Atatürk Düşmanlarının Bilgilerine …

               Atatürk düşmanlarının saldırılarının başında Atatürk’ün din düşmanı olduğu ilk sırada yer alır.

 

               Acaba öyle mi?

 

               Konuyla ilgili iki belge sunacağım.

 

               İlk belgeyi 14.08. 208 günlü “Antalya Bugün” sitesinde geniş biçimde yansıtmaya çalışmıştım ve bu belgeyi toplam 3.232 kişi okumuştu.

 

               Belgeyi özetleyerek sunuyorum.

 

               Aslında belgeyi basında gündeme getiren değerli yazar Can Ataklı 9.08.2008 günlü Vatan gazetesinde yayımlamıştı. Sözünü ettiğim yazıyı bu yazıdan alarak oluşturmuştum.

 

               Belge konusu kısaca şöyle:

     

               Bir televizyon kanalında Can Ataklı, Prof. Yalçıntaş ve   Prof. Erol Manisalı programın konuklarıdır. Prof Yalçıntaş konuşmasında 1926 yılında Suudilerin tüm mezarları,bu arada Hazreti Muhammed’in mezarının da  yıkılacağının bilgisi alındığında  Atatürk Suudi Kralına telgraf çekerek,”Hazreti Muhammed’in Mezarından tek bir taşına bile dokunulursa ordumu aşağıya göndereceğim” der ve Suudi Kralı Hazreti Muhammed’in mezarına dokunamaz ve bu gün mezarın bulunduğu Mecid Nebevi’ de mezarın çevresinde hep birlikte 600 bin kişi namaz kılabilir duruma getirilir.

 

             Prof Yalçıntaş’ın belgeye ulaşması da bir rastlantı sonucudur.

             1981 yılında Prof Yalçıntaş 12 Eylül askeri yönetimince “İlim Kurulu” nun başına getirilmiş. Yönetim Atatürk’ün ölümünün 100. doğum yılı nedeniyle kapsamlı bir program yapmak istemiş ve Prof Yalçıntaş’tan  Atatürk ile ilgili kapsamlı bir araştırma yapmasını istemiş.

 

             Prof Yalçıntaş Dışişleri bakanlığında görevli Münir bey’den de araştırma yapmasını istemiş. Kısa bir süre sonra Münir bey “Çok ilginç bir belge bulduğunu Prof Yalçıntaş’a bildiriyor ve belgeyi hızla kendisine iletiyor. Yalçıntaş belgeyi görünce heyecanlanıyor ve olayı şöyle anlatıyor:

 

             “Belge Bir telgraf metniydi. Henüz yani kurulan Suudi devletinin Kralına gönderilmişti. Telgrafta, ‘ Hazreti Muhammed’in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile  zarar gördüğünü duyarsam  orduyu aşağıya gönderirim.”

 

            Ve Suudi Krallığı Hazreti Muhammed’in mezarına dokunamaz. Yukarıda ifade ettiğim gibi şimdi mezarın bulunduğu  Mezcid Nebevi’ de 600 bin kişi aynı anda namaz kılınabiliyor.

(Bu konuda antalyabugun.com sitesindeki yazımı okuyabilirler.Ya da aslını Can Ataklı’nın Vatan gazetesine ulaşabirlir.Her iki yazının tarileri yukarıda verilmişti.)

 

            İşin ilginç yanı bu belge sürekli halktan saklanır. Örneğin Prof Yaşar Nuri Öztürk milletvekiliyken dışişleri bakanlığında bu konuda bir araştırma yapmak üzere dışişleri bakanlığına başvurur ama bakan Ali Babacan izin vermez. Niçin sorusuna Yaşar Nuri Öztürk “ Çünkü Atatürk’ün  din ve İslam düşmanı olarak görmek isteyenler  elbette bu belgeden rahatsız olabilirler. Bu nedenle  dini siyasete alet edenler emperyalistlerle  bile işbirliği yapabiliyor.”

 

           Gelelim ikinci belgeye:

 

           Belgeyi açıklayan Gazeteci Yazar Işın Erşen.

           Erşen’ in kardeşi ve eşi 1980’li yılların başında Japonya’da diplomat olarak görev yapmaktadır. Annesi bu yıllarda, oğlunun yanına, Tokyo’ya gider. Erşen konuyla ilgili şunları söyler:

 

           “ Anacığım uzun  uzun süredir hasret kaldığı  oğlunun yanında. Birlikte geçirdikleri  günleri bize ballandıra ballandıra  anlatırken. Ben de bir gazeteci olarak  acaba değişik bir şey yakalayabilir miyim düşüncesiyle  dikkatle dinliyordum. Kardeşimin,annemi Tokyo Camiine  götürdüğünü duyduğumda  hayretler içinde kalarak  “ Tokyo’da Cami mi varmış?” diye sorkuştum. Anacığım, “Hem de Atatürk yaptırmış” dediğinde  hayretler içinde kalmıştım.Bu konuyu zaman içinde araştırdım ve  bazı bulgular elde ettim.

 

           1931 yılında  Türkiye’ye gelip Atatürk’ü ziyaret eden  Japın elçisi Torijori Yamada,yaptığı görüşmede. Atatürk’e Tokyo’ya bir Cami yaptırılması konusunda Japon Kralının ricasını iletir.

 

           Atatürk’ün Harp Akademisinde okurken  kısa süre Japonca dersleri verdiği için  O’nun ‘Hocam’ diye karşıladığı  Torijori Yamada’ya  Atatürk, ‘borç harç içindeyiz,devlet parasıyla  Cami yaptıramam,ancak bu camiyi  ben kendi paramla yaptırırım’ der”

 

          Cami yapımı 1938 yılında tamamlanır.

 

          İşte size Atatürk’e şeriatçı,tarikatçı,yobaz kesiminin din düşmanı, kafir,dinsiz ve daha nice akıldışı nitelemelerle suçladıkları Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili iki belge…

 

          Ders alınacak mı?

        

          Sanmıyorum. O zaman dini politik amaçları için kullanmaktan vazgeçmeleri gerekir. Bu da hem yobaz dinci takımının hem emperyalist amaçlarını din silahıyla gerçekleştiren yabancı güçlerin işine gelmez!

 

          Saygılarımı sunuyorum.

Yayın Tarihi
09.01.2012
Bu makale 12492 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!