Hafıza-i beşer

Hafıza, epeydir unutulmuş önemini kaybetmiş şeyleri insanın karşısına yeniden ve aniden çıkarabiliyor. Altın portakal tartışmalarının yeni bir boyut kazandığı şu sıralarda bir anı, aniden benim de karşıma çıkıvermez mi?

Menderes Türel’in birlikte çalışacağı isimlerin seçilmesi için AKSAV’ın yeni kongresi düzenlenmişti. Türel, kongrede yaptığı kısa konuşmayı şu cümlelerle bitirdi: “Bir liste hazırladım. Bu liste seçilmezse AKSAV’dan desteğimi çekerim.”

Bu tehdidin Türkçesi “sizi Antalya Kültür Sanat Vakfı’nızla baş başa bırakırım; ne haliniz varsa görürsünüz”den başkası olabilir miydi?

Türel’in ekibi homurdanmalar eşliğinde seçildi.

 

Hayaller güzel gerçekler çirkin

 

Festivalin AKSAV’la; AKSAV’ın mevcut personeliyle mi yapılacağına uzun süre karar verilemedi. Danışmanlar, halkla ilişkiler uzmanları geldiler gittiler. Bir kuruluşun Karaalioğlu Parkı’na uyarlayarak açılış töreni için hazırladığı “muhteşem” sahne ve bu sahneye çıkan ara yollar sinevizyon yoluyla Festival görevlilerine ve Antalya’nın seçkinlerine gösterildi durdu. Festival’in yazılı ve basılı evrakları İstanbul’da bu işi “daha iyi yapanlar” tarafından hazırlanacak; işler daha hızlı yürüyecek, elde edilen ürün daha kaliteli olacaktı. Yeni yönetimin hayalleri “mükemmel”di; ne var ki hayal, gerçekle örtüşmüyordu. AKSAV çalışanlarına sağduyuları “bu projeler hayalden öteye geçmez, bu nedenle bütün etkinliklerin alternatiflerini hazır tutmak gerekir” diyordu; öyle yapıldı: Karaalioğlu Parkı’nda kurulması düşünülen sahne yerine açılış töreni için Cam Piramit’te kapanış töreni için Aspendos’ta kısa zamanda kurulabilecek bir sahnenin ön hazırlıkları, iş takıp takıştırmaya kalacak şekilde  yapıldı. Ulaşım ve transfer sorununun çözümü, etkinliklerin her türlü düzeneğinin ayarlanması, konukların ve sanatçıların yerleştirilmesi, bütün grupların çalışma ortamlarının sağlanması için ön hazırlıklar yapıldı.

Karaalioğlu Parkı’nda kurulması düşünülen sahnenin yetişmesinin mümkün olmadığı anlaşıldı. Festival kataloğu, tanıtım broşürleri İstanbul’dan Festival başladıktan birkaç gün sonra (bazıları Festival bittikten sonra) gelebildi.

 

Cunta iş başında

 

Hayaller çok tatlı olsa da gerçeğe dönüşmeyeceği anlaşılınca AKSAV çalışanlarının “B Planı” olarak hazırladığı önlemler paketi devreye sokulmak zorunda kalındı. Yumurta kapıya dayandıktan sonra, her birinin kafası üstüne bir Demokles kılıcı asılan AKSAV çalışanları bir buçuk ayda yapılabilecek işleri üç beş günde başarma zorunluluğuyla karşı karşıya kaldılar. İlk günlerin hengamesi atlatıldıktan sonra işler tam yoluna giriyordu ki bir aksilik peyda oldu: Lara’da Jüri üyelerinin ve sanatçıların konuk edildiği yemekte işletme sahipleri servis yetiştirmekte gecikince ayaklanan sanatçılar bir başka restoranda ağırlanmak zorunda kılındı. Olay, AKSAV’ı yönetenlerin ve AKSAV’da çalışanların bu işi “beceremeyecekleri”ni kanıtlamaya yetiyordu; işaret verildi, gereği düşünüldü: Türel’in prenslerinden ikisi sabah bir açıklama yaparak “AKSAV’da bütün yetkiler iptal edilmiştir; Müdür de yönetici de biziz; festival yönetimine el konulmuştur!” buyurdular. Sözünü ettiğim anı bu idi.

Prenslere gelince: Prenslerden birinin, 3,5 trilyonluk banka hesabı nedeniyle namı yürüdü; diğerinin adı herhangi bir skandala karışmış değil.

 

AKSAV’a neşter

Ancak kişinin adının bir skandala bulaşmamış olması, AKSAV’ın alacaklarının ve borçlarının belgelenmesi, AKSAV’ın faaliyetlerinin aklanması için gerekli evrakların ve verilerin sunulması görevinden kendisini alıkoyamaz.

Sözü şuraya getirmek istiyoruz: Ortada adı Altın Portakal’la özdeşleşmiş AKSAV, içine düşürüldüğü durumdan kurtarılmazsa işlevlerini yerine getirmesi mümkün görünmüyor. Yeni yönetimin hesap sorma isteğine belgeler sunularak cevap verilmezse AKSAV’da “skandal” olarak adlandırılamayacak bir durum ortaya çıkabilir. Festivali Belediye’nin Kültür Dairesi kanalıyla yapması bu durumda gündeme gelebilir.

AKSAV’ın borç batağına sokulmuş olması bugüne kadar yapıldığı gibi oksijen tedavisiyle giderilebilir; ne var ki sorun burada bitmiyor. AKSAV’ın gelir ve giderlerinin adının doğru konulması; bunun yasal güvenceye bağlanması zorunlu. AKSAV’ın temel dayanağı Festival Çarşısı’nı kira gelirleri Belediyeye geçmiş durumda. AKSAV’a Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle sağlanan kira gelirleri bırakın Festival yapmayı personel ücretini ödemek için bile yeterli değil.

16 Mayıs’taki Kongrenin AKSAV’ın yeniden yapılanması için dönüm noktası teşkil edecek bir kongre olmasını diliyor ve istiyoruz.     

Yayın Tarihi
14.05.2009
Bu makale 5649 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!