ITB 2009

Dünya turizminin kalbinin attığı Berlin Uluslararası Turizm Borsası ITB’den yazıyorum.

Yaşadığımız ve hepimizi etkileyen içinde bulunduğumuz kriz günlerinde hepimiz geleceği biraz olsun görebilmek ve 2009 yılı yaz sezonunda Türk turizminde bizleri nelerin beklediğini biraz olsun anlayabilmek için büyük bir kadroyla Berlin’e geldik.

İnanılmaz büyük bir katılımcıyla geçen, bu seneki fuarda gördüğüm kadarıyla herkes önümüzdeki günlerin üzerine çökmüş olan sis perdesini biraz olsun aralayabilmek ve geleceği görebilmek ümidiyle yoğun bir çalışma içerisine girmiş durumda. Dünya turizm pastasından pay almaya çalışan bütün ülkeler değişik atraksiyonlarla ürünlerini ve kendilerini burada sunmaya ve ziyaretçi yakalamaya çalışıyor. Bütün standlarda, büyük bir soru işaretini neredeyse herkesin yüzünden okuyabildiğiniz bu yılki ITB’den benim edindiğim izlenimlere göre ülkemiz beraber çalıştığı tur operatörleri için vazgeçilmez bir iş ortağı ve Türkiye çok önemseniyor.

Neden? Çünkü bizler krizlerle yaşamayı çok iyi biliyoruz, çünkü biz partnerlerimiz için güvenebilecekleri iş ortaklarıyız, hepsi biliyorlar ki zorlu geçecek olan 2009 yılında destek istedikleri zaman Türk turizmcisi onları yalnız bırakmayacak, ister tanıtım, ister fiyat konusunda onların zorluklarının farkında olduğumuzu çok iyi biliyorlar.

Hatta TUI’den üst düzey bir yetkiliye göre; İspanyollar ve Yunanlar hala olayın farkında değil ve uyumaya devam ediyor. Türkler ise çoktan kalktı ve yol alıyor.

Biz ülke olarak özellikle Almanya’da çok önemli bir konuma sahibiz, aileler için inanılmaz uygun fiyatlara inanılmaz güzel tatil olanakları sunuyoruz. Bunun çok iyi farkındalar. Üç saat gibi kısa bir sürede ulaşılabiliyoruz. Sunduğumuz her şey dahil sistemini rakiplerimizin bizler gibi uygulama şansı neredeyse yok. Bu açıdan bakıldığında ekonomik kriz kendisini birçok sektörde hissettirdiği ve potansiyel misafirlerimizin de kendilerine göre gelecekle ilgili şüpheleri olduğunu düşünürsek ve bunun üzerine sürekli basın yoluyla yayılan kriz senaryoları ve fiyatların aşağıya doğru ineceği konusundaki beklenti de gelirse ortaya şu durum çıkıyor.

Almanlar bavullarını toplamışlar, bavulların üzerinde oturmuş iyi fiyat bekliyorlar.

Bunu da emin olun alırlarsa sadece ülkemizden alabilirler. Bir gerçek 2009’un son dakika yılı olacağı, herkes son dakikaya kadar iyi fiyat alırım düşüncesiyle bekleyecek ama sonunda yine bize gelecek.

Yakın bir sürede uçak koltuklarıyla ilgili sıkışmalar başlayacak daha fazla risk almak istemeyen aileler durmayacak, rezervasyon yapmaya başlayacak ve ben inanıyorum ki Nisan ayı, rezervasyonların iyice hızlandığı bir ay olacak.

Şimdilik Berlin’den bu kadar haftaya Moskova’dan gelişmelerle tekrar beraber olana kadar iyi pazarlar.