Sektörün hızını kesmeyin

Oteller, acenteler ve turistik büyük ölçekli mağazalar son yıllarda Antalya’da başta Rusça olmak üzere, İspanyolca, İtalyanca, Fransızca gibi dilleri anadili gibi konuşabilen yeterli sayıda Türk vatandaşı personel bulmakta zorlanıyor.

Her yıl bu sorun daha da belirgin hale geliyor.

Sırf bu yüzden özellikle 3 milyona yaklaşan sayısıyla Rusça konuşan turist topluluğuna yeterli ve verimli hizmeti vermekte büyük sıkıntı yaşanıyor.

Çözümü yabancı uyruklu personel istihdamında arayan işletmelerin karşısına da (konuyla ilgili mevcut düzenlemeler günün şartlarına hazır olmadığı için) ağır işleyen sistem duvar gibi dikiliyor.

Sezon içinde operasyonun en yoğun olduğu anlarda, mevcut yasa ve kurallara dayanarak görevini yapan güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelmekten yorgun turizmciler, son 15 gün içinde Valilik Makamı’nda Vali Yüksel’le geniş katılımlı iki toplantı yaptı.

Bu toplantıların ilkine ben de katıldım.

Vali Yüksel konuya sahip çıktı, çok yakından ilgilendi ve taraflara çözüm önerisi hazırlanması yönünde talimat verdi.

Sizleri de aydınlatmak adına konunun önde gelen mağdurlarından bir olan Turistik Mağazalar Derneği’nin hazırladığı rapordan kısa başlıkları burada sizinle paylaşmak istiyorum.

Örneğin: Yabancı uyrukluların çalışması için yapılan başvuru sonrası işlemlerin Antalya Valiliği Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi tarafından yapılması ve sonuçlandırma süresinin baştan belirlenmesi, tercihen 7 günü geçmemesi .

Belki de en önemli nokta, (bir daha vurgulamakta yarar var) işlemlerin işletmelerin başvuru yaptığı il sınırları içinde takip edilmesi ve sonuçlandırılmasıdır. Kısaca Lara’daki otel Antalya’da başvuru yapar ve belirlenmiş süre içinde Antalya’da izin için “uygun” ya da “red” cevabını alır.

Burada hatırlatmak istediğim doğru bir örnek var: Ülkemizde silah taşıma ruhsatını dağıtma yetkisi ilin en yüksek makamına valiliklere verilmiştir.

Çalıştırılacak yabancı uyruklu personelin başvurusuna müteakip, Antalya’daki ilgili kurumun geçici izin belgesi ile işe girişinin yapılarak çalıştırılmaya başlanması ve işlemlerin sonuçlandırılmasından sonra çalışmasına engel yoksa, devamına, eğer varsa geçici belgenin iptaline karar verilmesi.

Öte yandan  gelen yabancı personelin tüm sorumluluğunu işveren firmanın üstlenmesi, yasalarımıza aykırı davranışta bulunan personelin sınır dışı edilmesi ve işveren firmaya ağır maddi ceza uygulanması da gerekir..

Bu konu da önemli, hepimizin malumu son yıllarda, tüm dünyada kadın ticareti sınır tanımıyor, bu yasa dışı sektörün yeni uygulamadan yararlanmasını önlemek, paravan şirketlere izin vermemek için, öncelikle işletmelere en az 5 yıl vergi vermiş olma zorunluluğu, belli sayıda SSK’lı çalıştırma mecburiyeti (en az 20 gibi) ve suç oluşursa yüksek miktarda para cezası uygulaması gibi yaptırımlar getirilmelidir.

Ayrıca, çalışma izinlerinin milliyetlerine de sınırlama konulmamalı ve toplam personel sayısına oran da en az yüzde 30 olmalıdır.

Ülkemizde işsizlik hergün artıyor, en azından biz çevremizde bunu gözlemliyoruz. Yabancılara ülkemizde çalışma kolaylığı sağlanması sanki bizim vatandaşımızın elinden ekmeğini alıyoruz görüntüsü verebilir. Ancak, bu bir kalifikasyon meselesidir. O pozisyonlarda görev yapması zorunlu insanları sektörün hızına paralel yetiştiremiyorsanız, “ithalat” zorunluluğunuz var demektir, sektörü kalitesizliğe mahkum etmenin kimseye faydası yoktur. Ayrıca yanlış kavramanın engellenmesi için, aylık olarak çalışma izini için alınacak ücretlerin yüksek tutulması da doğru olabilir. Şimdi “vur” deyince öldürmemek gerekir diyeceğim ve aklımdan geçen ücreti aylık 50 dolar olarak açıklayacağım. Bu parayı alırsınız, o elemanları yetiştirecek fonlara kaynak yaratırsınız olur biter. 5 sene sonra başka konuları konuşuyor oluruz.. Konuştuğumuz konunun mali boyutu 10 yabancı futbolcu transferi ücreti kadar desem kendimi daha doğru ifade etmiş olurum…

Turistik Mağazalar Derneği Turmad’dan alıntılar ve benim saptamalarım bu kadar.. TÜRSAB; TÜROFED bildiğim kadarıyla benzer çalışmalar hazırladılar. Medyayla paylaşmalarında yarar var. Görev şimdi Antalya Milletvekillerinde. Vali Yüksel yetkisini sonuna kadar kullandı ve turizmcinin günlük hayatına destek oldu, engelleri sınırları zorlayarak kaldırdı. Sorumluluk aldı. Uzak durup, “konu benim yetkimde değil” diyebilirdi, öyle yapmadı.. Şimdi bizlerin, sektör temsilcilerinin bayrağı alıp, hedefe dikmesini bekleyeceğiz. Bu konuda hem AKP hem de CHP milletvekillerimizin olumlu yaklaştığını duydum, MHP’yi bilmiyorum ama sanırım onlar da uzak durmazlar. Şimdi icraat zamanı ve biz turizmciler olarak zor durumdayız, “sizden yasal değişikliği bekliyoruz” diyelim ve topu Ankara’ya atalım ama pozisyon takibinden de vazgeçmeyelim. Futbol metaforu yapıyorum, herhalde bacasız sanayimiz, onlar kadar önemli ve değerlidir..

 

 

 

Kaleiçi hepimizin

 

Tarihi Kaleiçi’nde yenileme çalışmaları bitiyor.

Yollar, ışıklandırma ve alt yapı yenilendi. Eskinin karanlık, köhne, kuş uçmaz, kervan geçmez köşeleri bugün artık pırıl pırıl, ışıl ışıl.

Şimdi Antalyalıya, bize görev düşüyor.

Bu bölgeyi yaşatmak zorundayız.

Kaleiçi’ndeki işletmelerin, sokakların, gece ve gündüz canlı kalması, yaşayan, yaşatan mekanlara sahip olması için destek vermeliyiz.

Yatırımın büyüklüğü önemlidir ama hayat yoksa, insan gelmezse binalar çöker, sokaklar kapanır, kepenkler iner.

Bugün herkesin ve her kesimin omuzlarında yenilenmiş Kaleiçi’nin sorumluluğunu hissetmesi gerekiyor.

Öncelikle bölge esnafına dikkatli ve sabırlı olmasını tavsiye ediyorum.

Bu şansı iyi kullanmak için hazır olduklarına inanıyorum. 

Hizmet ve ürün kalitesi olarak gelen meraklıları hayal kırıklığına uğratmayacaklarını biliyorum.

Kalıcı ve devamlı olmak için planlama yaptıklarından eminim. Bu yönde yetkili kurumlardan destek ve öneri aldıklarını tahmin ediyorum.

Antalya’da nefes alan her bütçeden ailenin huzur ve güven bulacağı, ana, baba çocuk eğlenip, gezip, rahatlayacağı, 24 saat yaşayan sokaklar, irili ufaklı kafeler, barlar, şirin dükkanlar hayal ediyorum.

Umarım yanılmam, tarihi limanı yeniden kazanmışken kaybetmemize seyirci olmam.

 

Yayın Tarihi
01.06.2008
Bu makale 758 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!