Erasmus ve İsveç…

Erasmus; Avrupa Birliği Eğitim ve Kültür çerçevesi içinde değerlendirilen Hayatboyu Öğrenme Programı altında öğrenci değişimi ve ders verme hareketliliği faaliyetlerine verilen bir isimdir. Bu nedenle Üniversitemizin Uluslararası İlişkiler bölümünün yapmış olduğu anlaşmaya dayanarak 16-21 Mayıs 2011 tarihleri arasında İsveç’e gittim.

İsveç’in Borlange şehrindeki Hogskolan Dalarna Üniversitesine gittim. Aslında Erasmus hem uluslar arası öğrenci değişimi hem de öğretim elemanı değişimi kapsamında oldukça yararlı ve ciddi işler yapıyor diyebilirim. Örneğin, öğrencilerimizin anlaşmalı ülkeler ve üniversitelerde bir yarı yıl ya da bir tam yıl kendi konularında farklı ülke öğrencileriyle birlikte ve farklı öğretim metotları altında öğrenim görmeleri onlar için çok ciddi yararlı sonuçlar vermektedir. Onların hem kültürel alışverişleri  hem bilgi alışverişleri ve hem de farklı gelenek ve göreneklerin paylaşılması anlamında onların dünya görüşleri değişmekte ve de dünyaya olan bakış ve uyumları değişmektedir. Öğrencilerimle birebir yaptığım görüşmelerde kendilerinin yabancı dil bakımından zenginleştikleri, arkadaş çevrelerinin genişlediği ve öğretim farklılıklarını tanıdıklarını ifade ettiler. Tabii ki işin bir başka boyutu da boş zamanlarında o ülkeyi tanıma yanında ellerindeki olanaklara dayanarak yakın ülkeleri görme fırsatlarını da elde ettikleridir. Dolayısıyla hani Türkçemizde bir deyim vardır, “çok gezen mi bilir yoksa çok yaşayan mı bilir” özdeyişini bizzat yaşadıklarıdır.

İki günlük Stockholm şehrindeki gezimde gördüklerim ve yaşadıklarım sonucunda vardığım genel kanımı şöyle özetleyebilirim. Tarihi ve coğrafi dokusu anlamında güzel bir şehir. Düzgün trafik akışı, tertemiz caddeleri, deniziyle görülmesi gereken bir şehir.  İsveç Baltık ülkeleri içinde bilebildiğim kadar gelişmiş, insanların yaşam kaliteleri yüksek, ekonomisi düzgün bir ülke konumunda. Yaşam standartlarının yüksekliğinden olsa gerek günlük yaşamın yabancılar için pahalı olduğu bir ülke diye değerlendiriyorum. Özellikle konaklama anlamında bizim ülkemizle mukayese edilemeyecek derecede pahalı buldum. Hatta şehirlerarası ulaşım, kaliteli, düzgün, zaman şaşmaz, temiz ancak yine de pahalı buldum.

Ülkenin kuzeyine doğru ve ortalarda bir yerde bulunun Borlange  elli bin nüfuslu küçük bir şehir. Yine bu şehre otuz kilometre uzaklıktaki Falun şehriyle birlikte toplam nüfus yüzyirmibeşbin civarında oluyor. Ancak, bu şehirlerin etrafında irili ufaklı göller ve gölleri birbirine bağlayan nehirle doğa müthiş bir güzellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki şehirde bir tek devlet üniversitesi olan Dalarna üniversitesi bulunmaktadır. Şehrin ekonomik hayatı ağırlıklı olarak orman ürünleri, kağıt fabrikası ve geçmişi oldukça eskiye dayanan bakır maden ocaklarından oluşmaktadır. Her iki şehrin doğal güzellikleri inanın tartışılmaz özelliklere sahip ancak şehrin insanlarının yaşam biçimleri bu şehirlerde akşam saat altıdan sonra sessiz şehir, terk edilmiş şehirler olarak karşınıza çıkmaktadır. Alış veriş merkezleri bile saat sekizde kapanıyor ve siz ya otelinize kendinizi hapsediyorsunuz ya da evinize.

Üniversitedeki yabancı meslekdaşlarımın yaklaşımları samimi ancak sınırlı. Çünkü onlar bizlerden farklı bir kültürün insanları olarak başkalarına ayıracakları çok sınırlı. Daha çok ofislerindeki işleri ya da dersleriyle yoğun olarak meşguller. Sohbete ayırdıkları zamanlar bizdeki gibi değil. İsveç’te ister yerli olsun ister yabancı öğrenci olsun öğrenim ücretsizdir. Ancak, bu yıldan itibaren İsveç hükümetinin aldığı bir karar doğrultusunda bundan böyle devlet üniversiteleri yabancı öğrencilerden öğrenim ücreti almaya karar vermiş ve bu uygulamanın yaratacağı sonuçları da görmek istiyorlar. Üniversitede bulunduğum süre içinde yabancı öğrencilerden oluşan sınıfa hem Türk Turizmi, Hem uluslar arası turizm ve hem de Türkiye hakkında bilgiler verdim. Bir öğretim üyesini sevindirecek ve gururlandıracak konu olan teklifle karşılaştım. Bana gelecek yıl bir sömestri boyunca misafir öğretim üyeliği teklifinde bulundular. Gelişmiş bir ülkeden böyle bir teklif almak cidden sevindirici olmaktadır.

İsveç’e gelmişken Baltık ülkeleri gemi seyahatini değerlendirmeyi düşündüm. Kurvaziyer turizmi kapsamında kırk saatlik bir gemi seyahati satın aldım. Stockholm limanından hareketle iki gece ve iki gündüz süren Estonya’nın başkenti olan Tallin seyahatini gerçekleştirdim. Kurvaziyer turizmi ile ilgili ilk deneyimimi geçen yıl Adriyatik ve Akdeniz de gerçekleştirmiştim. Baltık denizine bakan ülkelerde  bulunan şehirlere özellikle Riga, Tallin, Helsinki,Rostock,Turku,Paldiski,Aland ve Kapellskar’a  gemilerle seyahatler yapmak mümkün.

Herhangi bir nedenle Erasmus kapsamında Baltık Ülkelerine gitme fırsatı yakalayan tüm gençlere önerim kesinlikle gitmeleridir. Ayrıca, gemi seyahati yapmak isteyenlere de gitmeleri yönünde önerim olacaktır.

Yaz sezonu geldi, okullar tatile giriyor ve insanlarımız hem yurt içi hem de yurt dışı tatil programlarına çıkacaklardır. Hepsine iyi tatiller diliyorum.