Toplumların gelişmesinde ve ilerlemesinde, üç önemli faktör bulunmaktadır;
Enerji,
Ulaşım,
İletişim...
Bu üçü olmaz ise olmazlardandır.
Enerji üretimiyle birlikte, kullanım alanı da çoğalmıştır.
Çamaşır makinesi çamaşır leğeninin yerini aldı.
Bulaşık makinesi bulaşık kabıyla yer değiştirdi.
Buzdolabı tel dolabın yerine geldi.
Elektrikli ev aletleri sayısız işlevleri üstlenmiş durumda.
Ulaşımda ise, kara, hava ve deniz araçları yaygınlaştı.
Kısa ve uzun mesafede motorlu ve elektrikli araçlar devreye girdi.
Bireyler bütçesine uygun ulaşım araçlarından birine sahip oldular.
Şehir içi, şehir dışı, ülkeler arasında mesafe kısaldı.
İletişim inanılmaz gelişmeler kaydetti.
Yeryüzünde ulaşılamayan nokta kalmadı.
Uzayın derinliklerine kadar uzanan yol kaydedildi.
Elektroniğin özellikle girmediği alan kalmadı.
DÜNYA küçüldü adeta cebimize sığdı.
Bireylerin, farklı iletişim araçlarını kullanması zorunlu hale gelmiştir.
Bütün kurum ve kuruluşlar otomasyona geçmiştir.
Bu gelişmelere paralel olarak
Üretim biçimleri değişerek gelişti.
Yeni üretim alanları ortaya çıktı.
Ülke ekonomisi büyüdü.
Ekonomik bağımsızlık gayretleri var oldu.
Ancak başardığımız söylenemez.
Milli gelirde artışlar sağlanmıştır.
Doğal olarak toplumun gelir düzeyine yansımalar olmuştur.
Ancak gelir dağılımında adaleti ve dengeleri kurma gayretleri yetersiz kalmıştır.
Teknolojik gelişmeler insanların yaşamlarını kolaylaştırdı.
İnsanların yaşam koşulları ve biçimleri değişti.
Toplumların ihtiyaç kalemleri çoğaldı.
Ancak her NİMETİN bir külfeti vardır.
Geçmişte mütevazi bütçemiz ile geçinip gidiyorduk.
Aylık gider faturalarımız tek haneliydi.
Günümüzde aylık faturalar çift haneliye dönüşmüştür.
Gelir dağılımında kurulamayan dengeler nedeniyle toplumun önemli bir kesimi sıkıntılıdır.
Çözüm arayışları sürdürülmektedir.
Bu süreçte önemli olan kalıcı çözümler getirebilmektir.
Ekonomi insanların her zaman birinci gündemi olmuştur.
Toplumun refah düzeyinin yükseltilmesi devletin öncelikli görevlerindendir.
Ülkemiz önemli bir seçim dönemine adım attı.
GEÇİM derdi, SEÇİM derdi olarak da önem kazanıyor.
Ülke yönetimine talip olanlar ile seçmenin buluşması gerçekleşecektir.
Siyasi partilerin, ekonomi, refah düzeyi, adaletli gelir dağılımı projeleri, belirleyici faktörlerden olacak.
Toplumun en sıkıntılı kesimleri arasında, kamu ve özel sektör emeklileri de bulunmaktadır.
Bir ömür çalışarak, ülkesine katma değer sağlamış emeklilere, ancak saygı duyulur.
Emekliler ömürlerinin son günlerinde, oğluna, kızına avuç açmak istemezler.
Emekli insanlar onurludur, aç gezer ancak kişiliğinden ödün vermezler.
Bizim kültürümüzde yaşlı emekliler baş köşeye oturtulur.
Bütün aile fertleri, dost akraba onların ellerini öperler.
Bilim insanları, "Deneyim Bilgiden daha önemlidir." uyarısını yaparlar.
Emekliler, deneyim ve birikimleri ile genç kuşaklara danışmanlık, mentorluk yaparlar.
Emekliler, özveri ile vatana hayırlı evlatlar yetiştirenlerdir.
Emekliler Atalarımız, incitmeden dualarını almamız lazımdır.
Onların duaları peygamberlerin duaları gibidir.
Emekliler, mütevazi yaşamlarında, şükrünü bilenlerdir.
Emekliler yaşamlarının sayılı günlerinde, geldikleri yere dönüş hazırlığındadırlar.
Siyasetçiler bilmelidirler;
Emekliler, ailede, dost akraba yanında saygındır, etki alanı büyüktür.
Emeklinin bu ülkeye emeği geçmiştir, hakları ödenmez.
SÖZÜN ÖZÜ:
Emeklinin emeği çoktur hakkı ödenmez.