HAVADAN SUDAN

Herşey Dahile Pazar Yeri Dahil midir?

Şimdi ismini hatırlayamadığım bir arkadaşımdan duymuştum. Yaşanmış bir olay gibi anlattı bana. Okuyun kararı kendiniz verin. Olay Alanya’da geçiyor. Bir turist caddede dolaşıyor, vitrinlere bakıyor, dükkanlara girip çıkıyor. Bu arada bir pastaneye uğruyor, gözüne kestirdiği kurabiyelerden birini alıp ısırıyor ve kapıya yöneliyor. İşte tam o anda tezgahtar turistin omzuna döve kurabiyenin parasını istiyor. Şakın turist cevabı yapıştırıyor; ben buraya her şey dahil geldim!

Evet turizm önderlerimizin dediği gibi, her şey dahil konsepti ile turizmde dünya rekoru kırdık, dünya markası olduk. Yakında kainat markası olduğumuz iddia edilirse şaşırmayınız. Baksanıza her şey dahil otel sınırlarını aşmış, ilçe sınırlarına dayanmış bile... ülke sınırına az kaldı diyebiliriz.

Şaka bir yana sektör kanat önderleri çok önemli konular üzerinde kafa yoruyor, her giriş yapan turisti tek tek sayarak rekor üzerine rekor kırıyorlar...

Antalya giriş yapanlarla ilgilenen kanaat önderleri o denli yoğun çalışıyorlar ki, Antalya’dan çıkanlarla ilgilenecek zaman bulamıyorlar...

Evet giriş sayısında rekor kırdık kırmasına da kişi başı harcama da ne durumdayız? Mesele sayıdan çok sayı üzerinden yaratılan katma değerde olmalı. Her şey dahile dahil olmayan en önemli konu, sektörün sürekli katma değer vergi oranlarının düşürülmesini talep etmelerine karşın, giriş yapan turistlerin katma değerini artırmak konusunda suskun atıl kalıyor olmalarıdır. Orman yangını harekat merkezinin yerini konaklama tesisine dönüştürme düşüncesi bu çelişkiyi apaçık yüzümüze vuruyor. Yani umut yok. Bakın Antalya başka hangi alanlarda rekor kırıyor. Sebze meyve  ve kesme çiçek ihracatı.

Bu turizm rekorları beldesinde tek çiçek pazarı var mı? Haftanın 7 günü açık bir sebze meyve pazarı var mı? Eskiden var olan hal ve doğu garajı gibi küçük örnekler her şey dahilin  rekabetine dayanamayıp, turizm kanat önderlerinin derin sessizliği ve  gözü önünde kapanıp gitti. Sebze meyve ve kesme çiçek ihraç edenlerde konunun turizmle ilgisini kuramadıklarından olsa gerek, turizmin baş kentine yakışır bir sebze meyve çiçek pazarı kazandırma gereği duymamışlar.

Müzeler, sergi salonları gibi cazibe merkezleri kuşkusuz turizm açısından önemli ve değerlidir. Ancak sebze, meyve ve çiçek pazarları da öyle.  Gezdiğiniz, gördüğünüz ünlü turizm merkezlerini şöyle bir düşünün, ilginizi çekmiş olan bu tür yerleri hemen hatırlayacaksınız, eminim. Nis, Zagrep, Budapeşte, Atına, Marakeş sebze meyve çiçek pazarı tüm renkliliği ve çekiciliği ile aklımda. Bunların bazılarında konserler, dinletiler düzenleniyorken bazıları, Bangkok yüzer pazarda olduğu gibi, su yüzeyinde, kayıklar içinde gerçekleştiriliyor.  Buralarda gördüğüm turist sayısının, daha da önemlisi, ilgisinin bazı ünlü müzelerle yarışabilir seviyede olduğunu iddia edebilirim.

Tüm yaratıcılığını yangın merkezlerini otele dönüştürme , her şey dahil gibi konulara admış bir sektörün bu tür basit konularla ilgilenmesi beklenemez elbette. Ancak Antalya’da yaşayan bir yurttaş olarak benim böyle bir talebim var. Belediye başkanlarımızdan kent merkezinde haftanın 7 günü açık olacak denetimli, sağlıklı taze sebze, meyve, çiçek alabileceğim, almasam bile cazibesine kapılabileceğim, bir kaç saatimi geçirebileceğim, açlık ve susuzluğumu giderebileceğim, kapalı bir yerel Pazar talep ediyorum. Biliyorum ki bu pazar yerine turistler de (yerli-yabancı) uğrayacaklar, bizimle selamlaşacaklardır.

Yayın Tarihi
21.02.2020
Bu makale 1659 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!