Turizmde Geleceğe Bakış

Ülkemiz Dünya Turizminde yerini her geçen gün sağlamlaştırmaya devam etmektedir. Kaynak pazarlara olan yakınlığı, kısa uçuş süresi, iklimi, sunduğu iyi Fiyat-Hizmet ilişkisi ve yeni tesisleriyle her geçen gün adından daha fazla söz ettirmeye devam etmektedir.

Belli bir potansiyele ulaşıldığı kesindir. Bu gelinen noktada turizm pastasından pay almakta olan rakip ülkelerinde sıkı takipi izlenmektedir. Uyguladığımız konseptler rakiplerimiz tarafından her geçen gün daha sık uygulanmakta ve bizim potansiyel misafirlerimiz başka ülkelere çekilmeye çalışılmaktadır.

Dünya devleri bize rakip olan ülkelerde uyguladığımız konseptlerin özellikle her şey dahilin uygulanması için otellere ciddi baskı yapmaktadırlar.

Bu bağlamda ülkemiz adına yeniliklerle potansiyel misafirlerimizin ihtiyaç ve istekleri iyi incelenmeli ve yeni konseptler oluşturmalıyız ve rakiplerle aramızdaki farkın kapanmasına izin vermemeliyiz.

Deniz, güneş, kum bizleri bu güne taşıyan lokomotif rolünü üstlenmişlerdir. Birde doğal olan misafirperverliğimizi turizme katınca kısa sürede sağlanan bu başarı bütün dünyanın gözlerini üzerimize çekmiştir.

Şimdi ürün çeşitlendirme ve yeni açılımlar yapılmasının zamanıdır. Ülkemiz turizmi son yıllarda yaşanan kendi içimizdeki fiyat rekabeti ve sürekli artan maliyetler nedeniyle zor günler geçirmektedir. Otel yatırımcıları eski kazançları unutmuşlar ve az para kazanır duruma gelmişlerdir.

Burada önemle dikkatinizi çekmek istediğim nokta fiyat üzerinden rekabet yapan kurumların hayatı zorlaşırken, kaliteleri ile öne çıkıp iyi ürün sunup karşılığında iyi fiyat talep eden kurumlar ekonomik olarak daha iyi sonuçlar aldıklarını görmekteyiz.

Buradan çıkan sonuç sıradanlığın bizi hiçbir yere götürmeyecek olmasıdır. Önemli olan fark yaratmak, kaliteyle öne çıkmak ve iyi olan ürünü iyi fiyata satmaktır.

Bunu yapan işletmeler hem ülkemizin adının dış ülkelerde daha sık gündeme gelmesini sağlamakta, hem de parası olan ve kalite almak isteyen kitlenin ülkemize olan eğiliminin artmasını sağlamaktadır.

Dünya turizminde ilk onlarda olan ülkemizin girmesi gereken yol kanımca artık sayılara değil kaliteye oynaması olacaktır. Bu nedenle özel konseptleri olan otellerin sayıları artmalı, kişisel hizmet daha ön plana çıkarılmalı ve ülkemizin dünya turizm gelirlerinden aldığı pay gün geçtikçe artmalıdır.

Ülkemiz öyle büyük bir potansiyele sahip ki her şeye rağmen hangi turizm dalında faaliyete başlasa o dalda kısa sürede liderliğe oynamaktadır.

En yakın örneği ülkemizin 2009 yılında yılın golf destinasyonu seçilmesidir. Daha ülkemizde golf turizminin geçmişinin ne kadar kısa olduğu düşünülürse çok çarpıcı bir örnel olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ben eminim daha bir çok konuda deniz güneş kum üçgeninden kurtulacak ve ülkemizin adını dünya turizminde en üst noktalara taşıyacağız.

Sevgiyle kalın….

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR