Ful çiçeği; yeşil dal ve yapraklar üzerinde, beyaz renkte, kat kat çiçekler açan bir bitkidir.
Ful, görselliği ve çok etkileyici kokusu ile muhteşem bir çiçektir.
Anavatanı; güney ve güneydoğu Asya’dır.
Ful, parfüm sanayinde kullanılan değerli bir çiçektir.
Geçmiş yıllarda Antalyalılar müstakil bahçeli evlerde yaşarlardı.
Genelde, her Antalyalının evinin bahçesinde teneke kaplarda ful çiçekleri sıralanır,
pencerelerinin önünden, kapılarının yanından, bahçelerinin duvarlarından, yasemin, begonvil ve sarmaşıklar sarkardı.
Bahçelerinde yediveren limon, portakal ve Antalya’nın kokulu mandalinası mutlaka bulunurdu.
Ful, muhteşem kokusu ile Antalyalıların vazgeçilmez çiçekleri arasında yer almaktaydı.
Ful çiçeği dalından koparıldıktan sonra, vazoda uzun süre yaşayamaz.
Olgunlaşmış bir domatese batırılarak, oturma odalarında sehpa ve konsolların üzerinde yerini alırdı.
Bu yöntem ise Antalyalının bir keşfidir.
Ful çiçeği çok narin ve nazik bir çiçektir.
Uzaktan koklanması gerekir, burun veya el dokundurulmaz.
Aksi halde beyaz rengi hemen sararır.
O yıllarda terziler, ceketlerin sol yakalarına, çiçek takmak için ilik evi açarlardı.
Antalyalılar dışarı çıkarken, ceketlerinin yakasına, mevsiminde, mutlaka ful çiçeği takarlardı.
Kokulu karanfilde yakaya takılan çiçeklerimizdendi.
Çiçek, insanların yüreğindeki sevginin, çok güzel bir yansımasıdır.
Antalyalının çiçek sevgisi, yüreğinin sevgi dolu olduğunun bir kanıtıdır.
Antalya’nın iki farklı sosyal medya gurubunda bahçemde yetiştirdiğim Ful çiçeklerini paylaştım.
Ful çiçeği Antalyalılardan, tahminlerin ötesinde, çok büyük ilgi ve yorumlar aldı.
Binlerin üzerinde Antalyalı geçmişe yönelik anılarını paylaştılar.
Ancak Antalyalıların evlerinde, ful çiçeğinin yerini, başka çiçekler almış, Ful çiçeği anılarda kalmış.
Antalyalılardan, ful çiçeğini tekrar yetiştirmek için çok yoğun bir talep oluştu.
Çiçekçilerde bulunamadığı ortaya çıktı. Dilerim ful tekrar çoğaltılarak Antalyalının evlerinde eski yerini alır.
Sözün özü;
Ful Antalya’nın sembol çiçeğidir.