyorum daha efektif olacaktır. Bir çok dar görüşlü yönetici personeli ezerek maşları minimumda tutarak kağıt üzerinde ekonomi yaptığını düşünmekte ama sonuç olarak şirkete zara vermektedir.

Çalışanların maliyetlerini düşürerek para kazanamazsınız. İnsanlar bir katma değer, yatırım sermayenizi yatırıma cevap vererek arttıran kıymetlerdir. Siz insanlardan para kazanırsınız; kaybetmezsiniz.

İnsana insanla hizmet verdiğimiz sektörümüzde en önemli faktörün insan kaynağı olduğunu unutmayalım ve çalışanlarımıza değer verelim, güvenlerini kazanalım, onların sırtlarını tutalım, filizlenip sürgün vermelerinden bizler gurur duyalım…

Sevgilerimle…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR