Akılda kalmak

Dünya piyasalarını allak bullak eden ekonomik kriz, turizm pastasının ülkelere dağılımını yeniden şekillendiriyor. Sunulan ürün ve fiyat avantajının yanı sıra, farklılıklar yaratarak, ‘akıllara yer eden ülkeler’ tercihlerde ön plana çıkıyor.

2009 sezonu ile ilgili belirsizliğin etkisinden silkinerek, ellerimizi belimizden indirip, top taca çıkmışken sahadaki şeklimizi yeniden gözden geçirmemizde büyük yarar olduğuna inanıyorum. Sezonlar, genellikle sezon içindeki olayların yanı sıra, sezon öncesi izlenen stratejilerden etkilenirler. Bizim en durgun geçirdiğimiz kış ayları ise turistin önemli bir kısmının tatili ile ilgili karar verdiği günler olur. Özel sektörün ve turizm camiasının girişimlerinin yanı sıra, Kültür ve Turizm Bakanlığının yapacağı önemli hamlelerin Türkiye’nin 2009 yılı sezonunun kaderini belirleyeceği apaçık ortadadır.

Bu hamlelerin başında yaklaşan turizm fuarları öncesi yapılacak olan tanıtım faaliyetlerimiz geliyor. Etkili ve kalıcı tanıtım için her zaman büyük bütçelere sahip olamamızdan yola çıkarak, kendi koşullarımızda üretilecek her fikir, düşünce ve tenkide kucak açıp, doğru koordinatları sisteme girmediğimiz müddetçe, navigasyonun bizi çıkmaz sokaklara sürükleyeceği kaçınılmaz olacaktır.

TÜRKİYENİN SLOGANI NE?

Kararsız turistlerin aklını çelmenin en önemli koşullarından biri doğru ve etkileyici imaj yaratarak kulaklara kar suyu kaçırmaktır. Bunun da birinci şartı can alıcı ve kalıcı bir sloganın yaratılmasıdır. Dünya ülkelerinin kullandığı bu yöntem hem az maliyetli, hem diğer reklam araçlarına göre daha etkilidir. Ama maalesef bizim bu konudaki yaratıcılığımız turizmimizin gelişmesine paralel ilerleyemiyor. Sizin aklınıza Türkiye ile ilgili herhangi bir slogan geliyor mu? Ya da 2023 Türkiye Turizm Stratejisi projesinde bir slogana rastlıyor musunuz? Akıllarda kalan Türkiye nasıl? Turist ucuz ve güneşli olmasının dışında neden Türkiye’yi tercih etmeli?

Slogan, bizde miting ve maçlarda kavga ve savaş çağrışımı yapan bir kavram olarak beynimizde yer etmiştir. Sözlük anlamı, ‘kısa ve çarpıcı propaganda sözü’dür. Beynelmilel olması da turizm açısından olmazsa olmazıdır. Reklamlarda kullanılabilmesi için kısa olması gerekir. İki kelimeyle bir imaj belirlemek ve bunu kafalara kazımak gerekir. Bakın dünyanın en pis ülkesi diye bildiğimiz Hindistan son üç yılda ‘İnanılmaz Hindistan’ sloganı ile tüm dünyanın dikkatini çekmeyi nasıl başardı. Hırsızlık vakaları ile akıllarda yer eden Polonya ise ‘Polonya Şaşırtıyor’ sloganı ile geçen yıl 15 milyon turist sayısına ulaştı. Güney Afrika Cumhuriyeti, ‘It’s (im)possible’ sloganı ile bütün olumsuzluklarını silmeye çalışıyor. Küba, ‘Cuba si !’ ile Brezilya, ‘Brasilien. Sensationell!’ ile çoşku ve eğlence ateşini ön plana çıkarırken, Malezya, ‘Malaysia truly Asia’ dünya kamuoyunun dikkatlerini kazandılar. Portekiz, ‘Europe’s west coast’, İtalya ‘Opera Unica’, Londra, ‘Totally Lond an’, Kore,’Korea, something more!..’, Berlin, ‘Be Berlin !’, Amsterdam, ‘I Am-sterdam’, İspanya, ‘Smile, you are in Spain’i yaratırken, ne herhangi bir şehrimizin, ne de ülkemizin kalıcı bir sloganı kazındı hafızalara. 2010 Kültür Başkenti olan İstanbul’un ‘Promise of life’ (Yaşam vaadi) sloganı size ne kadar İstanbul çağırıştırır sorarım. 2006 yılında ‘Akdeniz ve fazlası’ 2007 yılında ‘Her şey burada’ size ne kadar Türkiye anlatıyor? Ermenistan’ın uluslararası sembolü Ağrı Dağı, Türkiye’ninki Bozkurt olarak geçiyor. Bunlar bu müthiş coğrafyayı, bu zengin kültürü ne kadar anlatıyor? Jeff Mennig ‘Turkey next !’ (İstikamet Türkiye !) sloganını önermişti. Turkey dışında itirazım yok. Ya da bir turizmcinin yıllar önce söylediği ‘Türkiye, you’re in your home!’ ile misafirperverliğimiz ön plana çıkarılamaz mı?

Bu konuda yaratıcı fikirlerden yararlanarak bir başlık bulunması ve onun altında ince ince işlenen diğer detayların hayata geçirilmesi elzemdir. Sektörümüzde biribiri ile iç içe geçmiş üç farklı kesim var; düşünen, yazan ve uygulayan. Üçüncüsünde takılıyoruz ve bir sloganımız bile olamıyor.

Bence ‘Hiçbir rüya daha güzel olamaz’ çok iyi bir slogandı, unutuldu gitti.

Her yeni gelen eskisinin yaptıklarını çöpe atmasaydı çok daha fazla yol almış olurduk.

Neyse şimdi zaman ileriye bakma ve kalıcı işler yapma zamanı, yoksa tren kalkacak ve 2009 düşündüğümüzden daha acılı geçecek.

Sevgiyle kalın…

 

Yayın Tarihi
15.12.2008
Bu makale 601 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!