Antalya Lisesi...

Antalya Lisesi Antalya'nın “ilk” eğitim ve öğretim kurumudur.
1889 yılında ev olarak inşa edilmiş, yan yana, iki katlı, iki tarihi binadır.
1891 yılında bu binalar eğitim kurumuna çevrilerek, Antalya Lisesi'nin temelini oluşturulmuştur.
Asırlık geçmişini, gelecek kuşaklara taşıyarak, günümüze kadar ulaşmıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Külebi olmak üzere; çok değerli edebiyatçılar, bilim insanları, iş insanları, değişik meslek insanları, siyasetçiler ve yöneticiler yetiştirmiş tarihi bir eğitim ve öğretim kurumudur.
Çarpık kentleşme sürecinde Atatürk caddesi üzerindeki tarihi binalar yıkılarak, çok katlı apartmanlar yapılmıştır.
Atatürk caddesi üzerinde, Öğretmen Evi olarak kullanılan tarihi bina ve lisenin ikiz tarihi binaları kalmıştır.
İkiz binalardan birinin restore edilerek olgunlaşma enstitüsüne tahsis edileceği, uzun zamandır kentin gündemi olmuştur.
Ülke genelinde kentlerde zaman zaman; mahalle, cadde ve sokak adlarının değiştirildiğini gözlemliyoruz.
Bu sefer de asırlık lisemizin, tarihi binasının işlevi ve adı değiştiriliyor.
Bu ve benzeri değişiklikler, kentin hafızasına zarar vermektedir.
Eski bina, mahalle ve sokak adları bir kentin hafızasıdır.
Değişiklik ile anılar ve tarihi değerler yok olmaktadır.
O kentte, mahalle ve sokakta oturan insanları manen etkiliyor; kişilik ve kimliklerini bozuyor.
1966 - 1967 Antalya Lisesi mezunuyum.
Ortaokul ve lisede tarihi binada öğrenim aldım.
Önünden her geçişte anılarım tazelenir ve onurlanırım. 
Bu tarif edilemez bir duygudur, ancak yaşayanlar çok iyi anlayabilirler.
Bilim insanları, okuluna giden çocukların yürüyüp geçtiği cadde ve sokaklardaki mimarî yapıların, kişilikleri üzerinde etkili olduğunu ifade ediyorlar.
O nedenle tarihî ve kültürel değerlerin korunması çok önemlidir.
Son derece gereksiz bir değişiklik;  değişse bile herkes eski alışılmış olanı kullanıyor.
Bir kentin kaderini, yönetenlerin ufku ve kalitesi dışında, kültür, eğitim düzeyi, bilgi ve birikimleri belirlemektedir.
Son yıllarda, hayırsız bir mirasyedi gibi kentleri tükettik.
Tarihî ve kültürel değerleri, incelikleri, feraseti, nezaketi, tatlı dili yitirdik, elimizde hiçbir şey kalmadı fukara durumundayız.
"Şehri imar ederken, nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil, imar ettiğiniz kenti tahrip eder."
Değerli yöneticilerimizden dileğimiz;
Tarihi değerlerimizi, anılarımızı ve hafızamızı yok etmeyiniz.
Olgunlaşma enstitüsüne yakışır Antalya'da çok yer bulabiliriz.
Ancak kaybedilen tarihî değerleri, anıları, ve hafızayı geri getiremeyiz.

Sözün Özü;
Tarihî ve kültürel değerler ekonomik değerlerden daha önemlidir.