Güzel bir uykudan sonra kahvaltıya indik.
Temiz bir Otel 7 katlı.
Türk ezgileri çalıyor salonda.
Yabancı bir ülkede değiliz sanki.
Masalarda Filipinli, Güney Koreli
İnsanlar var.
Gülümsüyoruz birbirimize.
Saat 10.30 gibi yeğenimin bizim için
Kiraladığı arabayla şehir turuna çıkıyoruz.
Sakin gürültüsüz bakımlı güzel bir kent
Muskat…
Umman’ın denizi pırıl pırıl
Koylarına çölün ruhu sinmiş.
Kara dağlar kılınç gibi uzanıyor denize.
Kılıç gibi denize uzanan
Dağların,
Yamaçları oyularak villalar yapılmış,
Bakımlı paralı plajlar oluşturulmuş.
Bir plaja giriyoruz parasını ödeyerek.
Ben girmedim denize… Elimle dokundum suyuna.
Hasta olurum diye korktum.
Biraz keyfim yok zaten.
Benden başka herkes girdi ve yüzdü.
Sakin duru bir koy.
Sahildeki lokantada çeşitli balık türleri
Karides, Kalamar vardı.
Fiatları ucuz değildi yemedik.
Bir Türk lokantası tanıyormuş Mustafa,
Oraya gidip kebap yedik.
Kişi başı 70.00 TL para ödedik. Ucuz değil.
Bir markete gittik Carrefoursa’ya
İlhami deve eti yiyeceğim
Diye tutturdu.
Deve eti bulduk markette
Mustafa ben pişirtirim dedi.
Akşam yemeğini böylece hallettik.
Hanım hasta oldu oteldeki odasına çekildi.
Deve eti ziyafetine katılamadı.
Deve yaşlı imiş eti sertti.
Ekşimsiydi tat alamadık.
Muskat’ta öğleden önce
Sultanın sarayının olduğu koya gittik.
Koyda çok alımlı bir yat vardı,
Sultanındır belki.
Bir kapalı çarşıya girdik.
Tekstil – Teşbih- Tütsü v.s.
Malzemeleri bolca dikkati çekiyor.
Tütsü burada özel bir koku saldığından
Mekana bolca kullanılıyor.
Belki;
Din sosyoloğu E. Durkheim’ın dediği gibi,
İlkel dinlerden bir gelenek.
Tüm dinler ilkel dinlerden,
Bir iz taşımaz mı genelde.
Bir tekstil mağazasına girdik.
Hanım arkadaşlarına hediyelik eşarp beğendi.
Tanesini 150.00.TL civarında bir fiyat söylediler.
50.00.TL ye aldık. Pazarlık çetin geçti.
Dubai’de aynı malzeme ve kalitedeki eşarp 350.00.TL idi.
Karlı bir alış veriş olmuş…
Biz erkeklerde Umman ‘ın yerli beyaz kıyafetlerini aldık.
Takke- giysi-sarık… 40.00.TL
Çetin pazarlık ettik.
Adam bizi usulünce giydirdi.
Takke üzerine sarığı sardı.
Yakıştı hepimize.
Umman yerli kıyafeti,
Aynen diğer Arapların kıyafeti gibi görünüşte.
Her Arap devletinin küçük bir ayrıntısı var elbise üzerinde .
Umman kıyafetinde kıyafetin boynundan
Sarkan mor bir püskül var.
Çıktık giydiğimiz elbiselerle
Caddelere.
Sultan sarayı meydanını gezdik.
Büyük bakımlı bir meydan. Sultan Sarayı
Fotoğraflar çektirdik.
Ezan okundu.
Kral camisine girdik.
Güzel Kur’an okuyan bir imamı,
Üç beş kişi dinliyordu.
İki rekat namaz kılıp çıktık.
Cumayı beklemedik.
Çıktık sokaklara, bir adres sorduk
Karı koca bir İngiliz’e.
Sorduğumuz yeri tarif etti.
Türk müsünüz?
Dedi.
Evet
Deyince
“Çılgın Türkler “
Dedi.
Sebebini sorduk.
Bu milli giysilerle dolaşmak yasakmış.
Yakalandın mı kırbaç cezası varmış.
40 kırbaçtan kurtulmak için
İlk tuvalette kıyafetlerimizi değiştirdik.
Muskat’ı beğendik.
Sakin, şehirleşme adına bozulmamış.
Karar verdik, gelecek yıllarda bir ev kiralayıp,
Bir iki ay burada kalmaya.
Böyle niyet eyledik.
Tanrı izin verirse gelecek yıllarda
Niyetimiz gerçek olur
Mutlak.
Çok yorulduk bu gün
Yarın başka bir gün
Abu Dabi’ye gideceğiz
Kara yoluyla.
Otelimizde uykuya çekildik.