“Karayolu taşımacılık faaliyetleri Mesleki yeterlilik sınavı”. İlk kez gözetmenlik yaptığım bir sınav.
Ne ÖSS, ne KPDS,ÜDS ne de açık öğretim sınavları. Elli soru, altmış dakika, otuz altı sınav adayı, hepsi de erkek. Sınav ne içindir, kimedir hiçbir bilgim olmadan girdiğim salonda bu kadar şaşırıp kalacağımı ve bu kadar eğleneceğimi baştan bilemezdim.
Hayatında hiç optik okuyucu işaretlememiş en az yirmi beş aday vardı diyebilirim gönül rahatlığıyla. Her birine tek tek ne ve nasıl yapmaları gerektiği anlatıldı. Bir kez, iki kez, sonra çok kez. Çok heyecanlıydılar, panikleyenler de boldu.
Adaylara lütfen cep telefonlarınızı kapatın ve kürsüye bırakın dediğimde, bir aday” benim cebim apple 3500 gayme saydım, çıkarken biri alır giderse anlamam” demesi üzerine ben bile korktum. “Tamam siz bırakın ben çantamı üstüne koyarım” deme ihtiyacı duydum. Ben 3500 gayme ödeyemezdim doğrusuJ.
Sınav anında bir aday yüksek sesle “ bunların hiç biri kitapta çıkan sorular değil yaw” deyince, başka bir adaydan gelen yorum” oğlum yanlış kitaba çalışmışsın bu SRC 4 sınavı, sen 1 e 2 e mi çalıştın?”J.
Bir adayın” yanlış doğruyu götürüyor mu “sorusuna daha cevap veremeden gelen yanıt” nereye götürcek olum, hepsi aynı kağıtta”J.
Sınavını bitirip ilk çıkan aday, salonu terk etmeden arkasını dönüp tüm şirinlik ve samimiyetle “cümlenize hayırlı dersler” dilemesi güne ve sınava son noktayı koymuş bulundu. Çok gülmüştüm.
Altmış dakika boyunca sadece tebessümle izledim. Çok saf, temiz pırıl pırıl insanlar diye düşündüm. Ürkek ve korkak bir şekilde sağa sola bakmadan sorulara konsantre olmaya çalışarak bir şeyler işaretliyorlardı. Kimileri bilinçli kimileri şans eseri.
Sonra düşündüm aynı sıralarda diğer sınav adaylarını, LYS, KPSS vs. İçimi bir korku sardı, bu insanlar saf oldukları kadar cahillerdi de. Nereye çeksen gidecek kadar cahiller. Bunların sayısı o kadar çok ki, bunlardan faydalanan çakalların sayısı da bir o kadar çok. Kuzular kurtlara yem olacak, hatta oluyorlar ve biz sadece izliyoruz, gözetiyoruz, çünkü görevimiz Gözetmenlik.
Nasıl birkaç kilo pirince, birkaç kilo çay ve şekere , bir ton kömüre oy veriyorlar anlamakta artık zorlanmıyorum. Bu insanları kandırmak çok kolay olsa gerek.
Onları küçümsemiyorum, onları hor görmüyorum, onları dışlamıyorum, sadece onların kurtlara yem olmaması için Gözetmenlikten başka görev istiyorum bu yaşamda. Ben cehalete karşı savaşmak istiyorum. Ben kör gözleri açmak istiyorum. Bakanların da görmesini sağlamak istiyorum. Çok şey mi istiyorum bilemedim. Belki de çalışmaya bu kuzuların arasında başlamak gerek…