ALGI

DEPREM VE AHLAKİ DEPREM KÜÇÜK KIYAMET

OSMAN VURAL

Kahramanmaraşlı iki dost aile, misafirimiz oldular.

İstanbul’daki üniversite yıllarımdan ev arkadaşlarım.

Uzun yıllar yüz yüze görüşemedik.

Ancak sürekli iletişim içinde kalbî dostluğumuzu sürdürdük.

Geçen uzun zaman dilimi nedeniyle, birbirimizi tanımakta zorlandık.

Deprem bizi tekrar bir araya getirdi hasret giderdik.

Öğrencilik anıları ile avunduk, kaybettiğimiz dostlar için hüzünlendik.

Son yıllarda doğal afetler çok sık yaşanır oldu.

10 Eylül 1509, İstanbul depremi 7.2

4000 ila 13000 arasında can kaybı yaşanmıştır.

“KÜÇÜK KIYAMET” olarak nitelendirilmiştir.

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi’nde önce 7.7 şiddetindeki; 9 saat sonra ise 7.6 şiddetindeki ikinci depremle sarsıldık.

On ilimiz ve bu illerdeki 13-14 milyon insanımız etkilenmiştir.

Yaklaşık 50 bin can kaybı yaşanmıştır.

“ASRIN AFETİ” olarak yer almıştır.

Ulaşım, İletişim ve Enerji üç ana unsur.

Her koşulda, olmaz ise olmaz.

Bunu çok iyi öğrenmiş olduk.

Karayolları, hava alanları hasar gördü, afet bölgesine ulaşmakta çok zorlandık.

İletişim kesildi, yakınlarımızdan haber alamadık.

Enerji hatları felç oldu, karanlığa gömüldük.

Bu Deprem şoku insanlarımıza zayıflayan değerlerimizi hatırlattı.

Silkindik kendimize geldik.

İnsanlarımız birbirlerine sevgi ile sarıldılar.

"Birbirinizi sevmedikçe kâmil insan olamazsınız." prensibi öne geçti.

Kenetlendik hep birlikte ağladık. Gözyaşlarımız; içimize aktı, dışımıza aktı.

Canlarımızı kaybettik, dayanılmaz acılarla ölümün acı gerçeğini yaşadık.

İnsan olarak acziyetimizi anladık.

Depremle; insanların çok güvendikleri malları, mülkleri kayboldu, sıfırlandı.

"Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?
“Mal da yalan mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan."

Bu mesajı hatırladık ve daha iyi anladık.

Bundan sonra zor bir süreç bizi bekliyor.

Deprem mağduru vatandaşlarımızın yaşam savaşı başlıyor.

İş yerini ve işini kaybeden binlerce insanımız olacak.

Depremden yara alan binlerce engellimiz ortaya çıkacaktır.

Yetim kalan kimsesiz evlatlarımız bizi beklemektedir.

Ruhsal sağlığını kaybeden insanlarımız için yaşam zorlaşacaktır.

Tek başına kalan yaşlılarımız olacaktır.

Deprem sürecindeki yardımlar ile toplumsal sorumluluklarımız bitmemiştir.

Bu sorumluluklarımız, daha da ağırlaşarak, yeni başlamaktadır.

Deprem sonrası, bizlerin maddî ve manevî, “nerede hata yaptık?” sorgulaması kaçınılmazdır.

Kültürümüzde tedbir almak esastır.

Sorumluların da bedel ödemeleri adaletin gereğidir.

"Adaletin kestiği parmak acımaz."

Adalet yerini tam olarak bulmalıdır

Depremin sonuçları uzun zaman tartışılacaktır.

Depremde, ahlaki çöküntünün sonuçları bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır.

Ahlakî Deprem sonucu, yıkılan binalar, binlerce can kaybına neden oldu.

Yaşanan afette ülkemizdeki bütün kurum ve kuruluşların, toplumun her kesiminin ve hepimizin az ya da çok sorumluluğu olduğunu bilmemiz lazım.

Kendimizi bu sorumluluktan hiçbir şekilde soyutlayamayız.

Bu afet; dilerim, kirlerimizden arınmamıza vesile olmuştur.

Depremde, öncelikle dost ülkeler yardıma koştular.

Hüzünlü günlerinizde dostlarınızın kalitesini, mutlu günlerinizde ise dostlarınızın sayısını öğrenirsiniz.

Dostları da tanımış olduk.

Deprem sürecinde:

Devletimizin kurum ve kuruluşları ile özel sektörümüz ile sivil toplum kuruluşları ve milletçe, tarihi bir sınav verdik.

Dayanışma, yardımlaşma, hayırseverlik benzeri değerlerimiz öne çıktı.

Çok yoğun duygusal anlar yaşadık.

Ayrıca, namusun arkadan, namussuzlara yetişemediğine de tanık olduk.

"Koyun can derdinde kasap et derdinde." Bunları da gözlemledik.

"Yaşamın acımasız olayları ile karşılaşınca, insanların koruyucu zırhları inançlarıdır."

Allah’ı hatırladık.

Ancak onu, hayatımızın her anında unutmadan yaşamak önemlidir.

"Çalışmak ibadettir." prensibi ile işimize sarılırken, hak, hukuk, adalet, haram, helal ve kul hakkı gözetilmelidir.

"İki günümüz birbirine denk olmamalı." Üzerine koyarak yaşamanın bilincinde olanların mutlu sona ulaşacağı şüphesiz.
Allah ülkemizi; maddî ve manevî afetlerden, görünmez kazalardan, belalardan, fesattan, fitneden korusun.

Hayatını kaybeden kardeşlerimize, Allah rahmetiyle, merhametiyle muamele etsin.

Geride kalanlarına Allah yardım etsin, sabırlar versin.

Türk ulusu çok özeldir, bir kez daha bütün dünyaya göstermiştir.

Bu millet, çok tarih yazmış, çok badireler atlatmıştır.

Bunu da atlatacaktır.

Ülkemizin başı sağ olsun.

SÖZÜN ÖZÜ:

Ahlakî Deprem Öldürür.

Türk Ulusu Çok Özeldir.

Yayın Tarihi

21.03.2023

Bu makale 829 kişi tarafından okunmuştur.

Bu Haber İçin Yorum Yapın

Adınız Soyadınız

E-Mail Adresiniz NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.

Yorumunuzu buraya yazınız...

Güvenlik kodlarını buraya yazınız

Kayıtlı Yorumlar

Yerinde tespit yapılan bu güzel yazıyı okuduktan sonra tek dileğim bizlerin ne kadarımızın buradan ders çıkarabildiğimizdir.Şahsım depremin 3.gününden itibaren bölgemize gelenlere yardım etmeye çalışan biri olarak insanlık adına ümidimi kaybetmiyorum

İnayet Bozkurt 23.03.2023

Çok başarılı olmuş ağzınıza yüreğinize sağlık

Ahmet öztürk 22.03.2023

Yüreğine sağlık

Ziya Karpuzoğlu 21.03.2023

Çok güzel yazmışsınız

Sefa Erdal 21.03.2023