Yüzü gülen, zengin Antalya için yönetilmeyeceğiz, birlikte yöneteceğiz çünkü dahası var…
Bu cümle size tanıdık geldi mi?
AKP-CHP-MHP Büyükşehir adaylarının tanıtım broşürlerindeki sloganların arasından seçtiklerimle hepimiz için ortak bir ses oluşturmaya çalıştım.
Antalya için hazırlanan parti programlarından aklımda kalanlar arasında Güllük Caddesi’nin Fransa’nın Champ Ellysée’si gibi olması, Lara’ya kruvaziyer liman yapılması, Antalya’nın sınırları içinde 4 üniversite daha açılması var.
Propaganda için hazırlanan kitapçıklardaki diğer vaatler de oldukça çekici ve insanı hayallere daldıran cinsinden.
Sıralarsam, değil bu köşe, bu sayfa bile bize yetmez.
Bugün siyasete girsem ve yaklaşan seçimde ben de aday olsam, hemen bu üç partinin programını birleştirir, “Ben bunların hepsini aynı dönemde ve eksiksiz yapacağım” derdim.
Oyları kapıp, sandıktan çıkarsam ne yapardım, başıma neler gelirdi, bilemem ama “adaylarımız kesinlikle bu konularda hazırdırlar” diye düşünüyorum. Umarım yanılmıyorumdur!
Tam bu yerel seçimler konusuna dalmışken, Türel’e, Akaydın’a, Çelik’e son bir tavsiyem olacak.
Haddimi aşıyorsam, kızmasınlar lütfen.
Seçim öncesi elimdeki oy pusulasına olan ilginin bende yarattığı şuur kaybına bağlasınlar bu sınırları zorlayan tavrımı.
Yaşadığımız, doyduğumuz, geleceğimizi planladığımız kent; Antalya.
Hepimizin ortak aşkı.
Bu kentte 18. yılımı dolduruyorum.
Bir 18 yıl daha falezlerden Toros’lara bakıp değişimi içime sindirip, gelişime ayak uydurabilecek miyim?
İri Anadolu kasabası olmaktan çıkıp, Avrupa’nın turizm merkezine dönüşen, şimdilerde metropol olmaya doğru koşar adım giden bu toprağın, denizin, doğanın hızını yakalayabilecek miyim?
Ben kendi adıma, işimi ve özel hayatımı palanlarken bu soruların cevaplarını arıyorum.
2010’lu yıllarımın planını yaparken Antalya’yı, ülkemi ve dünyayı daha iyi anlamaya çalışıyorum.
Size de değerli adaylarımız, yalnız kaldığınız bir anda (bu sıralar sizin için en zor olan herhalde tek başınıza kalabilmektir) çevrenizi saranların gazına gelmeden kendi özelinizde aynı sorgulamayı yapmanızı tavsiye ediyorum.
Biraz geç mi kaldım?
Tamam kabul ettim, “düdük çaldı” artık, adaylar için hedefe kilitlenmekten başka çare yok.
Peki ya sizler için?…
Elinizde mühür, perdenin arkasında vicdanınızla başbaşa kalacağınız dakikaya daha günler, haftalar var.
“Ben” değil, “biz” diyebilecek misiniz?
“Ama”lar olmadan, kafanızı kaldırıp ileri bakacak, demokratik, sosyal, hukuk devletine bağlı çağdaş, modern bir şehirde uyanmanızı sağlayacak lider ve ekibe mi oyu vereceksiniz, yoksa ön yargılarınıza ya da kapınıza bırakılan paketlere mi?
İyi düşünün…
Kararınızı söz veriyorum başımın üstünde taşıyacağım.
…
Unutmadan, yerel seçimlerde tüm adaylara başarılar diliyorum.
Sosyal yardımdan, sosyal yaraya
Seçim öncesine rastlayan sosyal yardım dağıtım seferberliği gündemin birinci maddesi olmaya devam ediyor.
Kömür torbalarından sonra, beyaz eşya dağıtımı da başlayınca Yüksek Seçim Kurulu devreye girdi ve suç duyurusunda bulundu.
Muhalefet “seçim rüşveti” dağıtılıyor diye meydanlara çıktı.
Öncelikle hatırlayalım, dinimiz, büyüklerimiz “komşun açken, sen tok yatmayacaksın ama sol elin verdiğini de sağ el görmeyecek” derler.
Ben de aynen bu fikirdeyim.
Yardımlara desteğim var ama şekli ve yöntemi içime sinmiyor.
Bugün benim burada sormak istediğim aslında başka bir konu var.
Eğer bu yardımlar seçim rüşvetiyse (ki muhalefet öyle diyor), o halde “kap paketi ama oyunu verme!!!” demek etik mi?
“Benim memurum işini bilir”den sonra şimdi de “Ey vatandaş yolunu bul, seçim rüşvetini cebe indir ama bildiğini yap” mı başladı?
Son bir sorum daha var, Yüksek Seçim Kurulu bu yardımlar konusunda Tunceli’de suç duyurusunda bulundu.
Eğer ortada suç varsa, alan da veren kadar hatalı olmaz mı?
Üstelik bu konuda kimsenin “bilmiyordum” deme şansı da kalmadı.
Alanya protokolü TGC GÖKSU Fırkateyni’ni ziyaret etti
Dünya çocukları Antalya’dan barış mesajı verdi
Türk Yıldızları’nın nefes kesen gösterisi on binlerce vatandaşı sahillere doldurdu
Alanya’da bir turist sahilde ölü bulundu
Teleferik kazasında güvenlik kamerası görüntüleri, 1 hafta önce savcılık dosyasında yer aldı
Dünya çocukları 23 Nisan’da Alanya’da buluştu
Alev alan otomobilin sürücüsü hayatını kaybetti
Şehit ailesine ait piyasa değeri 90 bin TL olan 300 litre zeytinyağı çaldılar, yakalandılar
Antalya’da Kum Zambaklarına çitli koruma
Antalya’da 23 Nisan kutlama programları başladı
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ