“Değerli insan” ve “önemli insan” vardır.
Bir insan önemli bir noktaya gelirse önemli insan olur.
Önemli insan, önemli noktadan alınınca önemini yitirir.
Değerli insan önemli bir noktadan ayrıldığı zaman, değer kaybetmez.
Değerli insan her yerde her zaman değerlidir.
Önemli insan olma peşinde koşmanın çok fazla bir getirisi yoktur.
Geçicidir, kısa bir süre sonra kaybedenlerden olacaktır.
Değerli insan olma gayreti göstermek, şüphesiz daha akılcıdır.
İnsanlar önemli olanın peşinde koşmaktalar.
İnsanlar esasında değerli olanın peşinde olmalı.
Devleti, milleti ayakta tutan değerleridir.
Devleti yönetenler de değerlilerin peşinde gitmelidirler.
Önemli olanların peşinden gidilir, değerler unutulursa toplumsal çöküş baş gösterir.
Ulusları ayakta tutan, yaşatan ortak kültürel değerleridir.
Buna “Ulus Kültürü” denilir.
Aileleri bir arada yaşatan ise var olan kültürleridir.
Buna da “Aile Kültürü” denilmektedir.
Şirketlerin uzun ömürlü olmasını sağlayan da oluşan kültürleridir.
Bu da “Şirket Kültürü” olarak ifade edilmektedir.
Ailenin lideri (reisi) aile kültürünü taşımalı ve devamını sağlamalıdır.
Şirketlerin liderliğine (ceo) değerli olanlar getirilmelidir.
Şirket yaşının uzamasında rolü büyüktür.
Uluslar ise, önemli noktalara değerli insanları taşıyabilirse başarı kaçınılmazdır.
Uluslar, önemli noktalara değerli insanları taşıyacak bir sistemi getirmeliler.
İnsanlar, önemli noktalara getirilecek olanları, seçme ve seçilme kurallarını doğru belirlemelidir.
Gelecek kuşaklara kültürel değerler eksiksiz verilmelidir.
Asıl beka sorunu bu değerlerin kaybolmasıdır.
Ülkenizi imar ve ihya ederken, gelecek nesliniz ihmal edilmemeli.
İhmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz ülkenizi tahrip edebilir.
SÖZÜN ÖZÜ;
Önemli olanların peşinden gidilir, değerler unutulursa toplumsal çöküş başlar.