Kurtuluş Savaşında bir Antalyalı: Kel Zeynel

            Mustafa Kemal  geçmişi bilmeden bugünün değerlendirilemeyeceğini söyler.Tarih te bunu söyler.Der ki:”Dünü bilmeden bugünü algılamak.bugünü algılamadan yarını planlamak olanaksızdır.”

            Günümüze,yakın geçmişimize baktığımızda dünü bildiğimiz ve bugünü bu  açıdan değerlendirdiğimiz söylenebilir mi?Sanmıyorum.Ortaya bir yığın niteliksiz,bilinçsiz adam çıktı ve bize,özellikle gençlerimize abuk sabuk bir “dün” anlatıyorlar.Bilgilenmek için ciddi bir bilincimiz ve çabamız olmadığı için de her anlatılanı gerçek sanıyoruz.

            Bakınız,daha dün Denizli’de bir tarih öğretmeni “Padişahlık söylendiği gibi tek bir kişiyle yönetilen yönetim biçimi değildir.Tambir cumhuriyettir” diyor ve Padişahlık yönetimi özlemini sergiliyor.Bu adam tarih öğretmeni ve tarihi de cumhuriyeti de bilmiyor.Ama gencecik yavrulara bu bilim dışı bilgileri verebiliyor.Örneği çoğaltmak olası.

             Bilindiği gibi çok tartışmalara neden olan bir “Mustafa” filmi var.Mutafa Kemal Atatürk’ü çok sigara içen,sarhoş ve yalnız bir insan düzeyine indiren,Atatürk karşıtı kişi ve kurumların savlarını destekleyen gerçek dışı bir  belgesel güya.

             Bu hezeyanları  görüp okudukça milli mücadele yıllarına dönüyor,belgelere  bakıyorum.Özellikle eli silahlı savaşan dedelerimize,ninelerimize bakıyorum.Gördesli Makbule’ye,Asker Saime’ye,Taşıdığı top mermisi ıslanmasın diye battaniyeyi çocuğuna değil top mermisine  sardığı için donarak ölen Şerife bacıya,Binbaşı Saime’ye ve de cephede düşmanla burun buruna savaşan arkadaşlarına su taşıyan Antalyalı Kel Zeynel’e bakıyorum.

             Antalyalı Kel Zeynel saf,astına üstüne sözünü sakınmayan,işini çok ciddiye alan bir sade vatandaş.

             Antalyalı Kel Zeynel 23.Tümen,68.Alay askerlerinden biri.68.Alay Yunanlılarla ölümüne bir çatışmadadır.Kel Zeynel  siperleri birbirine bağlayan  sıçan yollarından belini büküp siperdeki arkadaşlarına su taşımaktadır.Siperler aceleyle kazılmış yarım siperlerdir.Kel Zeynel siperlere varınca bağırır.

             “Su geldi!”

             Siperdeki askerler susuzluktan yanmaktadırlar.Afyon ovası çok  sıcaktır.Siperdeki askerler sevinçle bağırırlar.

              “Yaşa be Kel!”

              Saflığıyla içtenliğiyle Kel Zeynel takımın neşesidir.

              Dediğim gibi astına,üstüne lafını sakınmaz.Komutanlarına da bildiği gibi konuşur.

              Komutanı Teğmen takılmak için Kel Zeynel’e;

              “Yunanlıları yener miyiz,ne dersin? Diye sorar.Dedik ya Kel Zeynel lafını esirgemez.

              “Bunu sen bilmiyorsun da ben mi bileceğim?Öyleyse  yazık senin yıldızına,tabancana,çizmene!” der.

              Teğmeni şaka yaptığına  pişman eder.

              En tehlikeli durumda bile tulum yüklü eşeğiyle siperdeki arkadaşlarına su taşır Antalyalı Kel Zeynel.Ölmekten korkmaz.Ama çok yufka yüreklidir.Arkadaşlarından birinin vurulup ölmesinden korkar.Çatışma sırasında vurulup düşen arkadaşlarını görünce “Aman Ağalar..” diye yalvarırcasına  “Kurban olayım kendinizi koruyun,vurulup da beni üzmeyin”diye bağırır.

              Kendi arkadaşlarına değil vurulan Yunan  askerlerine  karşı da duyarlıdır.Bir Yunanlı asker vurulunca;

              “Tüüü gitti yine bir çocuk..” diye üzüntüsünü belirtir.

 

                 Savaş sona yaklaşmış,Yunan ordusu bozumlu, ve  Başkomutan Mustafa Kemal o ünlü hedefi göstermiştir.

                  “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir ileri..!”

                 Tüm birlikler büyük bir coşku yaşamaktadırlar.

                  Antalyalı Kel Zeynel’in birliği de aynı coku içindedir.Kel Zeyneltakım çavuşuna sorar:

                 “Çavumum,İzmir’e gidiyormuşuz,kaç saatte varırız?

                 Birlikte gülmek değil,hapşırmak bile yasaktır.

                 Yasaktır ama Zeynel’in bu sözüne gülmemek de olanaksızdır.

                  Tüm birlik kendisini tutamaz ve basar kahkahayı.Kuşkusuz Komutanlardan gerekli azarı de en sert biçimde yediler.

                  Niye cephede düşmana kurşun sıkan bir askeri değil su taşıyan sakayı yazdım?

                  Düşmana kurşun sıkan da,kurşun sıkana su taşıyan da aynı değerdedir savaşta da olunun için.

                  Antalyalı Kel Zeynel kim? Kuşkusuz bir ailesi ve ailesinden kalanlar vardır.Aile aranıp bulunmalı ve Kel Zeynel’in anısı yaşatılmalıdır.

                   Padişahlık yönetiminin bir cumhuriyet yönetimi olduğu yalanını küçücük beyinlere şırınga eden tarih öğretmeninden çok daha değerlidir saka Kel Zeynel.

                  Kel Zeynel’in ailesini  bulup,anısının yaşatılması herhalde en başta Belediye başkanına,yani sevgili Menderes Türel’e düşmektedir.

                  Bekleyip göreceğiz.

Yayın Tarihi
25.11.2008
Bu makale 13812 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sevgili Ağabeyciğim; Ankara'dan henüz döndük. Sağlık sorunlarımızla uğraşmaya gitmiştik. Yorumun için çok teşekkürler. Eğer ömrüm yeterse, başlamış olduğum bir roman var. Adını TUNA PERİLERİ koymuştum. Oğlandan sonra tek kelime yazamadım. O gücü kendimde bulabilirsem sürdüreceğim. Şimdilik köşe yazıları ve bir kaç küçük öyküyle pansuman ediyorum yaramı. Uzun zaman çalışamıyorum, içim sıkılıyor. Bayramınızı kutlar, sevgiler, selamlar gönderirim. Kel Zeyneli çok sevdim. Bu insanlar yaşatılmalı. Kentin zengin mirasıdır. İnşallah birileri el atar. Gücüm olsa, ulaşabilsem, seve seve ben yazardım Kel Zeynel'in öyküsünü. Elinize sağlık.

NEŞE KAREL 10.12.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!