Güney Afrika’dan (12)

ANAVATANA DÖNÜŞ
Değerli okurlarım günler göz açıp kapayıncaya kadar geçti derler ya bizimki de öyle oldu. Dört aylık görevimi tamamlamaya az bir süre kaldı ve dönüş hazırlıklarına başladık.  İlk mektubumda da belirttiğim gibi benim esas amacım sadece bana verilen dersleri öğrencilere öğretmenin dışında akademik düzeyde nasıl faydalı olabilirim ve ayrıca içinde bulunduğum üniversite ile kendi üniversitem arasında bir köprü oluşturabilirmiydim. Bunları düşündüm ve gerçekleştirmeye çalıştım.
Bu amaçla ilk gittiğim günlerde üniversitenin bir başka şehirde bulunan kampus yöneticisine ve turizm işletmeciliği bölüm başkanına bu düşüncemi açıkladım. Kendilerinden  ülkenin başkenti olan Pretoria’daki ana kampüste bulunan üniversite üst yöneticileri ile görüşmeleri nasıl ve ne şekilde yapabileceğimizi anlattım.
Tshwane Teknoloji Üniversitesi 7 ayrı kampüsü ve 60 bin öğrencisiyle büyük bir devlet üniversitesidir. Üniversite üst yönetimi başkentte  ve diğer bazı kampüslerde başka şehirlere dağılmış bulunmaktadır. Başkente 300 km. uzaklıkta bulunan Nelspruit şehrinde de ayrı bir kampus bulunmaktadır. Benim görev yaptığım turizm işletmeciliği bölümü bu kampüstedir.
Uzun bir aradan sonra üniversite üst yönetiminden alınan randevuya istinaden sabah erkenden yola çıkarak başkente ulaşmak ve de hem ana kampüsü görmek hem de üst yönetimle yapacağımız toplantı ardından şehri de tanımak istiyorduk.
Organize edilen toplantıya uluslar arası ilişkilerden sorumlu rektör yardımcısı Dr. Prins Nevhutalu,  Yönetim Bilimleri fakültesi dekanı Dr. Sonia Swanepoel, Turizm işletmeciliği bölüm başkanı Dr. Willie Coetzee, Ağırlama İşletmeciliği bölüm başkanı Dr. Edgar Nesamvuni, ben ve eşim  katıldık.  Aşağıdaki resimler toplantıdan bazı görüntülerdir. 

Toplantının ana konusu daha önce belirttiğim gibi her iki üniversitenin birbirlerini tanımaları, uluslar arası ilişki boyutunda hem akademik personel, hem öğrenci değişimi ve hem de bilimsel araştırmalar konusunda ortak nelerin yapılabileceği ve bunun gibi karşılıklı olması gereken işbirliği konularını içeriyordu. Toplantıda rektör yardımcısı ve dekan hanım bana kendi üniversitelerini tanıtmaya çalıştılar. Bende kendilerine kendi üniversitemi, Antalya’yı ve ülkemi tanıtmaya çalıştım. Toplantıya katılanlardan sadece birisi Antalya ve Alanya’yı ziyaret etmişti. Benim 2008 yılında Alanya’da yapmış olduğum uluslar arası turizm kongresine katılmıştı. 

Toplantının ardından Ağırlama işletmeciliği bölüm başkanı bize kendi bölümünü, yeni binalarını, mutfak laboratuarlarını, restoranlarını ve eğitim-öğretimdeki hedeflerini anlattılar. Kampüste üst yönetim binasını ve bazı fakülte binaları yanında öğrencilerin barındıkları evleri ve yurtları gösterdiler.
  
Üniversite ana kampüsündeki görüşmelerimizin ardından 3.5 milyon nüfuslu, modern bir görünüm arzeden başşehirde bir gezinti yaptıktan sonra üç saatlik yolculuğumuza yeniden başladık.
 

Hani derler ya “bülbülü altın kafese koymuşlar  ille de vatanım “ dermiş. İşte bizde  de bu duygu ağır bastığı için hazırlıklarımızı tamamladık ve gözümüzü yola diktik. Evet, vatanımı, çocuklarımı, torunlarımı, Antalya’mı, üniversitemi, okulumu, öğrencilerimi, dostlarımı, arkadaşlarımı özlemiştim.
Dört ay süren görevimi başarıyla tamamlamanın onuru ve mutluluğuyla, gerçekten bulunmaktan, gezip görmekten keyif aldığımız bu güzel coğrafyadan artık ayrılacaktık. Bir daha Allah ne zaman kısmet eder bilemem ama biz mutluyduk ve mutlu olarak ayrılıyorduk. Çok iyi dostluklar ve akademik ilişkiler kurmuştuk. Bunların her iki ülke açısından faydalı olacağı hazzını da yaşıyorduk.
Bu yazımı aldığınızda bizler ya dönüş yolunda ya da vatanda olacağız. Bugüne kadar sizlere tanıtmaya, sizlerle paylaşmaya çalıştığım izlenimlerimden ümid ederim sıkılmamış tam tersi keyif alarak okumuş ve benim gözlerimle görmüş gibi olmuşsunuzdur.
Sağlıklı günler dileklerimle hayırlı ramazanlar dilerim.