Suriye ile Savaş mı?

           Suriye ile savaş mı?

           Şimdilik “hayır!” diyebilir misiniz?

           Son günlerdeki gelişmelere göz atarsak belli bir kanaate varabiliriz herhalde…

           Bir batılı gezeteye,The Times gazetesine bir göz atalım.

           Gazeteciler aracıyla emperyalistler ne diyor? Bilgilenebiliriz.

           The Times; “Ancak açık olan  Türkiye’nin ‘çıkarlarını’ korumak üzere harekat’ tan  söz ediyor.

           Senin başbakanın “Suriye olayı bizim içişlerimizden” derse elbette emperyalistler de ‘Türkiye’nin Çıkarları’  ndan “ söz edecek.

           Aynı gazete Türkiye’nin   Ortadoğuda en büyük güç olduğu övgüsünü yapacak.Yani halkın deyimiyle gaz verecek..

            Daha ne diyor bu gazete?

            “Ancak açık olan,” Esad konusunda elinden fazla bir şey gelmeyen Batı,Türk askeri harekatını alkışlayacaktır. (Artık emperyalistlerin eski gücü kalmadı,denetimlerindeki ülkeleri savaşa sürüklüyorlar.

            Yani alkış için,afferim almak için Suriye’ye saldıracağız öyle mi?

             Bu gazete dur durak bilmiyor,boyuna bir şeyler savuruyor.

             Neymiş? “ Mülteci akınından ve hoşlanmadığı  Müslüman demokrasisine  pek ilgi duymayan Müslüman kardeşler ve diğer radikal İslamcı unsurların cesaretleneceği olaslığından” kaynaklanan kaygılarıyla  Suriye’ye askeri harekata yeşil ışık yakacaksa  bu kimseyi tatmin etmeyecek.”

            Yani gerekçe radikal İslamcılar veya Müslüman Kardeşler olmasın,diyor.Çünkü başta Müslüman Kardeşler ve radikal İslamcıların bir bölümü kendi denetimlerinde de ondan.Türkiye “Kendi çıkarlarım için Suriye’ye askeri harekat düzenledim” desin yeter.

Çünkü arkada her zaman olduğu gibi YALAN ÜRETEN MERKEZ var.

 

             Basında yer aldı. Diledikleri kadar yadsısınlar, Dışişleri bakanı,başbakanın “Dışişleri bakanımı Suriye’ye yolluyorum” dese de Obama’yla telefonla görüştükten sonra,ABD’nin de mesajını gönderdiği açık.Bunu ABD’li yetkili de dile getirdi.İnkar,yani yadsıma belki  bilinçsiz kesimi inandırır ama tüm Türk halkını inandırmaya yetmez.

             Bir hafta süre tanındığı yolunda da ciddi bilgiler ulaşıyor kamuoyuna. Bekleyip göreceğiz.

 

             Peki,bu duruma Türkiye nasıl geldi? Hani iktidara geldiğinde komşularıyla sıfır sorun yaşayacaktı Türkiye. Komşuları ‘ yla sorun sıfırlandı mı? Yunanistan, Irak, Suriye,Güney Kıbrıs Rum devleti vb…Hangileriyle sorunumuz yok.

 

            Çok kez sözettim. Hani ABD’nin ilgili birimlerinden Erdoğan’a, daha milletvekili bile değilken gönderilen Memorandumdan. Bir bölümünü aktarıyorum.

 

            “..Ankara,küreselleşmenin gerekliliğini  anlamak ve dünya’da  geçerli olan kurallara uyum sağlamak zorundadır.(“Zorundadır’ sözcüğüne dikkat! Emir değil mi? )

 

            “Ankara şunu da anlamalıdır ki; uygun gördüğü kuralları uygulayıp, kendi çıkarlarına uymayanları reddetmesi   mümkün değildir.” Neymiş,” kendi çıkarlarına uymayanları reddetmesi mümkün değilmiş.”  Mustafa Kemal’ in kurduğu cumhuriyette böyle bir dayatma, dayatmanın ötesinde emir verme gibi bir kepazelik olabilir miydi?

 

           Şu biliniyor: ABD, denetimi almak istediği ve aldığı ülkelerde lideri de kendisi belirler. İşte örnek:

 

           ABD’nin ünlü kuruluşu CİA’nın yan kurulu olan Rand Corporation’un yayın organında ve ABD strateji merkezlerinin hazırladıkları raporda mealen şöyle deniyordu: “ABD artık ANAP ve DYP gibi partilerle Türkiye’yi kontrol edemez, Fazilet partisinin başına yenilikçi kanadın geçmesi, Tayip Erdoğan’ın Başbakan,Abdullah Gül’ün de Dışişleri Bakanı olması halinde ABD Türkiye’yi kontrol altında tutmaya devam edebilir. Raporun tarihine dikkatinizi çekmek isterim. 1996. Kaç yıl sonra raporun amacı gercekleşti siz hesap edin.

 

           Dikkatinizi çekmem gereken iki konu var. Ne diyordu Memorandumda? “ Ankara şunu da anlamalıdır ki,uygun gördüğü kuralları uygulayın kendi çıkarlarına uymayanları reddetmesi mümkün değildir.”

 

           Şimdi ABD ve birlikte olduğu İngiltere  yukarda THE Times’in yazdığı gibi “Türk askerlerini alkışlamak için(!)  “Hadi İstikamet Suriye! Marş marş derse Türk Hükümeti ne yapacak? Ama bir başka sorun var. Hükümetin ağzı bozuk adamı bir zamanlar ne demişti?

“İyi ki bu komutanlarla savaşa girmemişiz” deyip  komutanlarımızı aşağılayıp içeri tıkmadılar mı?,Oduda moral bozukluğu yarattıktan sonra orduya  marş marş çekebilir mi?

 

          Aslında ABD ekonomik açıdan darboğazdadır.94 yıl sonra ilk kez kredi notu indirilmiştir .Bu nedenle eski hazine müsteşarı “Ne yeni borçlanmalar,ne yeni vergiler,Amerikan dolarını kurtaramaz.Acilen savaşa gereksinim var,” diyor

         

          Ortadoğdaki bir kıvılcımın sadece Ortadoğu’&da kalmayacağını söyler stratejistler.

 

          Kimse kuşkulanmasın. TÜRK ORDUSUNUN ÖZÜ DOĞRUDUR,YAPISI SAĞLAMDIR. ADAM GİBİ DE SAVAŞIR GEREKTİĞİNDE.

 

          Türk ordusuyla ilgili Pierloti ne diyor bakınız:

 

          “Bir daha Türklerle savaşmadan önce,Türklerin Din,Dil,Namus,Aile,Vatan,Millet ve birlik duygularının yok olup-olmadığını iyi kontrol edin.Yoksa,Türkleri yenemezsiniz.”

 

          Eğitimini almış,Din,Dil,Namus,Aile,Vatan,Millet ve birlik duygularını yaşamış biri olarak, etkilense de Türk ordusunun bu duygulardan arınmış olduğuna inanmıyorum.

 

Yayın Tarihi
13.08.2011
Bu makale 12551 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Kalemine ve yüreğine sağlık... Güzel bir değerlendirme yazısı... Selam ve saygılarımla....

Nevzat Kültür 18.08.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!