9 Eylül 1922 de Atatürk yunanı dökünce
Denize.....
Mavi gözleriyle Ege ufuklarına
bakıp,
"Turaya'nın öcünü aldık" dedi.
3 800 yıldır bizimmiydi ,
Anadolu?
M.Ö.6 yüzyılda Alper Tunga adlı
Türk Hakanının Anadoluda persleri
yenerek , Datca'dan
Mısıra geçtiğini bilsekte
Yinede biz öğrendiğimiz Tarihle
1071 den beri vatan biliriz
Anadolu'yu...
Selçuklu 300 yıl 600 yıl Osmanlı
92 yılda Türkiye Cumhuriyeti
1000 yıllık vatanıdır,
Türk'ün Anadolu toprakları ...
"Megoleidea" denilen Yunan ülküsüyle
Yunan Toprakları bellendi.
Anadolu, tüm emperyal güçler
Bizi hep eğreti kabul etti.
Bu topraklarda ...
1000 yıldır Atımızın ayaklarından
Sıçrayan sular ,O mührü sildi.
Türk mührü basıldı
Anadoluya...
Nice saldırgan orduları,
Kaçıncı Haçlı ordularını,
Yere serdik bu topraklarda .
Üç kıtaya hükmeden Osmanlı imparatorluğunu
Kurdu Türk.
Merkez İstanbul ...
Anadolu Bin yıldır bizi üzerinde taşıdı.
Ebediyete kadarda taşıyacak.
Bütün nimetlerin kaynağı
Evimiz barkımız, geçmişimiz, hali hazırımız
Ve geleceğimizdir bizim.
Vatan Asli unsurun yaşadığı Anadolu topraktır.
İmparatorluk vatanın genişlemesidir.
Kurduğumuz imparatorluk
yenik düştü emperyalist güçlere
yenildik.
30 Ekim 1918 de Montros mütarekesini,
İmzaladı, Damat Ferit hükümeti
18 Kasım 1918 de İstanbul, itilaf devletlerinin
gayr-ı resmi işgaline girdi.
1919 yılı emperyalistlerin
Anadoluyu işgal planlarıyla geçti.
12 Ocak 1920 meclisi mebusan toplandı.
Mecliste vekiller , " göğsümüze süngü dayandı.
Türk'üm diyenler birlik olsunlar " dediler.
140 vekil vardı.80 tanesi milliyetçi idi.
Meclisten milli karar çıktı.
Misak-ı milli - vatanı korumaya yemin ettiler .
Zaten İzmir'e çıkan yunan
İşgaline devam ediyordu.
7.800 kişiyi öldürmüşlerdi.
İzmir'in işgaline göz yumduğu için
meclis damat Ferit hükümetine
Soruşturma açma yetkiside aldı Milli hükümet
İngiliz gazeteleri Londra da
" Yılan canlanıyor , başı ezilmeli"
Diye manşet attılar.
İtilaf devletleri telaşlandılar
60 bin kuvvetle işgale hazır oldular.
Hükümetede, " endişe etmeyin
Ermenilerin ve rumların can güvenliği
için hareketliğimiz " var dediler.
Milli duruş sergileyen ,
Harbiye nazırı Cemal Paşa ile,
Genel kurmay başkanı
Cevat Paşa'nın istifasını istediler.
11 Marta İstanbul'u işgale karar verdiler.
12 Marta Türk ocağı mensuplarını tutuklayıp
Bekir Aga bölüğüne hapsettiler.
16 Mart 1920 de
İşgal komutanı general Wilson
harbiye nazırı Fevzi Paşa'ya
İstanbul'u resmen işgal edeceğini bildirdi.
İstanbul muhafızı Tuggeneral
Ali Sait Paşa, işgal kuvvet komutanına ,
" Gereğinin yapıldığını, emirlerine
uyulduğunu" söyledi.
Bizim İstanbul' daki tüm komutanlarada
"Kışlalarından çıkmamalarını ,
İşgal güçleri silah isterlerse
Tutanakla verebileceklerini
Çatışmaya girmemelerini "
Ali Sait paşa, emretti.
M.Kemal Paşa,
Sait Paşa'ya "İngilizlerin iltifatına kanmayınız"
dediği zaman ,
M.Kemal'e "İngilizlere lütfen nezaket gösteriniz" dedi.
Ey Türk !
Ne hallere düşmüşsün
SEN,
Ekmeğimizi elimizden
Canımızı bedenimizden
Almak isteyen , İngilizlere
Nazik olunmasını isteyen
Zihin ve zihniyetlerle
Hür ve özgür vatan kurulur mu ?
Milletine güvenen özgürlük savaşçısı
Atatürk tutulur mu
Bu durumda.
Harbiye nazırının isteği üzerine
Askerler kışlalarında uykuya
Daldılar.
Karaköy ve Eminönü iskelelerinden
Karaya çıkan İngiliz Deniz piyadeleri
İşgalci güçler
İstanbul'u korumakla görevli
Şehzade başındaki Kafkas tümenini
Uykuda esir aldılar.
Yüzlercesini kurşuna tuttular.
Oradan çıkıp mızaka-yı humayunu
Bastılar ...
Silahsız askerleri öldürdüler.
Harbiye nezareti şimdiki
İstanbul üniversitesinin yerinde idi.
Nazır;
Olayı seyr etti. "Direniş olmadığı halde kaltliamı anlamadım" dedi.
16 Mart 1920 de Harbiye nezareti dahil İstanbul işgal edildi.
1944’de Peterburgta Ruslar
İşgalci Almanları iki yıl
Şehre sokmadılar
Direndiler.
Ölen insanların etini yiyip ayakta kaldılar.
Milli duruş
Böyle bir şeydir.
27 Ekim 1922 'e kadar 4;5 yıl sürdü işgal .
Atatürk ve arkadaşları Anadoluda milli direnişe
Devam ediyorlardı.
Bu olayı, yani işgali
Tarafsız milletlerin dış işleri bakanlarına
Telgrafla bildirdi. Söyle diyordu.
Atatürk;
"Wilson prensiplerine dayanarak , milleti
silahlarından arındırarak kaltliam yapmak,
Şehirleri işgal etmek , milletlerin şeref ve
haysiyetleriyle oynamaktır. İlim ve irfan
sahibi vicdanlara tevdi ederiz"
Milli güçleri etrafında toplayarak
Ankara'da Türk'ün meclisini
Toplamaya karar verdi.
" Bir milletin ruhu zaptolunmadıkca
O
Millete hakim olmak imkanı
Yoktur." diyordu.
Türk kurtuluş hareketi
Milli Kongrelerin verdiği
Yetkiye dayanarak
23 Nisan 1920 de
Ankara da açıldı.
Bu arada yunan
Polatlıya kadar gelmişti.
Kocatepe - Dumlupınar- Sakarya
9 Eylül 1922 de yunanın
Denize dökülüşü
11 Ekim 1922 de
Emperyalist güçler diz çöktü
Milli Direnişe .
Mudanya anlaşmasına davet ettiler.
Atatürk'ü.
İstanbul hükümetinini istediler
Kabul etmedi Atatürk .
İstanbul hükümetinde
Tartışma çıktı.
Gerildi ortalık...
Kararlı Atatürk 31 Kasım 1922 de yani 20 gün sonra
Saltanatı kaldırıverdi.
Vahdettin korktu.
Mektup yazdı. İşgal orduları komutanı
Harington'a.
"İstanbul 'da hayatımı tehlikede gördüğümden
Naklimi
Talep ederim"
Diyordu .
Vahdettin
16 gün sonra dileği yerine geldi.
Haşmetli padişahımız
17 Kasım 1922 de İngiliz gemisiyle
Kaçtı.
Milli devletin dinamizmi
Aydınlığı ve azmi
Dünya da taktir topluyordu.
24 Temmuz 1923 de Lozan imzalandı.
Galip devlet Türkiye Cumhuriyeti ile…
Türkiye Cumhuriyeti
O günden bugüne
92 yıldır.
Tüm islam ülkeleri içinde
İmrenilecek şekilde
Dimdik ayaktadır.
Aydınlıktadır.
Geri kalmış kurum ve kuruluşlardan,
Titizlikle uzak kalarak
Akıl ve ilim rehberliğinde
Muasır batı medeniyeti
Hedefine hızla
İlerlemeliyiz.
Türk'ün geleceği
Bu hedefin gerçekleşmesine
Bağlıdır.
Bu Atatürkçü anlayış
Atatürk’ün yoludur.