T.C.’nin ilk siyasi partisi (9 Eylül 1923)
Cumhuriyet Halk Fırkasıdır.
Muhalif olarak (17 Kasım 1924)
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulmuştur.
Fakat ömürleri çok kısa olmuştur.
22 Eylül 1945 yılında Cumhuriyet Halk Partisi ve Nuri Demirağ liderliğinde,
Milli Kalkınma Partisi (MKP) kurulmuştur.
21 Mayıs 1946 yılında Genel seçimlere gidilerek, ilk kez çok partili siyasi hayata geçiş denemeleri gerçekleşmiştir.
7 Ocak 1946 yılında Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan CHP’den ayrılarak, Demokrat Partiyi kurmuşlardır.
14 Mayıs 1950 yılında yapılan Genel seçimlerinde DP ezici bir çoğunlukla 27 yıllık iktidarı değiştirmiştir.
T.C. çok partili siyasi tarihinde, yaşanan ilk seçmen iradesidir.
27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile DP iktidarı son bulmuştur.
Darbe sonrası Ragıp Gümüşpala 1961 yılında Adalet Partisini kurmuştur.
1964’de Süleyman Demirel AP Genel başkanı seçilmiştir.
1965 Genel seçimlerinde, AP %52.9 oy elde etmiş,
Süleyman Demirel Başbakan olmuştur.
Seçmen iradesi, ikinci kez, iktidarı değiştirmiştir.
12 Eylül 1980 yılında tekrar askeri darbe ile AP iktidarı son bulmuştur.
1983 yılında Turgut Özal Anavatan Partisini kurdu.
1983 Genel seçimlerinde, darbe komutanı, HP’oy verilmesini işaret buyurmuştur.
Ancak seçmen iradesi, olağanüstü koşullarda, ANAP'ı %45.14 oyla iktidar yapmıştır.
Seçmen iradesi, 6 aylık partiyi iktidara taşımıştır.
Bu öngörülemez ve çok özel bir sonuçtur.
1984 Yerel seçimlerinde ANAP başarılı olmuştur.
1987 Genel seçimlerinde %36.31 oy ile ANAP tekrar tek başına iktidar olmuştur.
Akabinde, 1989 Yerel seçimlerinde
ANAP, Malatya dışında bütün illeri kaybetmiştir.
Seçmen iradesi, Yerel seçimlerde, ders niteliğinde, uyarıda bulunmuştur.
Turgut Özal “Seçmen kantarın topuzunu fazla kaçırmıştır.” ifadesini kullanmıştır.
T.C. siyasi tarihinde, iktidar partisinde, ilk kez yaşanan bu hezimet tarihe geçmiştir.
T.C. çok partili siyasi tarihinde, seçim ve seçmen iradesi, apaçık ortada durmaktadır.
Partilerimizin, T.C. siyasi tarihinden ders çalıştıkları söylenemez.
Doğru analiz ettikleri hiç söylenemez.
Genelde siyasi partilerimiz, özeleştiri ve empatiden çok uzak durmaktadırlar.
Son zamanlarda, koyun, sürü benzeri onur kırıcı benzetmeler bu SEÇMENLERE haksızlıktır.
Siyasi partiler, demokrasi konusunda, SEÇMENİN gerisine düşmüşlerdir.
Hataları kabullenmek erdemdir.
Siyasetçiler bu erdemi göstermelidir.
İktidarı, muhalefeti bütün partiler dönüp kendilerine bakmalıdır.
Seçmenleri seçeneksiz bırakıyorsunuz.
Seçmenler size kerhen oy kullanıyor bilesiniz.
Seçmen Cumhurbaşkanını doğrudan seçme yetkisini kullanmaktadır.
Ayrıca seçmen, iki turlu seçim deneyimi de yaşamıştır.
SEÇMENE doğrudan vekillerini ve yerel yöneticilerini seçme yetkisini bırakınız.
Öncelikle siyasi partiler ve seçim yasalarını, demokratik koşullara uygun hale getiriniz.
Başkanlık sistemini de ivedilikle, hiç olmazsa revize ediniz.
Yamalı bohçaya dönmüş Anayasadan kurtulalım.
Yeni yüzyıla, çağdaş yeni bir Anayasa ile başlamak yakışır.
Bu ülke, Parti Genel Başkanlarının iki dudağının arasında yaşamak istemiyor.
Siyasetçilerin anlamsız kavgalarından bıktık, yorulduk.
Ülkenin sorunları ve çözümlerini konuşma zamanıdır.
Kişileri ve olayları konuşarak, en değerli zaman israf edilmektedir.
Bu ülkeye daha fazla zaman kaybettirmeye hakkınız yok.
“İki binli yıllar Türk dünyasının yılları olacaktır.”
Geçmişte bize gösterilen bu hedefe, bu heyecanla ilerlemek istiyoruz.
Ülke, bütün sistemlerini güncelleyerek, kirlerinden arınmalı ve yenilenmelidir.
Yeni yüzyılda, yeni dünya düzeninde yerini almalıdır.
ABD, Çin, Rusya gibi küresel güçlerin oyuncağı olmaktan kurtulmak istiyoruz.
Bunun vebali çok ağırdır bilmiş olalım.
Bir öneri;
“Milletvekili maaşı, memur maaşı seviyesine getirilmeli ve ömür boyu emeklilik maaşı alınmamalı ki gerçek vatanseverler milletvekili olsun.”
Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU
SÖZÜN ÖZÜ;
“Bir görevi, sizden daha iyi yapacak olana devretmek vatanseverliktir.”