Olgun insan, mantıklı insandır. Olgun insan akıllı insandır. Olgun insan sorunların üstesinden gelebilendir. Olgun insan önce kusuru kendinde arayandır. Olgun insan özeleştiri yapabilendir. Olgun insan ben merkezli yerini biz merkezli yaşayandır. Olgun insan hayatı taşıyabilendir. Olgun insan sevmesini bilendir. Olgun insan eleştirilere açık olandır. Olgun insan oturmuş bir kişiliğe sahiptir. Ne bundan sonra edineceği mevki, ne de geleceği konum, onda her hangi olumsuz bir değişime neden olmayandır. Olgun insan içinde bulunduğu konumu sindirmiş olandır. Olgun insan akıl ve mantık çerçevesinde mutlu olmasını bilen ve etrafındakilerle bu duyguyu paylaşabilendir. Olgun insan insan olduğunu her fırsatta gösteren, hissettiren ve yaşatandır. Olgun insan olgunluğuyla kendini sevdirebilendir.
Olgun insan zayıf ve başarısızlıklarıyla yüzleşmesini bilendir. Olgun insan bunlarla yüzleşirken öfke ve hırs duymadan yapabilendir.Kendi yeteneklerini ve becerilerini eğitemeyen insan olgunlaşamaz.
Olgun insan, saygı, sevgi ve ilgi ile yuğurulmuştur. Olgun insan ne etraflarındaki insanları ne de bu dünyayı kendi kişisel çıkarları için kullanmayandır.
Olgunluk baştan sahip olunulan nitelik değildir. Adım adım öğrenilendir. Olgunluk yolunda ilerleyen insan, yapabilecekleri her şeyi yapan, söyleyebileceği her şeyi söyleyen de değildir.
Olgun insan küçücük bir olumsuzluk karşısında hemen hayal kırıklığı yaşamayandır. Olgun insan alınganlık ve kırılganlıktan uzak durandır. Olgun bir insanı hemen ilk rüzgar savurup atamaz...
Olgun insanın kendine özel çizgisi vardır, belirlediği bir yol, asla ödün vermediği değerleri vardır. Ne insanlar, ne konumlar, ne de çıkarlar bu durumu sarsamaz...
Tüm bu özelliklere nasıl sahip olunur, kısaca nasıl olgunlaşılır diye sorarsak, yanıt beşikte başlar mezarda biter olur.
Aileye büyük görev düşer. Çocuğunuza vereceğiniz sevgi, göstereceğiniz ilgi, yüklediğiniz sorumluluklar başlangıç noktasını oluşturur. Sorumluluk vererek, yerine getirdiği her görevi sevgi ile ödüllendirerek, gelişecek olan özgüveni çocuğu yaşama hazırlayan ve ileriye taşıyan olacaktır.
Bir de yetenekler vardır, kapasite vardır, taşıyabilirlik vardır. Mevcudun dışına taşılırsa tüm bu süreçte, arızalar çıkar.(“Volkswagen dan Ferrari olmasını beklemeyeniz“). Mutsuz, olumsuz, kaprisli, kendini yeteneksiz gören bireyler yetişir. Aile alabileceğinin üzerinde beklentiye girerse işte o zaman yetişkinler dünyasında karşılaşılan sorunlu kişiliklerle uğraşmak durumunda kalınır.
Kendi hayallerini gerçekleştirememiş çok aileler çocuklarını hayallerine alet ederler. Yaşayamadıklarını, olamadıklarını onlarda görmek isterler. Çok azı başarsa da, bir çoğu mutsuzlukla sonuçlanır. Bazı ailelerden mucize çocuklar yetişir. Bunlar kendilerini aşmış insanlardır zaten. Uçuk kaçık diye bahsedilenlerdir.
İş dünyasında olgun bir insan olunamıyorsa, hayatı başta kendinize, sonra da çevrenizdekilere zehir etmekle geçer. Hoşgörü, mantık, sağlıklı diyaloglar, fikir alışverişleri, ortak çözüm üretimi ve tüm bunlarla birlikte karşılıklı sevgi, saygı olgun insanın en büyük meziyetidir. Sürekli saldırgan, her an patlayan, bir gün yağıp gürleyen, bir gün günlük güneşlik açan insanların özünde çözemedikleri sorunlar var demektir. Genelde sevgi yoksunu, ilgi yoksunu, ya da başarısızlıktan korkan, eleştiriye tahammülü olmayan, ya da geldikleri mevkiye kendi çabalarıyla gelmeyen insanlarda ortaya çıkan“ olgun olamama sendromu“ , bulundukları mevkiiyi taşıyamama durumu, aldıkları sorumlulukların altında ezilme endişesi bu insanların yanar dağ gibi dolaşmalarına neden olur. Bunların üstesinden ancak içinizdeki sesi dinleyerek, sağlıklı özeleştiri yapılarak gelinebilinir. Bu da olgun insanın başta gelen görevidir. Olgun insan olarak doğulmaz, olgun insan olarak ölünür ancak. Doğum ve ölüm arasındaki süreçte kendinizi ve çevrenizdekileri mutlu ya da mutsuz etmek sizin elinizde. Çok zor değil olgun olmak, yeter ki her zaman HAM olduğunuzu hatırlayınız..