Mustafa Kemal Atatürk, dünyaya barış ve huzur getiren devrimleri yaptığı için, emperyalist ülkelerin en büyük hedefi olmuştur.
Niçin? Sorusunu sormadan Atatürk ile ilgili bazı anıları anımsamamız yeterli olacaktır kanısındayım.
1-1930’lu yıllar. Bir Türk örgenci Viyana üniversitesinde eğitim görmektedir.
Devlet Viyana’da çok güzel bir park yaptırmış ve parkın kapısına da bir levha asmıştır. Levhada “ Bu parka asillerden başkası giremez” yazlıdır. Türk öğrenci merak eder ve parka girer. Park görevlileri Türk öğrenciyi yakalar ve güzel bir dayak atarlar. Atatürk’e bir mektup yazan Öğrenci olayı başından sonuna kadar olayı güzelce yazar.
Mustafa Kemal mektubu okuduktan sonra Başbakan İsmet İnönü’yü çağırır. Olayı anlatır ve “ Siz hükümet olarak olayı protesto edin, ben de devlet başkanına ağır bir mektup yazacağım” der ve dinilen hemen yapılır. Devlet yetkilileri mektubu okuduktan sonra levhadaki yazı değiştirilir ve “ Bu parka asiller ve Türklerden başkası giremez” levhası asılır.
Bu konu Müjdat Gezen’ in “ Olmasaydı” adını verdiği belgeselde yer alacak.
2- Yine 1930’lu yıllar. İtalyan faşisti Mussosili ikide bir “ Antalya ve çevresi bizimdir. Kısa zamanda gidip alacağız” biçiminde demeçler vermekte ve haritalar yayınlamaktadır. Mustafa Kemal konu ile ilgili bir süre tek bir sözcük bile söylemez. Hatta, İtalyan hükümeti Antalya’daki Atatürk evinin karşısındaki bir binayı kiralayıp “ İtalyan Konsolosluğu” adı ile hizmete sokarlar.
Mustafa Kemal bir süre sonra Antalya’ya gider ve Atatürk evinde kalır÷ Bir gün yetkililere haber gönderir ve bir bölük asker göndermelerini ister. Emir hemen yerine getirilir ve bir bölük asker gelir ve evin güneyinde, şimdiki kapalı spor salonunun önünde konuşların. Atatürk askerleri başına geçer ve talim ettirmeye başlar. “Rahat! Hazrol! Uygun adım marş! “ diyerek talimi sürdürür ama bir ara “Silahlar Omza! Rahat!” dedikten sonra “Süngü Tak!” Emrini de verir. Askerler süngü taktıktan sonda “Hedef Karşı bina (İtalyan Konsolosluğu) marş! Marş!” emrini verir. Askerler Konsolosluk binasının kapısına gelince “ Kıt’a dur! Geriye dön marş marş!” Der. Bunu birkaç kez yineler ve sonra askerleri birliklerine gönderir. Ankara’ya döndükten sonra bir toplantıda İtalyan Büyükelçisi Atatürk’e saygılarnı bildirirken Atatürk hiç yanıt vermez. yalnız, “Sizin Palyaço’dan ne haber?” der yerine oturur. O günden sonra İtalyan faşisti Mussolini’den Antalya ve çevresiyle ilgili tek sözcük çıkmaz.
3- O günlerde Atatürk yine Antalya’dadır. İtalyan Deniz Kuvvetleri Savaş gemileri Antalya körfezinin başladığı yerde demir atar ve beklemeye başlar. Atatürk Antalya İskelesinden gemilerden yolcu taşıyan ahşaptan yapılma bir motora biner ve motorcuya gemilere doğru yol almasını ister. Motorcu “ Savaş gemileri “ diye kekelemeye başlar ama Atatürk Kararlıdır. “Cumhurbaşkanlığı forsunu aç ve gemilere doğru yol al!” emrini verir. İtalyan gemi kaptanları dürbünle gelen motoru izlemektedirler. Bakarlar ki gelen motorda Türkiye Cumhurbaşkanlığı forsu var; demirini alan gemi hemen uzaklaşır. Bir daha da Türk limanlarında İtalyan Savaş gemileri görünmez olur.
İşte Mustafa Kemal böyle bir komutan ve Devlet Başkanıdır.
Bu nedenle emperyalist devletlerin ve bu devletlerin Türkiye’deki uşaklarının ağzından Atatürk sözünü duyamazsınız. Zorunlu olursa “ Atatürk” demezler. “Mustafa Kemal” derler.
Yine bu nedenle “20. Yüz yılın yüz büyük lideri belirtilirken birinci sırada Mustafa Kemal Atatürk ismi vardır.