Tansiyon yükselince kulakların tıkandığını hep duyardım, bugün de yaşamak nasip oldu. Küçük oğlumun okul kaydı için muhtarlıktan C-Formu diye bir belge düzenlemek üzere kayıt yapacağım diğer mahalle muhtarına gittim.
Bizim mahalle muhtarımız, son derece şirin, görgülü, bir o kadar da becerikli hanımefendi olmasıyla birlikte bana neler yapmam gerektiğini anlattı. Söylenilenin aynını yapmak üzere nakil olacağım muhtarlığa gittim. Elime bir form tutuşturup, boş formu ona yeniden götürmemi ve bunun dışında üç nüsha fotokopi çektirip ve bilgileri doldurduktan sonra yöneticiye imzalatmam gerektiğini söyledi. Oysa beni oraya gönderen Muhtar onaylatılan tek nüsha ile Nüfus Müdürlüğüne gidebileceğimi, kendisinin bu şekilde daha henüz sabah bir düzenleme yaptığını ve aylardır da bu şekilde yürüttüğünü söyledi.
Anlayamadım, yan yana iki mahalle ve uygulanan ayrı iki sistem. Tekrar nakil gideceğim muhtarlığa döndüm. Bana niçin üç nüsha istediğini açıklamasını rica ettim. Yanında çalıştırdığı kızı, ki benim öğrencilerim yaşında, çok çirkin ve ukala bir üslup ile, işlerin bu şekilde yürüdüğünü söyledi.
Fotokopi makinesi olmayan bu muhtarlıktan çıkıp, bir eczanede fotokopileri çektirdim. İçime sinmeyen bir durum vardı, niçin bir yerde tek nüsha, diğer yerde üç nüsha? Tekrar kendi muhtarlığımıza geri döndüm. Ve hiç yapmadığım bir şey yaptım. Yüzsüzce, evrak aynı olsa bile üç kez mi beş TL ödemem gerekecek diye sordum. Bu sorunun altında kendim ezildim, ama merak ediyordum. Artık muhtarlıklar da mı vatandaştan haksız getirim sağlıyorlardı? Cevap alamadım, çünkü kadıncağızın dediği tarzda diğer muhtar işlem yapmıyordu. Anlaşılan farklı ücret de talep edebilirdi. Sorun parada değildi. Ahlak, etik ve prensip ne kadar ilke edinilmişti bu ülkede. Tam üç kez arabamla git gel yapıp sinirler tavan yapmıştı ve durum hala net değildi.
Doldurduğum formları yöneticiye de imzalattıktan sonra muhtarın masasına uzattım. Sinirli halim belli oluyordu ki, ses çıkarmadan kaşeledi. Bir formu kendisi aldı, ikisini bana uzatırken sordum. Birini nüfus müdürlüğüne götüreceğim ya diğeri? O da yönetici de kalabilirmiş. Yönetici bizim formlarla ne yapacaksa artık. Benim bu işi kurcalayacağımı hissetmiş olacak ki, hiç para talep etmedi, borcumu sordum yok dedi. Belki de nakil alıp geldikten sonra kesecek hesabımı:)
Kafama takılan bir durum: Standard ve adil şartların geçerli olabilmesi için Muhtarlık eğitimi mi verilmeli, eğer muhtarlıklar gerekliyse. Herkes kafasına göre yazıp çizmemeli. Yoksa biz vatandaşlar “aldatılıyor muyuz” duygusundan asla kurtulma fırsatı yakalayamayacağız. Allah yardımcımız olsun…..