Türkiye Cumhuriyeti yakın tarihinde seçimler ve iktidarlar dönemi.
Bu yakın geçmişi yaşayan biri olarak bazı tespitler.
ADNAN MENDERES
“Yeter! Söz milletin” dedi.
Halktan karşılık buldu ve iktidar oldu.
1946’da kurulan Demokrat Parti iktidarı döneminde
1950-1960 arasında, on yıl Başbakan olarak görev yaptı.
Ülkede birçok konuda gelişmeler kaydedildi.
İktidarının son yıllarında sıkıntılar baş gösterdi.
Sokak yürüyüşleri, öğrenci protestoları,
Askeri darbe ile sonuçlandı.
Yassıada’da kurulan mahkemece yargılandı ve iki bakanı ile idama mahkûm edilerek infaz edildi.
Hazin bir şekilde iktidarı son buldu.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk askeri darbe yaşandı.
Daha sonra iadeiitibar edilerek naaşları İstanbul'da anıt mezara taşındı.
Türk siyasi tarihinde derin iz bırakanlar arasında yer almıştır.
SÜLEYMAN DEMİREL
Çoban Sülü
Barajlar Kralı
"Benim köyüm, benim çiftçim, benim esnafım." dedi.
Karşılık bulan bu söylemler ile iktidar oldu.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü görevinde birçok baraj ve sulama projesini gerçekleştirdi.
Barajlar Kralı hikâyesi yazarak siyasete girdi.
Darbe sonrası, yeni kurulan Adalet Partisi'nin Genel Başkanı seçildi.
İktidarı döneminde birçok başarılara imza attı.
Daha sonra çok çalkantılı koalisyon dönemleri başladı, askeri darbeler, muhtıralar yaşayan Demirel 35 yıllık siyasi yaşamında yedi kez hükümet kurmuş, 7 yıl Cumhurbaşkanlığı yapmıştır.
“Demokrasilerde çare tükenmez.”
“Dün dündür, bugün bugündür.”
Benzer söylemleri akıllarda yer etmiş günümüzde de kullanılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır.
BÜLENT ECEVİT
Kara oğlan
Halkçı Ecevit
Ezilenlerin temsilcisi
Mavi gömleği, köylü şapkası simgesi oldu.
“Toprak işleyenin su kullananın.”
“İşçi köylü el ele.”
Köy kentler projesini ortaya koydu.
Karşılık bulan bu söylemleri ile iktidar olmuştur.
Daha sonra 1974 Kıbrıs Çıkarmasını gerçekleştirerek, gönüllerde taht kurdu.
Ardından ABD’ye "Gölge etme başka ihsan istemem." dedi.
ABD ambargosu geldi. Yokluklar, kıtlıklar, kuyruklar yaşandı.
Koalisyonlar dönemi ve kayıp yıllar oldu.
Daha sonraları, Kemal Derviş operasyonu ile iktidarı son buldu.
Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde unutulmaz yerini almıştır.
TURGUT ÖZAL
“Üç hürriyet” dedi;
Düşünce hürriyeti,
Teşebbüs hürriyeti,
Din ve vicdan hürriyeti.
Bunlar karşılık buldu ve tek başına iktidar oldu.
Dünya Bankası, Devlet planlama ve özel sektör deneyimine, birikimine ve vizyonuna sahip güçlü bir kişilik.
Askeri darbe sonrası Özal;
20 Mayıs 1983’te Anavatan Partisini kurdu.
6 Kasım 1983’te Genel Seçimde tek başına iktidar oldu.
Kapatılan partilere mensup, dört değişik eğilime sahip insanları bir araya getirerek, 6 aylık bir partiyi iktidara taşımak, örneği olmayan bir olgu.
Özal; ülkede, değişim ve dönüşüm dönemi başlattı.
Adeta ışık hızında bir değişim süreci yaşandı.
Başta, Enerji, İletişim ve Ulaşım altyapısı iyileştirildi.
Birçok Avrupa ülkesinde olmayan, son teknoloji iletişim sistemi kuruldu.
Ülkede çok önemli yasal ve yapısal değişikliklere gidildi.
Döviz bulundurmayı yasaklayan, özgürlükleri kısıtlayan – 141, 142, 163 gibi- benzer yasal değişiklikler gerçekleştirildi.
İlk defa Turizm sektörü ile tanıştık ve temelleri atıldı.
İlk defa uzaya haberleşme uydusu gönderdik.
İlk renkli TV yayını başladı ve özel TV kanalları açıldı.
İlk defa çim sahalarda futbol oynanmaya başlandı.
İlk defa Naim Süleymanoğlu’nu kaçırıp getirerek, heyecan yaşadık, dünyaya halterde adımızı duyurduk ve iyi bir tanıtım oldu.
İlk defa ihracatı öğrenerek yurtdışına açıldık.
İlk defa ülkede referandum yapıldı, Süleyman Demirel başta olmak üzere siyasi yasaklar kaldırıldı.
İlklerden, ilk aklıma gelenler ve diğerlerini sıralayabiliriz.
Bu hızlı değişim ve gelişim çok dikkat çekiciydi.
1988’deki silahlı suikasttı, küçük yara alarak atlattı.
Ülkede faili meçhul cinayetler işlenmeye başlandı.
Kurduğu üretken takım dağıldı, hatalar çoğalmaya başladı.
İlk olarak, Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde, görülmemiş bir hezimet yaşandı.
İktidar partisi 1989 yerel seçimlerinde, Malatya dışında bütün illerde seçimi kaybetti.
Özal, 1989’da Cumhurbaşkanı seçildi.
Ancak onun vizyonu ile örtüşmeyen pasif bir makamdı.
Son Türk devletleri gezisi dönüşünde;
"21.Asır Türk dünyasının Asrı olacaktır." diyerek ülkeye yeni bir hedef gösterdi.
Ardından, kısa bir süre sonra, ülkenin çok değerli insanları;
Uğur Mumcu; 24 Ocak 1993, arabası bombalandı.
Adnan Kahveci; 5 Şubat 1993, trafik kazası.
Eşref Bitlis Paşa; 17 Şubat 1993, uçağı düştü.
Turgut Özal; 17 Nisan 1993 ani kalp krizi sonrası hayatlarını kaybettiler.
Kısa bir zaman diliminde, peş peşe gelen bu ölümler bugün de gizemini korumaktadır.
Özal'ın cenazesine, çoluk çocuk, kadın erkek, partili partisiz her kesimden binlerce katılımla hüzün yaşandı.
Tabuları yıkan siyasetçi olarak tarihe geçmiştir.
Prof. TANSU ÇİLLER
Çok güzel, sempatik bir kadın siyasetçi olarak görüldü.
“İki anahtar” dedi.
Herkese bir ev, bir araba vaadiyle yola çıktı.
Halka çok cazip geldi, karşılık buldu ve iktidar oldu.
Vaatleri gerçekleştirmek mümkün olmadı.
Koalisyonlar dönemi yaşandı ve kayıp yıllar olarak son buldu.
Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde, ilk kadın Başbakan olarak yer almıştır.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
“Adalet ve kalkınma” dedi.
Karşılık buldu ve tek başına iktidar oldu.
Okuduğu şiir nedeniyle hapis yattı ve çıktı.
Kitle partisi olma yolunda yürüdü.
İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde yazdığı hikâye ile yirmi yıldır iktidarda.
FETÖ operasyonu başarılı olamadı ve iktidarını sürdürmektedir.
SEÇİM ZAMANI GELDİ
Ülkemiz, Cumhurbaşkanlığı yönetim biçimi koşullarında yeni bir seçime hazırlanıyor.
Dünyada yaşanan COVİD salgını sonrası, yeni dünya düzeni kuruluş süreci başlamıştır.
Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı herkesçe bilinmektedir.
Dünyada önümüzdeki yılların kıtlık, yokluk yılları olacağı uyarıları yapılmaktadır.
Ancak, ülke siyasetinde; gereksiz, boş tartışmalardan bıkkınlık ve yorgunluk oluştu.
Yaşadığımız bilgi çağında;
Güç bilgide ancak, geleceğin dünyasını konuşma ve hazırlanma konusunda, ortaya konan bir şey yok.
Dilek ve temenniler ile iktidar olmak çok zor görünüyor.
Bugünkü iktidar ve iktidar adaylarında güven kaybı yaşanmaktadır.
O nedenle kararsızların oranı hiç olmadığı kadar yükselmiştir.
Bu tablo, köprünün altından çok sular akacağını göstermektedir.
Ülkenin yönetimine aday olan siyasi partiler ve başkanlarından; geçmişteki örneklerde görüldüğü gibi, insanların ihtiyaçlarına cevap veren, heyecanlandıran yeni söylemler, yeni ortak hedefler beklenmektedir.
İnsanların bu bekleyişi sürüyor.
Siyasette bir gün çok uzundur.
Bir cümle çok önemlidir.
Bir oy çok büyüktür.
Özellikle siyasette hiçbir seçim garanti değildir.
SÖZÜN ÖZÜ:
Yeni Dünya düzeninde, yerimizi ve hedeflerimizi ortaya koyan ipi göğüsleyecektir.