Vali Sayın Yüksel’e açık mektup

Sayın Vali,

Aslında ben “Antalyalı olmayan Antalyalılardanım. Sizden çok önceleri bu isimle ETV’de bir program bile yapmıştım.

Şimdi doğduğum kent Anamur’da yaşamımı sürdürüyorum. Ancak Antalya’yla ilişkimi kesmedim ve de kesemem. Çünkü eşim Antalyalı ve en değerli dostlarım ve meslektaşlarım da halen Antalya’da yaşıyorlar.

Düne kadar Antalya’ya sıkça gelip gidiyorduk. Birkaç yıldan bu yana Antalya’ya gelmekten korkuyoruz.

Ne ki, Antalya’da olup bitenleri internetten izleme olanağım var. Önemli bir girişiminizi öğrendim ve çok sevindim. Sokakta özellikle turistleri rahatsız eden hanutculara karşı savaş açmışsınız. Sevindirici bir girişim. Kutluyorum.

“Antalya’ya gelmekten korkuyoruz” demiştim.

Niçin mi”

Şunun için sayın Yüksel,

Gelişte bir sorun yok. Ama dönüş bizim için bir kabus.

Konuk olduğumuz yerler Sanayi çarşısı, Sebze hali, bilemediniz hava alanına yakın. Telefonla biletlerimizi alıyoruz ve Sanayi çarşısı ya da Çevre yolu üzerinde bir duraktan bineceğimizi söylüyorum. Otobüs şirketi yöneticileri bildirdiğimiz duraktan alamayacaklarını bildiriyor ama nedenini söylemekten çekiniyorlardı. Gazeteci kuşkusuyla araştırmaya başladım. Ayrıntısı önemli değil. Ancak gerçek şu:

Antalya sınırları içinde, ya da şöyle söyleyeyim; Antalya’nın doğu ilçesine yolcu taşıyan bir firma Çevre yolu üzerindeki bütün duraklara, hatta Aksu’ya kadar adamlarını yerleştirmiş. Bu adamlar duraktan yolcu almaya kalkışan firmaların otobüslerini taşlıyor, kaptanları dövüyor ve otobüslerin camlarını kırıyorlar. Burada görevli hiçbir polis de bunlara müdahale etmiyor. Bir ara “Antalya’yı eşkiyalar mı bastı” diye bir yazı yazmayı düşündüm, ancak Antalya turizmine zarar verebilir diye yazmaktan vazgeçtim.

Bu olaylar hanutculardan daha mı az tehlikeli?

Sayın Yüksel, sizi eski Antalya valisi Sayın Güngör Aydın ve başka kanallardan da tanıyorum. Ciddi bir Cumhuriyet valisi olduğunuzu da biliyorum.

Bu konuya size iletmezsem haksızlık yaptığımı düşündüm ve işte yazıyorum.

Takdir sizin.

Saygılar sunuyorum.