TarihÜ beş kişiden bahseder...
Bunlar 187 milyon insan öldürmüştür.
1- Çinli lider Mao TSI Tung : 79 milyon insan öldürmüştür.
2- Rus lider Josef Stalin : 50 milyon insan öldürmüştür.
3- Nazi lideri Adolf Hitler : 40 milyon insan öldürmüştür.
4- Kamboçyalı lider Pol Pot : 3 milyon insan öldürmüştür.
5- Belçika Kralı Leo Polt : 15 milyon insan öldürmüştür.
Yakın tarihte ve günümüzde yaşanan katliamlar zaten biliniyor.
Bu isimler arasında, bir tek Türk ismi bulunmamaktadır.
ABD başkanı soykırım deyince soykırım olmuyor.
Ancak temelde, Türklerin karşısında oldukları için, Ermeni olayları ve benzer konularda siyasi kararlar almaktadırlar.
Avrupa ülkeleri, bu ve benzer olayları tarih kitaplarında çocuklarına öğretiyorlar.
Bizim tarih kitaplarında, bu ve benzer önemli olaylar yer almıyor maalesef.
Tarihimizde, önemli yaşanmış olaylar neden öğretilmiyor bilinmez.
1915 öncesi ve sonrasına bakmak lazım.
Tarihi kendi arşivlerimizden öğrenmeliyiz.
Avrupa ülkeleri önemli konuların arşiv dosyalarını özel bir izne bağlı olarak açıyor.
Bizim arşivlerimiz herkese açıktır.
Türklerin tarihinde utanılacak hiç bir şey yoktur.
Türkler her zaman mazlumun yanında yer almış, mazluma kucak açmıştır.
Ermeniler, imparatorlukta, Milleti sadıka olarak yer almışlardır.
Paşalar, yöneticiler, sanatkarlar, eşit vatandaşlık statüsüne sahiplerdi.
O tarihte egemen güçlerin İmparatorluğu parçalama ve yıkma planlarına bağlı olarak, aynı anda, imparatorluk coğrafyasında bütün ulusları örgütleyip, isyanlar başlatmışlardır.
Buna bağlı olarak, Ermenilerin ihanetini ve Anadolu da yapmış oldukları, katliam ve vahşeti Anadolu insanından dinlemek lazım.
Anadolu insanının hafızasından silinmesi mümkün değildir.
Asırlarca birlikte yaşamış insanlar büyük acılar yaşamıştır.
Devleti Ali'ye, üç kıtada hüküm sürmüş, büyük bir medeniyettir.
Türkiye Cumhuriyeti, büyük bir bağımsızlık savaşı verilerek, Türk milliyetçiliği üzerine kurulmuş devamıdır.
ABD ve Avrupa ülkeleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni, NATO kuruluşu ile aralarına aldılar, bu coğrafyada jandarma görevi verdiler.
Buna rağmen, Avrupa Birliğine kabul edilmemiştir.
Egemen güçler, Türkleri bu stratejik coğrafyadan atmak, ülkemizin içinde kaos oluşturmak için, çabalarını sürdürmüşlerdir.
Eskiden gizli yapılan bu çalışmalar, PKK'ya kadar uzanan açıktan desteğe dönüşmüştür.
Fetö projesi ile, yeni bir kırılma dönemi yaşanmıştır.
Ancak Türk Ulusu, demokrasiye sahip çıkarak, Eskiden olduğu gibi, darbe yöntemleri ile terbiye edilmeye izin vermemiştir.
ABD'ye karşı çıkan yöneticilerin akıbetileri ortadadır.
Kıbrıs harekatı, ABD ve diğer egemen güçlere rağmen, önemli bir var olma duruşu göstermiştir.
Ancak, ambargo konularak, ekonomik sıkıntılar, kuyruklar, kıtlıklar yaşayarak bedel ödemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, bütün bu engeller ve istikrarsız süreç içersinde, insan kaynaklarını güçlendirerek bölgesinde önemli bir güce ulaşmış bulunmaktadır.
Bağımsızlığına, hak ve menfaatlerine sahip çıkan genç Türkiye Cumhuriyeti, başta ambargo olmak üzere soykırım mesajları ile son kez uyarılmaktadır.
Azerbaycan Karadağ, bardağı taşıran son damla olmuştur.
ABD ve Fransa devre dışı bırakılarak, otuz yıldır Ermeni işgalindeki Azerbaycan toprakları kurtarılmıştır.
Ayrıca Türk devletleri birliği kuruluşu ile, önemli adımlar atılmaktadır.
Mavi Vatan, Libya, Suriye ve Irak harekatları ile,
bölgede egemen güçlerin planları, bozulmaya çalışılmaktadır.
Soykırım ve benzer ulusal konular, toplumun her kesiminin görev alanına girmektedir.
İş dünyası, odalar, Üniversiteler, STK'lar diğer kurum ve kuruluşların kendi kulvarlarında, görev almaları, dünyaya doğruları anlatmaları, vatanseverlik görevidir.
Ulusal değer ve menfaatlerden taviz vererek dostluk olmaz.
ABD ve Avrupalıların, güçlü Türkiye Cumhuriyetinden, İmparatorluk döneminden gelen korkuları vardır, bunu iyi bilmek lazım.
Genç kuşaklara, tarihimizi doğru ve çok iyi öğretmek, birinci görevimiz olmalı.
Farklı alt kimlik, yaşam biçimi ve siyasi tercihlerimiz olsada, hep birlikte bu vatana sahip çıkarsak, hepimize yeter.
Sözün özü:
Tarihini iyi bilmeyenin geleceği de olmaz.