Adını Bergama Kralı II. Attalos’tan alan ama ondan çok daha önce de var olan bir kentte yaşıyoruz. Evet adını Attalos’tan almıştır ancak çoğu kimse öyle bilse, öyle iddia etse de kentin kurucusu Attalos değildir. Aslında Attalos Akdeniz’e ulaşmak, kıyısında bir limana sahip olmak istemiş yeni bir liman kenti kurmak yerine gözüne mevcut, çalışan bir limanı kestirmiştir, Side. Uğraşmış ancak becerememiş sonunda ister istemez bu günkü Antalya yat limanı civarındaki iki küçük balıkçı yerleşimini ele geçirerek adını vermiştir. Attalos Antalya’nın kurucusu değil isim babasıdır. Antalya kurulmadan önce Perge antik kenti vardı ve MÖ 133 yılında kral II. Attalos tarafından vasiyetle Roma İmparatorluğuna devredilinceye kadar Bergama Krallığı tarafından yönetilmekteydi.
Bakınız nasıl bir kentte yaşıyoruz;
“Pergeli Appolonius”( MÖ 262) olarak bilinen, elips, parabol, hiperbol, çember kavramlarının mucidi ünlü matemetikçi, o dönem Antalya henüz kurulmamış olduğundan, Antalyalıdır.
Hemşehrimiz Apollonius’un adı Ay’da bir kratere verilmiştir.
Dünyanın en büyük traverten (tufa) platosu üzerine kurulu kentidir; 630 km2
Bugün Oymapınar Baraj gölü altında kalmış olan Dumanlı Dünyanın en büyük (50m3/sn) tek nokta su kaynağıdır
Sınırları içinde en çok antik yerleşim bulunduran kentimizdir; 234 yerleşim/ her 95 km2ye 1 yerleşim Dünyanın en eski paleolitk yerleşimlerinden birine ev sahipliği yapar; Karain Mağarası; 500 000 yıl
Dünyanın bilinen en eski (MÖ 14. yüzyıl) batığının bulunduğu kenttir; Uluburun batığı
Ülkemizin en geniş orman alanına sahip kenti; Orman alanı 1126 412 hektar, Oran %51
Ülkemizin en yaşlı ağacına ev sahipliği yapıyor; Ambar Katran (sedir), yaş 2330
Dünyanın en iyi korunmuş Sedir (Cedrus libani) ormanlarını barındırıyor; Çığlıkara, Çamkuyuları
Sınırları dahilinde en çok milli park olan kentimizdir; 5 Milli Park
Dünyanın en geniş saf servi (Cupressus sempervirens) ormanının vatanıdır; Beşkonak/Manavgat
Endemik bitki türleri bakımından ülkemizin en zengin ilidir; 578-840
Ülkemizin yılda en çok turist ağırlayan kentidir; 14 milyon
Turistik yatak kapasitesi en yüksek ilimizdir; 500 000
Dünyanın yaklaşık 12 km uzunluğunda ve 20-25 m yüksekliğinde dik falezler üzerine kurulu tek kentidir
Deniz kıyısından yatayda 10 km içeride 2 400 m rakıma ulaşan dünyanın ender zirvelerinden birine sahiptir; Tahtalı Dağı
Asya Kıtasının dalınan en derin (128 m+) sulu mağarası; Sulu İn (İncirli mağara, Gök Mağara)/ Finike
Bu listeye daha pek çok madde eklenebileceği gibi her bir maddenin de ilginç ve ufuk açıcı açıklamaları var. Merak edenler konu üzerinde çalışabilirler, çalışmalıdırlar da. Bir kentte ev sahibi yaşamanın, ona sahip çıkmanın asgari koşuludur bu. Yaklaşık yarım yüzyıldır yaşamakta olduğum kentimizde, Antalya’da pek çoğumuzun kiracı gibi yaşadığına tanıklık ettiğimdenbu konu üzerinde yazmaya özel özen göstereceğim.
Madalyonun bir de öbür yüzü var;
Antalya;
4* otel odasının yüksek sezonda 35-40 Euro’ya satılabildiği bir kent; Turizm Güncel/16.08.13
Turist başı gelirin son on yılda 700 ABD dan 500 ABD’ye düştüğü bir kent; Turizm Güncel/19.08.13
Yabancı ziyaretçilerinin büyük bölümünün otel dışına çıkmadığı bir kent; Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu/19.08.13
Kentlere o kentte yaşayanlar değer katarlar ya da katamazlar. Bireyler olarak kentimizle gurur duymak istiyorsak kentimizi tanımalı ve kentimize sahip çıkmalıyız.
Lafla değil, bilgi, karalılık ve inatla…