Bu cemaatin,emniyetten adalete, milli eğitimden TSK’ ya kadar gizli örgütlenmeler içinde olduğu ileri sürülüyor.
Okullar, Üniversiteler açıp, medyada . büyük bir güç haline gelen Cemaat, kimilerince “Kutsal Mafya” diye tanımlanır.
Cemaat, beş kıtada 475 üniversite ve yüksek okulu, 200 koleji…604 gazete ve dergiye sahip…52 radyo ve televizyon kanalının aralıksız yayın yaptığı söylenir.
Mesleğinde başarılı doktor, mühendis, gazeteci, yazar vs hepsi cemaate kazandırılmaya çalışılır. Başarı da sağlanır.
Bir de cemaate üye olmadan yardım eden, etkinliklere katılan bağış yapan kişiler de vardır.
Eğitim yoluyla seçkin önder elemanlar yetiştirmek ana amaçlarındandır. Taşralı çocuklar için yurtlar açtılar. Yurtdışı burs olanaklarını iyi kullanırlar. Yetişen müritleri devletin kilit yerlerine yerleştirirler.
Daha fazla uzatmaya gerek yok.
Anahtar sözcükleri de ”Diyalog ve Hoşgörü” dür.
Hemen aklınıza geliveren cemaatin hangi cemaat olduğunu duyar gibiyim.
Hayır! Bu cemaat aklınıza hemen geliveren cemaat değil.
Şaşırdınız mı ?
Bundan hiç kuşkum yok.
Bu sorunun yanıtını Araştırmacı Yazar Sayın Soner Yalçın’ın “ Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor” ismindeki kitabının 164. sayfası ve devamını okumayanlar kesinlikle bilemezler.
Bu Cemaatin adı “Opus Dei” ( Tanrı’nın Eseri) dir.
Madrit’te 2 Ekim 1928’de sıradan bir Katolik Papaz olan Josemaria Eseriva de Balaguer tarafından kurulmuştur.
Amacı, Vatikan ve Kiliseler dışında Papa’ya destek olacak, iyi eğitim görmüş elit bir grup oluşturmaktı.
Çilecilik, acı çekme yüceltiliyor, Müritler, kırbaçla göğüslerine , sırtlarına vuruyorlardı. Yukarıda sözünü ettiği iki sözcük Opus Dei’nin de , sizin atlınıza gelen cemaat gibi iki anahtar sözü vardı:
“Hoşgörü ve Diyalog.”
Bu bilgileri kendimden hiçbir şey katmadan, çok az vurgu yaparak, yukarıda da belirttiği gibi Sayın S0NER Yalçın’ın ismini verdiğim kitabından aktardım.
Sözünü ettiğim kitabı okursanız çok daha ilginç bilgilere ulaşabilirsiniz..
Yorum sizlerin.