4. Ulusal Gastronomi Sempozyumunun ardından

Değerli okurlarım 17 Şubat 2010 tarihindeki yazımda “4. Ulusal gastronomi sempozyumu ve sanatsal etkinlikler”adlı organizasyonumuzu sizlere duyurmuştum. Sempozyum 16-17 Nisan 2010 tarihlerinde Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının konferans salonunda gerçekleşmiştir.

Birinci gün protokol konuşmaları sırasında sempozyumun üç önemli ve güzel yönünün varlığından bahsettim. Bunların birincisi, turizm sektörü içinde bizzat gastronomi ile uğraşan kişi ve kuruluşların temsilcilerinin konuya ilgi göstermeleri ve bu tür organizasyonlara katılmaları, ikincisi, üniversitelerde bu konuda eğitim alan öğrencilerin ve öğretim elemanlarının katılmalarının sağlanması, üçüncüsü ise gastronomi sanatının unutulmaya yüz tutmuş uygulamalarının karşılıklı olarak tartışılması, yeniden hatırlanması ya da öğrenilmesi olacaktır.

Son kelimemin altını özellikle çizmek istiyorum. Yani Olacaktır. Evet aslında işin özü budur ancak ne kadar olmuşturu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ulusal yada uluslar arası sempozyumlarda maalesef bizler toplum olarak ilgisiz ve umursamaz bir durumdayız. Hatta bu konuda kitap okumaz bir toplum olarak sempozyumlardaki hazır bilgileri alır mıyız? Almıyoruz. Bir sempozyumun hazırlanmasının ne kadar zorluklar taşıdığını bilmiyor muyuz? Bilsek bile anlamak mı istemiyoruz? Ne istiyoruz biz diye kendimize hep sormamız gerekiyor.

Bu sempozyumda da olması gereken en önemli topluluklardan birisi Konaklama işletmelerinin  yiyecek ve içecek departmanlarında her kademede çalışanlar olmalıydı. Hele hele yiyecek ve içecek yöneticileri derneğinin değerli üyeleri nerdeydiniz. Bu organizasyon sizlerin değil miydi? Sizler örnek olmalıyızdınız  tüm diğer derneklere ve de organizasyonlara.

İkincisi, turizm eğitimi almakta olan gençler sizler de yoktunuz. Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulunun son sınıf öğrencileri ve özellikle yiyecek ve içecek yönetimi dersi alan öğrencilerim nerdeydiniz. Sizlere bu konuyu sıkı sıkı önemle vurgulamadım mı? Zamanınızı böyle mi değerlendiriyorsunuz.

Gastronomi dünyasının engin denizinde iş yapan ya da çalışanlar sizler nerdeydiniz. Lütfen bu tür organizasyonlar yılda bir defa olur ve zor olur, değerlendirelim. Destek verelim ve özen gösterelim.

Yukardaki serzenişlerimin yanında tabii ki sempozyuma ilgi gösteren, katılan öğrencileri, hocalarını, yöneticilerini candan kutluyorum. Onlar bir şekilde toplantıya geldiler. Ancak, bilgi dolu ve mutlu ayrıldılar. İki gün boyunca salonda gördüğümüz sahne biz organizasyonu yapan kişileri mutlu etmiştir.

Katılım ve ilgi anlamında beklentimizi yüksek tuttuk. Tutmak zorundaydık. Çünkü, işin önemi bunu gerektiriyordu.

Birinci gün öğleden sonra dört oturum gerçekleşmiştir. Oturumlarda değişik üniversitelerden katılan öğretim elemanları; “ şarap turizmi ve Anadolu şarap rotası”, “Moleküler Mutfak Geleneksel Tatlara Karşı Bir isyan bayrağı mı?”, “Mevlana yorumlarıyla mesnevide yemek kültürü”,”E-tüketici yorumları:Antalya restoranları üzerine bir değerlendirme”,”Yiyecek-içecek işletmelerinde hijyenden kaynaklanan etiksel sorunlar”,”Gıda katkı maddeleri yönüyle gıda etiği”,”yiyecek içecek tedarik zinciri yönetimi kapsamında tedarikçi seçim teknikleri”,”otel işletmelerindeki yiyecek içecek bölümlerinde dış kaynak kullanımı:swot analiziyle bir değerlendirme”,”konaklama işletmelerinde mutfak bölümü personelinin mutfak bölümünü seçmeleri üzerine bir değerlendirme”,”Soğukta depolanan vakum paketlenmiş İnegöl köftelerinde yersinia enterocolica gelişimi ve bakteriyel floradaki değişimler”,”Antik çağ yemek kültürü”,”Bir gıda maddesi olarak yılan eti”,”Otel işletmelerinde kahvaltı kültürünün Türk kahvaltı kültürü ile karşılaştırılması”,”Eskişehir’de  faaliyet gösteren fast food işletmelerinin pazarlama sorunlarına ilişkin bir alan araştırması”,”Destinasyon pazarlamasında rekabet stratejisi olarak historanların yeri üzerine ampirik bir çalışma(şirince örneği)”, “destinasyon pazarlamasında gastronomik unsurların kullanımı ve karakteristik ürün sunumu” adlı bildirileri sunmuşlardır.

İkinci günü öğleden önce dernek başkanları toplantısı ve arkasından da sanatsal uygulamalar hem görsel hem de tartışmalı ortam içinde paylaşılmıştır. Bu noktada öğrencilerin ilgisi oldukça tatmin ediciydi. Aslında olması gereken de buydu.

Sonuç olarak bu tür bilimsel ve sanatsal organizasyonların gerçekleşmesinde en önemli desteklerden diğeri de sponsor firmaların duyarlı davranışlarıdır. Bizim organizasyonumuzda da bu duyarlılığı gösteren sponsor firmalara teşekkürü bir borç biliyoruz. Onlardan beklentimizi yüksek tutuyoruz ve onların destekleriyle organizasyonu uluslar arası boyuta taşımak istiyoruz.  5. Ulusal gastronomi sempozyumu ve sanatsal etkinliklerde yeniden buluşabilmek ümidiyle sağlıcakla kalınız…