Muhteşem bir akşam. Serin bir rüzgar, teni okşayan. Odalarda durmak ne mümkün. Balkonlar kurtuluş. Yoğun bir sessizlik, şanslılar bu civarda oturanlar. Ne araba sesi, ne motor gürültüsü. Zaman zaman baykuş sesleri ve hiç eksik olmayan kurbağaların senfonisi.
Huzur dolu akşamlardan biri yine. Yalnızlığın tercih edildiği günlerden biri … Yalnızlık, normal zamanlarda yalnız kalmaktan çekinir ağlanır dururuz. Bazı anlar vardır ki yalnızlık ilaç olur, dost olur, çare olur. Öylesine bir akşam işte.
Ben ve yalnızlığım. Aldanmayın balkonda yalnız oturuşuma, önümde bir demlik çayı tek başıma yudumlayışıma, aldanmayın görüntüye. Yalnızlık yalnızlık değildir, eğer kendi içinizde, yüreğinizde, beyninizde yalnız değilseniz. Yalnızlığın içinde yalnız olmayan bir ben var bu gece.
Bir yudum çay, bir parça kek, uzaklara bir bakış…Kafamın içinde ateş böcekleri gibi uçuşan düşünceler. Tek başıma oturmuş ,boşluğa tebessüm ediyorum, deli derler adama, uzaktan izleseler. Nerden bilecekler ki, benim yalnız olmadığımı.
Hani çok önemli bir toplantı olur, sonunda kısaca bir özetleme ihtiyacı duyulur, ben de yılın, ayın, haftanın, günün, hatta son saatin özetlemesini yapıyorum kendi kendime. İşte bu yüzdendir tebessümler, mimikler.
Gün içinde kalabalıkta yanıtını bulamadığınız sorulara yanıt bulduğunuz anlardır bu geceler. Çözmek için çırpınıp çıkar yol bulamadığınız karanlığa ışık tutandır bu geceler. Özeleştiri yapmak için en ideal anlardır bu geceler.
Seviyorum, yalnızlığımla baş başa kalmayı zaman zaman özlüyorum. Bu sessizlik beni bana anlatıyor, kendimi anlamamı sağlıyor, kendimi dinlerken huzur buluyorum, yorgunluğumu atıyorum.
Artıları eksileri gözden geçiriyorum, tüm yanlışların nedeninde doğruların payını, tüm doğruların içinde yanlışların kısmını gözden geçiriyorum. Eğriler, doğrular kişiye özel olsa da, ortak bir yanı vardır. Doğru kişinin kendi doğrusu, eğri ise karşının eğrisidir. Ah bir de adil olabilsek.
Geçenlerde kalabalık bir ortamda bulundum. Bir dolu insan, kimini çok iyi tanıyorum, kimini sadece merhabadan, kimini ise ilk kez görüyorum. Bu tip ortamlarda, eğer atmosfer beni pek açmıyorsa en çok zevk aldığım şey, bir kenara oturup, elimde bir bardakla insanları izlemek. Kalabalık bir grup içersinde, parça parça küçük gruplar oluşmuş. Kimileri sabit hep aynı grupta kalıyor, kimileri bal toplayan arılar gibi bir o gruba uzanıyor bir diğerine. Kimi kahkahalar atıyor, kimi sadece dudak büküyor, kimiyse sadece nötr bir halde dinliyor. Merak konusu olmuştur hep bende. Bu insanlar gerçekten eğlendikleri için mi oradalar ,yoksa bir zorunluluk mudur orada bulunmak. Birbirleriyle değil, daha çok yan yana edilen bir muhabbet. Kişi kendi ispatı peşinde gibi bir görüntü. Belki yanılıyorumdur, ama bana pek samimi bir ortam gibi gelmedi.Bu akşam yapacak başka bir şey yok, bari katılalım diyenlerin sayısı oldukça çok fazla görünüyordu. Ben mutluydum, çünkü insanları uzaktan izlemek kadar güzel bir şey yok. Tiyatro gibi adeta. Evet ben seyirci , onlarca oyuncu, şov yapıyorlar. Kimin hangi rolde oynamak istediği de çok açık.Yalnız bir seyirci, şu an balkonda oturan yalnız halimden çok daha yalnızlık hissettiren bir ortamdı…
Seviyorum, yalnız kalmayı, düşüncelerimle iç içe olmayı seviyorum. Her zaman olmasa da ara ara evet özlüyorum bu durumu.
Yaşamdan kopuş olarak bakmıyorum çok insan gibi. Yaşamı izlemek, kendini dinlemek, yaşananlardan ders almak, silkelenip yeniden yarına devam etmekten öte değil yalnız kalmak. Yalnızlıkta kendi sesini dinlemek, vicdanının sesini bulmak, mantıklı ve sakin bir şekilde doğruları aramak, yalnızlığın sunduğu güzellikten ders almak, yalnızlıkta yalnız kalmamayı öğrenmek. Evet, yalnızlık özlenilen olmalı, yalnızlık acıtan değil mutlu eden olmalı, yalnızlığa yaşamaktan vazgeçmişlik olarak bakmak yerine, kişinin kendisini bulması için en gerekli ihtiyaç denilebilmeli… Balkonda tek başıma bir demlik çay eşliğinde ben ve yalnızlığımı, içinde kaybolduğum kalabalıktaki yalnızlığa tercih ediyorum, çünkü bu yalnızlığımı seviyorum… Gecenin sessizliğinde, içinizdeki sesi duymak için, kulak verin en derinlere, göreceksiniz yalnız olmadığınızı, nice sesler duyacaksınız sizi siz yapan, yalnızlıktan çekip çıkartan…