İşte gerçek

               Haber 16 Mayıs 2007 de Hürriyet gazetesinde,17 Mayıs 2007 de Cumhuriyet gazetesinde yer almıştı.

               İki gazetemizde yer alan habere göre “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce (TBMM) kabul edilen, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ‘Özerk Cumhuriyet’ diye adlandırılabilecek, ”bağımsız bir ülkede kabulü olanaksız ayrıcalıklar içeren EKOBANK adında bir banka kurulmasıyla ilgili bir yasadan söz ediyordu.

              Yasaya göre:

              Banka kurulduğu takdirde, bankaya jandarma ve polis, Türk kolluk kuvvetleri, giremeyecek.

             Banka her türlü yargılama  ve vergiden muaf tutulacak, müdahalede bulunulamayacak.

             Yöneticiler, bankadan ayrıldıktan sonra bile yargılanamayacak.

             Bankanın arşivleri resmi kurumlar dahil kimseye açıklanmayacak.

             Sayın Aydın Ayaydın’ın Vatan gazetesindeki köşe yazısından öğreniyoruz.

             Bir okur sayın Ayaydın’a yazı ile başvuruyor ve başından geçenleri anlatıyor. Okurun başvurusuna göre “Ünlü bir Amerikan bankasının bayan yetkilisi evinde ziyaret edip bankalarında mevduat hesabı açtırmasını istiyor. Okur 120.000 TL.lik hesap açtırıyor. Ancak şube müdürü hesap cüzdanı vermiyor. Paranın dekontunun yeterli olduğunu söylüyor. Ara sıra Hesap durumu İngilizce olarak bildiriliyor. Ancak mudi İngilizce bilmiyor. Mudi tatildeyken Genel Müdürlüğü müşteri hizmetlerinden bir telefonla hesabındaki paranın 44 bin euro olduğunu bildiriyor. Mudi Bankacı Ç.Ö.yü arayıp ne olduğunu soruyor. ” Yok öyle bir şey senin paran şu kadar deyip yanlış bilgi veriyor. Anlaşılıyor ki okurun parası mevduat değil başka yönlere yatırım yapılmış ve para buharlaşmış.

           Öykü burada bitmiyor. En can alıcı nokta şu:

           Okur BDDK’ ya başvuruyor ve aldığı yanıt da şu:

           “Bizim o yabancı banmaya yaptırabileceğimiz bir yaptırım yok.”

           Ben haberin gazetelerde yer almasında hemen sonra “Bunun Adı Kapitülasyondur” başlıklı bir yazıyla örnekler vererek ve Mustafa Kemal’in konuyla ilgili şu sözlerini de anımsatarak yazdım.

          Diyordu ti Atatürk:

          “Siyasal ve askeri  zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa,az zamanda söner.

         Aymaz politikacılar son 60 yıldır Dünya Bankası, İMF  gibi kuruluşlar önünde iki kuruşluk borç alabilmek için takla atarken “Siyasal ve askeri zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadığı için” kısa sürede sönüp gitti.

        Türkiye yeniden Düyunu Umumiye dönemine girmiş bulunuyor.

        Diyecek sözü olan erk sahibi var mı?