TC. ’de 1963 yılındaki Belediye Başkanlığı seçimleri ilk kez tek devreli yapıldıktan sonra;
1968- 1973- 1977 yıllarında da yerel seçimler yapıldı.
1980 Askeri darbesi nedeniyle tekrar kesintiye uğradı.
1984- 1989- 1994- 1999- 2004- 2009- 2014- 2019
Yıllarında düzenli olarak yapılmaya devam ediyor.
1989 yerel seçimlerinde, ANAP İl Yönetim Kurulunda görev yapmaktayım.
Antalya Belediye Başkanlığı’na ANAP’tan değerli aday adayları çıktılar.
Metin Kasapoğlu, Ercan Evren, Dündar Uluğkay, Yılmaz Tatoğlu, Fethi Avşar ve Osman Vural.
Aday belirlemede, adayların referansları önde gelir.
Ondan sonra, mesleki kariyerleri, eğitimi, kültür düzeyi, bilgi, birikim ve vizyonları, vs. sıralanabilir.
Bu süreçte, referanslarım;
Üst düzey bürokrasiden gelen, değerli, liberal bir iş kadınıydı.
Diğeri ise muhafazakâr, değerli, saygın bir iş insanıydı.
Farklı kanattan referans, Özal'ın ilgisini çekmiş.
Özal'dan görüşme talebi geldi.
Biz İstanbul’dan, referansımız Ülker abla eşliğinde Ankara Başbakanlık Konutuna misafir olduk.
Ancak akşama doğru biz tekrar İstanbul’a döndük.
Ertesi günü İstanbul Ordu Evi’nde görüşme sağlanabildi.
Özal ile baş başa kırk beş dakika süren bir görüşme gerçekleşti.
Özal'ın bana ilk sorusu “sen kaç yaşındasın?” oldu.
Ben otuz sekiz yaşında en genç aday adayıydım.
Özal; “ANAP Antalya’ya çok önemli yatırımlar yapmıştır.
Genel seçimlerde beklenen sonuç alınamadı, orada bir sorun var.” dedi.
Antalya hakkında, benden bilgiler aldılar.
Kendisine eksik ve yanlış bilgiler verildiğini ifade ettiler.
Yanlış ve eksik bilgiler ile başarı sağlanamaz.
Görüşme bir sohbet ve dertleşmeye dönüştü.
Özal'a, göç nedeniyle, Antalya için özel bir statü getirilmesi önerisinde bulunmuştum.
Kent hakkında, turizm gelişmelerine paralel olarak, ileriye dönük öngörülerimi ifade etmiştim.
Kent planlamasında, yaptığımız takım çalışması hakkında bilgi sunmuştum.
Özal, bitişik odaya seslenerek, beni Semra Hanım’a takdim ettiler.
Görüşme çıkışında, bazı siyasetçiler, benim adaylığımın kesinleştiğini vurguladılar.
Aday adayına bu kadar zaman ayırması bunun ifadesidir dediler.
Sonrasında Özal’ın Antalya konusunda sıkıntısı olduğunu bize ilettiler.
Biz de adaylıktan feragat ederek kendilerini rahatlatmış olduk.
Ancak bu durum tarafımızdan, basın dahil hiçbir şekilde paylaşılmadı.
Referanslarımız da paylaşmadılar.
Özal’ın, referanslarım için ifadesi “işte büyüklük böyle olur” olmuştur.
Sonuçta, Dündar ağabey, olgun yaşı, mesleki kariyeri ve diğer nitelikleri nedeniyle aday olarak öne geçti.
Böylece adaylığı onaylandı.
Uluğkay, nitelikli bir Belediye Meclisi oluşturma prensibindeydi.
Ancak, Antalya Milletvekilleri, Uluğkay’dan, Belediye Meclis Üyeleri taleplerine cevap alamadılar.
Antalya Milletvekilleri; Cengiz Dağyar, Cengiz Tuncer ve Hasan Çakır, ortak aday Metin Kasapoğlu’nda anlaşırlar.
Cengiz Dağyar, gecenin geç saatinde Özal’a, üçlü vekilin imzası ile başvuruda bulunur.
Sabahına Metin Kasapoğlu sürpriz aday olarak açıklanır.
Siyasette bir gün çok uzundur.
1989 seçim sürecinin son günü Özal;
“İktidar partisi olarak bize oy verirseniz, daha çok hizmet alırsınız; vermezseniz, yeterli hizmet alamazsınız” dedi.
İfadeleri seçmen için şoke edici bir açıklama oldu.
Siyasette bir cümle çok önemlidir.
Genel seçimlerde ANAP'ı iktidara taşıyan seçmen, hemen akabinde, yerel seçimlerde sürpriz yapmıştır.
ANAP sadece Bitlis, Hakkâri ve Malatya Belediyesini kazanabildi.
İktidar partisinin ders niteliğindeki hezimeti, Türk siyasi tarihine geçmiştir.
Hiçbir seçim garanti değildir.
Bu seçimlerde Antalya Çalkaya beldesinde, Başkanlığı 1 oy farkla ANAP kazandı.
İtiraz sonucu, ikinci kez yapılan seçimde 1 oy farkla DYP kazandı.
Seçimlerde bir oy çok büyüktür.
Özal, 1983 sonrası, turizm sektörünün temellerini atmaya başlamıştı.
Güney Antalya Turizm Projesi Müellifleri;
Şehir Plancısı Mimar Sadi Kan, Feridun Uyar ve Burhan Kızılot ile tanışmıştık.
Güney Antalya Turizm Projesi; planlandığı gibi, önce altyapısı tamamlanarak, turizm üst yapılarına izin verilmiş ilk örnektir.
Yol arkadaşım, Sadi Kan başta olmak üzere, Feridun Uyar ve Burhan Kızılot ile bir takım oluşturmuştuk.
Ancak, Antalya için yapmış olduğumuz çalışmalarımız boşa çıktı.
Heyecanımız da yarım kaldı.
Bu çalışmalardan olmak üzere, Şehir Plancısı Mimar Sadi Kan’ın, Lara Bandı planlaması, Süleyman Evcilmen ile uygulamaya geçirilmiştir.
İkinci başkanlık seçimini de kazanmıştır.
Konyaaltı Sahil Projesi, Muhittin Böcek ile uygulamaya konulmuştur.
İkinci başkanlık seçimini kazanmıştır.
Kepez Mazıdağ Falezler Üstü çalışmasına, dönemin başkanı ilgi duymadı.
İkinci başkanlık seçimini kaybetmiştir.
Hayata geçirilen iki proje çöp olmaktan kurtuldu, bize de teselli oldu.
Mimar Sadi Kan'a teşekkür edilmeliydi. Muratpaşa ve Konyaaltı adına ben teşekkür ediyorum.
Genel Seçimlerde, Milletvekillerini Parti Genel Başkanları tayin etmiştir.
Yerel Seçimlerde de, Belediye Başkan adaylarını, göstermelik ön seçimler dışında, Parti Genel Başkanları belirleyecektir.
Seçim ve Parti Yasaları demokratik koşullara uygun hale getirilmedikçe, değerli insanlar önemli noktalara getirilemeyecektir.
Sonuç olarak siyasette;
Yanlış ve eksik bilgiler ile başarı sağlanamaz.
Bir gün çok uzundur.
Bir cümle çok önemlidir.
Bir oy çok büyüktür.
Hiç bir seçim garanti değildir.
Bunlarda benim yaşadığım sonuçlar ve deneyim olmuştur.
Genelde Kentlerimiz, güvenli yapılardan uzak ve yaşanır olmaktan çıkmıştır.
Yeni yaşam alanları, Güney Antalya’da olduğu gibi, öncelikle altyapı tamamlanarak imara açılmalıdır.
Toprak, teknolojinin üretemediği tek varlık.
Tarım alanları çok önem kazanmıştır ve korunmalıdır.
Tarihi ve kültürel varlıklarımız yaşatılmalıdır.
“Marka kent olmakta, tarihî ve kültürel değerler, ekonomik değerlerden daha önemlidir.”
Kültürümüzdeki “Halka hizmet hakka hizmettir ” prensibi lafta kalmamalı.
Şehir Plancıları, Mimarlar ve Haritacı meslek insanları; sizlerin de önemli sorumlulukları var, hatırlatılır.
“Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil, imar
ettiğiniz kenti tahrip eder.”
“Bilge Mimar” Turgut CANSEVER
Turgut CANSEVER
Antalya doğumlu, Mimar, Şehir Plancısı, Düşünür.
Dünyada üç kez Ağa HAN Mimarlık Ödülü almış tek insandır.
SÖZÜN ÖZÜ;
Yerel Yönetimlerimize “ihya” edilmiş Başkanların gelmesi dileğimizdir.