ALGI

Darbe mi İşgal Planı mı?...

...15 Temmuz’un Ardından

 

İnsanların yaşamında kırılma noktaları vardır.
Ülkelerin de zaman içinde kırılma noktaları olmuştur.
Ülkemizde, Çanakkale en acısıdır ve unutulmaz kırılma noktasıdır.
Kurtuluş Savaşı sonunda, İmparatorluktan ulus devlete evrildik.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde, alçak sürünerek, darbeler, yokluklar, kıtlıklar yaşayarak, aksak topal yüzüncü yılımıza ulaşmış bulunuyoruz.
15 Temmuz 2016’da ülkemizde yeni bir kırılma yaşanmıştır.
İçimizdeki hainleri örgütleyerek ülkemizi işgal planları, vatansever halkımızın kahramanca direnci ile atlatılmıştır. 
Ancak maddi ve manevi bedeli çok ağır olmuş, şehitler verilmiştir.
Bilinen bir gerçek var, bu ülkenin kahramanları bitmez, hainleri de boş durmaz.
Attila İlhan’ın değerlendirmesinde olduğu gibi
"Bu ülkede her zaman, hain aydın kontenjanı vardır." 
Bugün 15 Temmuz tartışmaları sürerken, yeni 15 Temmuzların altyapısı hazırlanmaktadır.
Bunu gözden kaçırmayalım; vazgeçmiş değiller.
Şehitler üzerinden bile ayrışma söylemleri çok hüzün verici bir durum. 
Bizler şehit torunlarıyız, bu ülkede şehidi olmayan aile yoktur.
Üç kıtada çizilmiş imparatorluk sınırlarımız, Misakımillî sınırlarımıza rağmen küçülmüş, Anadolu yarım adasına hapsolmuş vaziyettedir.
Son zamanlarda ülkemizin, dört bir yanından kuşatılma gayretlerini gözlemliyoruz.
İnsanlarımız, yaşananlardan yeterince dersler çıkarmalılar, bu topraklar bizim ana vatanımızdır.
Hainler yoluna devam ediyorlar, ancak bizler gaflet ve delâlete düşmemeliyiz.
Televizyon kanallarında olayları ve kişileri tartışmaya devam ediyoruz.
Esasında ülkenin sorunlarını ve çözümlerini konuşmamız daha hayırlıdır.
Faydasız tartışmalarla, bu kadar zaman ve enerjimizi boşa harcamış oluyoruz.
Bilgi çağında yaşamaktayız, güç bilgidedir.
İçinde bulunduğumuz çağda, ancak bilgi üreterek yarışmacı ülkeler arasında olabiliriz.
Asıl ana gündemimiz, bilişim konularının tartışılması, yatırım, üretim altyapısı oluşturulması olmalıdır.
Katma değeri yüksek bilişim ürünleri üretmek kaçınılmaz olmuştur.
Yeterli topraklarımız bulunmaktadır, dört mevsimin yaşandığı muhteşem bir ülkeye sahibiz.
Gıda maddeleri üretimini zorlansak da çözebiliriz.
Ülke insanına, ortak hedefler çizerek birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek ve bu hedeflere ulaşmak tek amacımız olmalıdır.
Bu vatanı atalarımız kanları ile sulayarak bizlere armağan etmişlerdir.
Kaybetmeden değerini anlamamız ve genç kuşaklara anlatmamız lazım.
İmparatorluktan gelmiş bir ulus olma nedeniyle ayrıştırma ve çatıştırma konusunda malzeme bulmak çok kolay. 
Bu tuzağa çok dikkat edilmelidir.
Atalarımızın yüzlerce yıllık ihtişamlı dönemini de ayrıştırdık, tarihimizle kavgaya tutuşturulduk.
Farklı zaman diliminde ve koşullarda yaşamış kişileri, yaşanmış olayları; yarıştırıyoruz, kıyaslıyoruz, lânet okuyoruz, ya da yüceltiyoruz. 
En kutsal değerlerimizi de unuttuk "Vatan sevgisi imandandır." İnancımızı, imanımızı yitirdik.
İmparatorluk döneminde, asırlar boyu, çok uluslu, çok kültürlü bir ülke olarak, barış içinde yaşamış, yeterli deneyime sahip bulunmaktayız.
Etnik köken, inançları, ideoloji ve siyasi tercihlerimiz farklı olsa da hep birlikte ülkemize sahip çıkarsak bu ülke hepimize yeter.
Allah bu ulusun birliğini dirliğini bozmasın buna her zamandan daha çok ihtiyaç duymaktayız.
Şairin dediği gibi "Allah bu ulusa bir daha istiklal marşı yazdırmasın.
Sözün Özü:
Allah bu ulusun birliğini dirliğini bozmasın.

Yayın Tarihi
18.07.2022
Bu makale 758 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!