Bütün dünyada insan katliamları artarak devam ediyor.
Yeryüzünde binlerce yıldır bütün canlılar, insanlar, nebatat, hayvanat birlikte yaşamlarını sürdüregelmişler.
İnsanlar daha özel canlılar olarak dünyanın yönetiminde sorumluluk taşımaktadır.
İnsanlığın var olduğu günden bu yana, insanoğlu canlıları öldürmeye devam ediyor.
Vahim olan, kendi soyundan gelen insanları da öldürmeleri.
Farklı gerekçelerle yeryüzünde insanlar katlediliyor.
Son bulmayan savaşlar ile çocuk, kadın, yaşlı demeden öldürülüyor.
Dünyadaki bütün toplumlarda insan öldürmenin büyük günah olduğu kabul ediliyor.
Ancak son zamanlarda dünyada, insan katliamları artarak devam etmektedir.
Bu savaşları çıkaranların, planlayanların, uygar olarak tanımlanan toplulukların oluşturduğu devletler ve yöneticiler olması da düşündürücü.
İnsanlığa sığmayan trajik vakaların ardı arkası kesilmiyor.
Buna paralel olarak bireysel katliamlar da artarak devam etmektedir.
Dünyadaki insani değerlerin törpülendiği, çok zayıfladığı ve bazı değerlerin kaybedildiği gerçeği ortadadır.
Bu dejenerasyonun, bireylerin suç işleme oranlarında artışlara neden olduğunu gözlemliyoruz.
Farklı gerekçeler öne sürülerek insanları öldürmenin mazereti olamaz.
Bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de bireysel katliamlar artarak devam etmektedir.
Son yaşanan bir hekim ve hukukçunun uğradıkları ölümle sonuçlanan saldırı, ülke gündemine oturmuştur.
Son zamanlarda, öncelikle kadınlara yönelik ölümlerle sonuçlanan saldırılar çok vahim bir durum aldı.
Taziyeler, kınamalar ve protestolar acılarımıza, üzüntülerimize ilaç olmuyor.
Değişik çözüm arayışları sürdürülüyor.
Ağırlaştırılmış müebbet ve benzeri cezalar verilerek önlenmeye çalışılıyor.
Son zamanlarda idam cezalarının getirilmesi ve uygulanması gündemde ve tartışılmaktadır.
Çözüm arayışları polisiye ve cezai önlemler üzerinde yoğunlaşmış durumda.
Ancak buna rağmen yeterli ve caydırıcı olmadığı gerçeği görülmektedir.
İnsanlara gerekli bilimleri öğretirken, toplumsal manevi değerleri de öğretmenin, çözüme yardımcı olabileceğini uzmanlar ifade ediyorlar.
Eğitimin öneminin her konuda olduğu gibi bu konuda da öne çıktığı görülmektedir.
Bütün dünyada, insanlık aleminin, hukuk ile ahlak bütünleşmesini sağlamada başarılı olduğu söylenemez.
Sevgisiz bir toplum oluşturulduğunu görmek hüzün verici bir durum
Toplumlarda sevginin hakim kılınması kaçınılmaz olmuştur.
Bu konuda eğitim sisteminin güncellenmesi elzemdir.
İnsan yaratılmış en değerli varlıktır; yaşatılması gerekmektedir.
İnsanları öldürmek için yapılan silah ve benzeri yatırımların, insanlığın mutluluğuna dönüştürülmesi için kullanılması daha hayırlıdır.
Gelinen noktada, insanlık alemi yoğun bakımda denilebilir.
"İnanç güzel ahlaktır."
Güzel ahlakın temelinde sevgi vardır.
Sözün Özü:
"Birbirinizi sevmedikçe kamil insan olamazsınız."