ANFAŞ Yiyecek Fuarı’nın Hatırlattıkları!

 

Anfaş 18. Uluslararası Yiyecek ve İçecek ihtisas Fuarı 16-19 Şubat 2011 tarihleri arasında gerçekleşti. Bu fuar ile ilgili olarak öncesinde, fuar günleri içinde ve sonrasında medyada oldukça çok methiye yazıları çıkmıştır. Bu arada eğer varsa fuar organizasyonu ve uygulaması sırasında görülen aksaklıklar da hem katılımcıların sözlü uyarıları ve/veya önerilerine ilave olarak gastronomi dünyasında yazar çizerler de görüşlerini daha iyiye gidebilme anlamında medya araçlarını kullanarak belirtmişlerdir. Bu öneri ya da eleştirilerin tek bir amacı vardır ya da olmalıdır ki daha iyiye, güzele ve doğruya ulaşmayı sağlasın ve yöneticileri yönlendirsin.

 

Son iki gün boyunca fuarı dolaşma, bazı üretici ve dağıtıcı firma yetkilileriyle görüşme şansım oldu. Genel anlamda fuara baktığımda bence organizasyon anlamında başarılı olmuştur. Hele ki sayabildiğim kadarıyla yirmiye yakın ülkenin de fuarda yerini alması bu fuarın başarısını uluslar arası düzeye taşımaktadır.

 

Fuar günleri içinde gastronomi dünyasını yakından ilgilendiren, hem yarıştıran hem de eğitici yönleri bulunan 3. Yaratıcı barmenler yarışması, kahve yıldızları yarışması ve sommelier eğitimi organizasyonları hakkındaki düşüncelerimi ve bana hatırlattıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Yalnız bu arada gurur duyduğum bir olayı da aktarmadan geçmek istemiyorum. Standları dolaşırken hem Türk ismi hem de Alman isminin yan yana olduğu bir firmada takılıp kaldım. Merak edip kim yada kimler diye içeri girerek ilgililerle tanışmaya başladım. İkinci kuşak bir orta yaşlı Türk kardeşimizin sahibi olduğu aslında Avrupa’ya gönderdiğimiz ilk kuşak baba tarafından kurulan ve oğulların şimdi başarıyla götürdükleri bir işletmeyle karşı karşıya idim. Almanya’daki fabrikalarında 1500 üzerinde çalışanı olan ve bu çalışanların yüzde sekseninin Alman olması gururlandırıcı bir tablo idi benim için.

 

 

Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneğinin onursal başkanı olarak 3. Yaratıcı barmenler yarışmasında jüri üyesi olarak görev almam, yarışmayı takip etmem ve sonuçlarını görmem ve evet işte bu tür organizasyonları yapmak ve başarmak bu derneğin asli görevlerinden biridir ve bunları yazmak ve paylaşmak gerektiğini düşünüyorum.

 

Yarışmaya Akdeniz bölgesindeki otellerde barmen olarak çalışanlardan tutunda otelcilik ve turizm meslek liselerinde gastronomi eğitimi alan gençlerin de yarışmacı olarak katılması çok anlamlı ve gerçekçi olmuştur. Yarışmada kimlerin derece aldıklarından daha çok beni ilgilendiren tarafı yarışmaya olan ilgi ve katılımcıların motivasyonlarını etkilemesi ve kariyerlerinde önemli bir yer edinmesidir.

 

Aroma ve Görsel dalda yapılan kokteyl yarışmalarında yarışmacılar birbirinden güzel kokteyller hazırlayarak jürinin beğenisine sunmuşlardır. Bu değerlendirmede, kokteylin bardak estetiği, kokteylin kokusu, alkol yoğunluğu dengesi,uygun ısıda olması,taban alkol derecesinin az yada fazlalık oranı,kokteylin tadımındaki ilk etki ve içiminden alınaz haz gibi   kriterler derecelendirmede esas  olarak ele alınmıştır.

 

Bu tür yarışmaların senede bir defa yerine birkaç defa organize edilmesi, duyurunun ve katılımın daha fazla sağlanması bu konuda kariyer yapmak isteyen gençleri isteklendireceği gibi mesleğin içindekileri de bilgilendirecektir.

 

Yine aynı gün ve saatlerde barmenlerin showları dikkatle ve ilgiyle izlenmiştir. Hatta yarışmacılar daha fazla destek almak adına arkadaşlarını, yakın mesai arkadaşlarını da davet etmişlerdir. Tabii ki bu tür destekler yarışmanın sonucunu tek başına etkileme anlamında yeterli olmamaktadır. Öyle ki, yere düşün şişe, shaker, kırılan şişe, müziğe uyumsuzluk,hazırlamadaki zaman aşımı, seyirciyi etkileyememek, yarışmacının kişisel durumu ve görünümü gibi kriterlerin tamamı değerlendirmede ele alınmaktadır. Barmenlerin yarışmasını izlerken yıllarca verdiğim eğitimlerde ve çalışma hayatımda gördüğüm ve anlatmaya çalıştığım bazı konuları hatırladım. Barmen ya da barmenlik öyle kolay bir meslek değildir. Aslında barmenin niteliklerini bizler sayarken en önemli özelliğinin eğitimli, kültürlü, ketum ve sosyal olması diye belirtiriz. Ancak, bu ve diğer özelliklerini zenginleştiren ve bu yarışmada az da olsa gördüğüm ve kesinlikle tüm barmenlerde olması gereken en önemli özellik ise yaratıcılıktır.

 

Nasıl mı? Barmen, bar bankosuna yaklaşan ve orda kendisiyle sohbet etmek isteyen misafirlerini bu yarışmada görüldüğü gibi eğlendiren, heyecanlandıran ve meraklandıran etkinlikleri sergilemesi gerekir. Banko üzerinde kibrit oyunları, bulmaca çözme, akıl yorucu soruları sorma konularındaki bilgi ve beceriler misafirleri kendine bağlar ve bu süre içinde içki tüketimini arttırır. Diyeceksiniz ki, nerde kaldı bu beceriler, bunlara gerek var mı? Bir bakıma haklısınız. Çünkü, her şey dahil sistemini hakkıyla uygulamayan konaklama işletmelerinde böyle bir barmene ihtiyaç yok ki. İçki tüketiminin arttırılması işletmeye maliyet yükleyecektir. Ve hatta böyle bir barmenin içki üretimini kolaylaştıracak malzeme ve materyal bile eline verilmez.  Daha çok bireysel çalışan barlar ve restoran işletmelerinde bu tür barmenlere ihtiyaç vardır. Böylece satışları arttıran barmen hem maddi hem de manevi anlamda mutlu olacaktır.

 

 

Bu arada her şey dahil sistemini hakkıyla uygulayan konaklama işletmelerini yukardaki düşüncelerimden tenzih ederim. Barmenlerin mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmeleri için bu tür yarışmaların uluslar arası destekli olarak yapılmasında da yarar olduğudur. Çünkü, bilgi paylaşıldıkça değer kazanacaktır.

 

Gastronomi dünyasındaki diğer etkinlerde buluşmak dileklerimle…..

Yayın Tarihi
21.02.2011
Bu makale 11797 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!