Turizmin Doğası

Sevgili Akdenizliler, sevgili Turizm sektörüne gönül verenler son dönemlerde sık dile getirdiğim sezon sonu işsizliliği konusu ülkemiz turizminin doğal bir uzantısıdır. Ülkemizde turizm hareketleri doğal koşullar dolayısıyla yaz aylarında artmakta ve kış aylarında havaların soğuması ile azalmaktadır. Kış aylarında misafir ağırlamaya uygun tesisler kapılarını açık tutmaya çalışırken, kapalı alanları olmayan ve kış aylarında kapatmak zorunda olan tesisler bir sonraki yaz sezonuna kadar kapılarını kapatmaktadırlar. Bu çalışmakta olduğumuz sektörün göz ardı edilemez gerçeğidir.

Bizler ülkemiz turizminde personel kalitesinden şikayet ederken personelimize neyi sunup, sunmadığımızı incelememiz ve personel kalitesindeki sorunların nereden kaynaklandığını incelememiz gerekmektedir. Burada karşımıza çıkan en önemli kriter, personelin 12 ay süresince iş güvencesinin olmayışıdır. Eğer çalıştığınız iş yerinden 7 ay maaş alıyor ve yılın geri kalanını bu 7 aylık maaşla geçirmek zorunda kalıyorsanız, sanıyorum ilk 12 aylık iş fırsatında işinizi değiştirirsiniz. Eğri oturup doğru konuşmak lazım, sektörde bizlerle çalışan yazın sıcak günlerinde ellerinden geleni yapıp, ter döken birçok çalışanımıza Ekim sonu geldiğinde seneye görüşürüz diyoruz. Bunu derken de sanmayın ki mutlu oluyoruz. Ama ne yapalım ki tesislerimizin kapalı olduğu ve para kazanamadığımız dönemde çalışanımızı bünyede tutamıyoruz. Her olanağı denedik, arkadaşlar arasında kimseye hak geçmesin diye aynı sürelerde kış arası verdik, yine de sürekli iş veremiyorsanız kalifiye bir elemanınızı uzun süre bünyenizde bulundurmanız pek mümkün olmuyor. Bu ne yazık ki sektörümüzün doğası gereği oluyor.

Ülkemiz dünya turizm devleri arasında sayılırken, en önemli unsurumuz Türk Misafirperverliğinin ise ve sadece işinin ehli, kaliteli personel ile yapılabileceği ve yaşatılabileceği düşünüldüğünde, hizmet sektörü olan turizmde en çok üzerine titrememiz gereken konunun personelimiz olduğu aşikardır.

Bu bağlamda sektörün doğasını değiştirmek ve insanları sektöre canı gönülden bağlamak kanımca yasal düzenlemeler sayesinde yapılabilir. Sezon sonu kapanan otellerin çalışanlarının çalışmadıkları için zaten SGK primleri ödenmemekte ve maaş almadıkları için de vergi oluşmamaktadır. Bu dönemlere ait vergiler ve primler devlet tarafından sıfırlanabilir ve çalışanın kış döneminde dahi evine ekmek parası götürebilmesi için işveren ve işsizlik fonu destekli bir düzenleme yapılabilir. Böylece kara kış, kara kış olmaktan çıkar ve bütün kışı başka sektörlerde iş aramakla geçiren birçok turizm çalışanının sektöre olan bağlılığı arttığı gibi, sektördeki kalifiye eleman problemi çok kısa sürede sektörden kopmalar azalacağı için çözülebilir.

Sektörün doğası böyle olabilir, ama insanı insan yapan da doğaya karşı verdiği mücadeledir. Amaç sevgiyle ve gelecek korkusu olmadan misafirlerimizi ağırlamak, gözlerinin içi gülen çalışanlarla ülkemizin adını dünya turizminde daha üst mertebelere çıkarmaktır.

Sevgiyle kalın…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR