Doğu Karadeniz Turizmi

7-9 Ekim 2010 tarihlerinde Giresun Üniversitesi, Giresun Valiliği ve Giresun Belediyesinin ev sahipliğinde Uluslar arası Doğu Karadeniz Turizm Sempozyumu düzenlendi. Davetli olarak katıldığım bu sempozyumda Hem Doğu Karadeniz Turizmini tanıma fırsatı bulduk hem de Doğu Karadeniz Turizminin mevcut sorunlarına çözüm önerilerimiz oldu. Şimdi sizlere bu sempozyumda ele alınan konuları vermeye ve elde edilen sonuçları aktarmaya çalışacağım. Sempozyumun en önemli güzelliklerinden birisi de Giresun Yaylalarını görmemiz ve yöresel mutfak ürünlerini tatmamız oldu.

 

 

 

 

 

 

Dünya Turizm Hareketlerinin 2009 rakamlarına baktığımızda 880 milyon kişinin uluslar arası turizm hareketlerine katıldığı ve 852 milyar dolar harcamanın  yapıldığı bilinmektedir. Bu hareketlerin içinde ülkemiz turizmine baktığımızda 2009 yılı itibariyle 23.5 milyon kişinin ziyaret ettiği ve 18 milyar dolar gelir bıraktığı bilinmektedir. Bu noktadan turizmin ülke ekonomisindeki öneminin yadsınamaz olduğu ortadadır. 1.2 milyon kişinin turizm sektöründe istihdam edildiği ve ihracat gelirinin % 20 sinin turizmden elde edildiği bilinmektedir. Bu sonuçlar ülkemiz turizminin gelecekte daha büyük hedeflere kilitlenmesinin gerekliliğini de ortaya koymaktadır. Bu anlamda Turizm Bakanlığının 2023 stratejisine  baktığımızda 63 milyon turist ve 86 milyar dolar turizm geliri hedefleri ulaşılamayacak rakamlar olmaması bir başka deyişle büyük turizm potansiyeline sahip ülkemizin muhakkak hedeflere ulaşmasının gerekliliğidir.

 

 

 

Doğu Karadeniz turizminin Samsun’dan başlayıp Hopa’ya kadar uzanan bir yayla koridoru üzerinde toplandığı söylenmektedir. Bölünmüş duble yol ile karayolu ulaşımının rahatlamış olduğu Doğu Karadeniz turizminde ağırlık olarak iç turizm hareketleri görülmektedir. Bölgeyi ziyaret eden turistlerin % 90 ını Türk vatandaşları oluşturmaktadır. % 10 luk yabancı turistlerin dağılımı ise İsrail, Arap Ülkeleri, Yunan’lılar ve BDT Ülke vatandaşlarından oluşmaktadır. Son iki yıldır Arap Ülke vatandaşları talebinde yükseliş eğilimi gösterdiği belirtilmiştir. İklim ve bitki örtüsü açısından bölgeye bakıldığında Arap Ülke vatandaşlarının daha yüksek oranlarda talepte bulunulması kaçınılmazdır. Bu nedenle Doğu Karadeniz Bölgesindeki illerin kamu ve özel sektör yetkililerinin ortak hareket etmesi zorunluluğu kendini göstermektedir. Böyle tanıtım ve pazarlamadaki ortak çabalar hem kaynak israfını önlemiş hem de hedef pazarlara daha güçlü bir şekilde giriş söz konusu olacaktır.

 

Bu amaçla Samsun’dan Hopa’ya kadar tüm illerin ortak olduğu Doğu Karadeniz Turizm Birliği kurulmuş olmasıdır. Bu birlik tanıtım ve pazarlama anlamında hedef pazarlara muhakkak yoğun ilgi göstermek durumundadır. Ortak sorunların hem geceleme sayısını arttırma, hem hizmet kalitesinde müşterek hareket etme ve hem de yatırımlar konusunda rasyonel dağılım sağlama üstünlüklerini elde etmiş olacaklardır. Bölge halkının turizm bilincinin geliştirilmesi için eğitilmeleri ve  halkın ürünlerinin uygun ortam ve koşullarda satışa sunulmaları sağlanmalıdır.

 

Sempozyumda sunulan ve doğrudan Doğu Karadeniz Turizmini ilgilendiren konular; “Giresun tarihi yarımadası Giresun Adası turizm yaklaşımları”, Doğu Karadeniz’deki buzul göllerine tipik bir örnek:Çakırgöl ve turistik önemi”, “Türkiye’de turistik ürün çeşitlendirilmesi gerekliliği:turistik ürün çeşitlendirilmesi kapsamında Doğu Karadeniz bölgesine yönelik bir değerlendirme”, “Doğu Karadeniz bölgesine olan turistik talebin ekonometrik bir yaklaşımla tahmini”, “Doğu Karadeniz mutfak kültürü ve Türk turizmi açısından önemi” gibi konular ve alternatif turizm ürünlerinin Doğu Karadeniz Turizmi için önemli olanları ve işletmelerde çalışanların turizm eğitimleri ile turistik işletmelerde çalışanların motivasyonları ve sorunlarına yönelik konular ele alınıp tartışılmıştır.

 

Sempozyumun ikinci günü Giresun Kümbet Yaylasına grup olarak gezi organize edildi ve tam gün Karadeniz dağlarının hırçınlığı yanında yeşilin tüm tonlarını bir arada görme şansını elde etmiş olduk. Denizden 1800 metre yükseklikteki yayla bölge insanlarının bir yaşam kültürü haline gelmiş ve maalesef çarpık yapılaşmayla da o güzelim doğanın tahribatını da görmüş olduk. Çılgın akan derelerin yarattığı toprak kaymaları dere yatakları kenarlarında yapılan yolların büyük tahribatlara uğratmış olduğu gerçeği de yaşamın güzelliği yanında zorluğunu da göstermektedir.

 

Doğu Karadeniz turizm kalkınmasında en önemli alternatif ürün çeşidini oluşturan yaylaların kesinlikle korunması önem arz etmektedir. Bölgedeki konaklama gün sayısının artmasında yaylaların korunması, konaklama ve yeme-içme olanaklarının doğayla bütünleşmiş işletmeler şeklinde yapılandırılmasının gerekli olduğu ortadadır.

 

İç turizm ağırlıklı ve ancak dış turizm taleb yaratılmasında ciddi organizasyonların yapılmasının önemli olduğu Doğu Karadeniz Turizmi Mavi ve Yeşilin güzellikleriyle donatılmış güzel ülkemizin muhakkak görülmesi gereken bir başka köşesidir.

Yayın Tarihi
26.10.2010
Bu makale 10741 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!