Benim Ülkem…

Yıllar geçti, neredeyse 25 yıl olacak. O zamanlar şahit olduğum bazı düşüncelerin  ve olayların bugünde hiç değişmediğini görmek oldukça üzücüymüş meğer...

Kişiliğimin geliştiği, olgunlaştığı, düşüncelerimin oluştuğu dönemi yurt dışında geçirmiş olmam artı mı eksi bilemiyorum. Ama idealist bir babanın kızı olarak bu topraklara sanırım Türkiye de yetişenlerden daha çok sahip çıktık, Atatürk ve ilkelerinle daha yoğun yoğrulduk. Vatan bizim için her şey demekti.

Hiçbir insan, hele ki yabancılar, Türkiye hakkında kötü diyemezdi, hemen savunma ve saldırıya geçerdik. Gençliğin verdiği heyecan, vatan hasreti ve sevgisi hararetli tartışmalara neden olurdu. Çok uluslu bir Üniversitede okudum. Her ülkeden, her tabakadan öğrenciler vardı. Afrikalı, Asyalı, Amerikalı, yok yoktu…

En kalabalık grubu ise biz Türkler oluşturuyorduk. Ben liseyi de Almanya da okuyan olarak, o grubun içinde istisna idim. Genelde hepsi Lisans, Yüksek Lisans için Türkiye den gelenlerdi. Kimilerini ailesi, kimilerini devlet göndermişti.  Büyük bir hayranlıkla bakardım hepsine, Türkiye de yaşıyor olmalarının ne büyük şans olduğunu düşünürdüm.  Ülkeleri için buralara kadar gelip, en iyiyi oraya taşıyabilecekler düşüncesi ülkem adına mutlu ediyordu.

Ama maalesef her şey göründüğü gibi değildi. Her akşam trene binip eve döndüğümde babama anlatacak o kadar çok üzücü malzeme birikiyordu ki, inanmak istemiyordum. Biz yurt dışında büyüyenler vatan için canımızı veririz derken, onlar vatandan kurtulmanın yollarını arıyorlardı.

Ülkemin onlara sağladığı paralarla okuyup, bu topraklara zehir saçıyorlardı. Amaç okuyup vatana dönüp fayda sağlamak değil, kişisel çıkarlar uğruna vatanı satmaktı. PKK yanlısı, Ayetullah Humeyni yanlısı birçok öğrenci teşkilatlarında aktif yer alıp, ülkemin ya da ailelerinin dişten tırnaktan artırıp ödedikleri paralarla bu ülkeyi yıpratmak için elinden geleni yapıyorlardı. Topraklar bölünecek, hükümet yıkılacak, ütopya düşünceleri bizler için korkunçtu, lakin biz bu ülke için can atıyorduk. Onlar ne kadar çirkin şeyler anlatıyorsa bizler de bir o kadar karşı taraf oluyorduk. Ama her ne hikmetse Avrupalılar Türkiye de olan olumsuzluklardan bahsetmeye ve bu ülkeyi yıpratmak isteyenlerin yanında yer almaya pek meraklıydılar. Bizim ülke gençlerimiz ise kişisel çıkarları için her şeye hazırdılar. Orada kalabilmek için yabancılarla evlilik yapanlar, Ülkemde işkence gördüm deyip politik iltica isteyenler, kimliksiz yaşama pahasına Türk kimliğinden vazgeçenler… Sayıları o kadar çoktu ki… Bu insanların mahkemede zaman zaman tercümanlıklarını yapıyordum. Anlattıkları hikâyelere inanmak mümkün değildi, kendileri de söylerlerdi çoğu zaman” ne kadar saf salak bu insanlar, tüm bunları sorgulamadan inanıyorlar”. Evet, bunlar ülkemize iftira atanların sözleriydi. Mülteci kampları, binlerce ilticacı toplanmış, alman devletine sırtını dayamış ve bizim ülkemizi baltalamayı görev bilmiş, ne için asalak  gibi hayatı bedavaya getirmek için.İnanılmaz ama gerçek.

 Öğrencilik yıllarımda tek bir hayalim vardı. Bir an önce mezun olup ülkeme dönmek ve bu ülkedeki gençlere bu ülkenin ne kadar değerli, ne kadar eşsiz, ne kadar vazgeçilmez olduğunu anlatmak. ..

Yayın Tarihi
21.03.2010
Bu makale 11463 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Hocam siz görevinizi çok mükembel bir şekilde yerine getirğinizden hiç şüpheniz olmasın. Ama Ülkemizin adını o kadar çok kirleten var ki... temizle temizle bitmiyor adeta bu kişler içine işlemiş bu ülkenin... Keşke herkes sizin gibi bir köşesinden Ülkemizi korumaya gayret gösterse....

Ali Bekaroğlu 22.03.2010

bunu da mükemmel bir şekilde yapıyorsunuz zaten hocam ama şu var ki biz tarihimizi ne kadar biliyoruz...? Her yıl kutladığımız bayramlar ve zafer günlerinin önemleri dışında ne kadar bilgimiz var? Bunların dışında bu ülkenin refaha kavuşması için canla başla çalışmış, canı pahasına yolundan dönmemiş atalarımıza layık birer torun olmak için ' ülkem için ölürüm ' demekten başka neler yapıyoruz? Özellikle benim de içinde bulunduğum yeni neslin bunlara verebilecek çok fazla cevabı olduğunu düşünmüyorum malesef. Üzücü ama tarihimizi bilmiyoruz ve ülkemizi daha iyi yarınlara ulaştırmak için gerekli cesarete ve güce sahip olmanın tek yolu atalarımızın ne kadar zor şartlar altında büyük başarıların altına imza attıklarını bilmekten geçiyor. Siz eğitimci olarak elinizden geleni yapıyorsunuz. bize de size ve atalarımıza layık birer evlat olmak kalıyor bu durumda =))

Selim Sabırlı 22.03.2010

Müjgancigim bizzat benim de gözlemledigim ve de sahit oldugum, vatanini karsiliksiz seven bizlerin de hislerimizin ve duygularimizin da tercümani oldun seni cani gönülden kutlarim.

faik oguz 22.03.2010

aklıma geçen yıl otelde bir misafirle konuşmam geldi. Adam 70 yaşlarında yanında eşi oğlu ve gelini olan fransız birisi fakat almanca biliyordu ona Alsas Lorendenmi olduğunu sordum çok şaşırdı nasıl biliyorsun dedi almanya ile fransa orası içn çok savaştı dedim. adam zaten II. dünya savaşında savaşmış birisi muhabbet açıldı türkiye ile ve islami terör ile ve pkk ile çok uzun bi sohbet almanca konuşuyordum yetiremeyince ingilizce imdadıma geliyordu. sonra adama teröristlerden çıkdan marklar dolarlar ve mayınların türk değil italyan amerikan alman olduğunu hatta fransız malı olduğunu söyleyince adam birden irkildi biraz sinirli ama utanclı bir bakış attı fakat ben ona bizim ülkemizde hiç savaş malzemesi silah helikopter füze vb yapılamadığını türkiyenin barışcıl bir ülke olduğunu söylediğimde kelimeleri tıkanmıştı. not: adam beni çok beğenip hakkımda yazıda yazmıştı- diğerleri gibi....

mehmet selman 22.03.2010

amacınıza ulaştınız hocam .. sizin gibi eğitmenlerimiz olduğu sürece bu ülke kötü gün görmeyecek . ihtiyacımız olan enerjiyi ise atalarımızın dediği gibi damarlarımızdaki asil kan sayesinde sahip olacağız

ali ikizler 21.03.2010

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!